Diğer ikiz, Callum, doktorun söylediklerine göre, sağlıklı görünüyordu, ve bu ikizler tek yumurta ikiziydi genetik açıdan birebir. | TED | لكن التوأم الأخ، كالوم، بدا أنه معافى، بقدر ما أمكن الطبيب أن يقول وهذان التوأمان كانا متماثلين، متطابقين وراثيًا |
İkizler Ayemenem'e yetişkin olarak döndüğünde Yeşil Devrimin sonuçları her yerdeydi. | TED | عندما يعود التوأم إلى أيمينيم كبالغين، تدور أحداث الثورة الخضراء حولهما. |
Bütün ikizler gibi onları da birbirinden ayırmak kolay değildi. | Open Subtitles | ، و مثل جميع التوائم لم يكن من السهل فصلهم |
Burada yaşayan ikizler tıbbi mantar ve ekstaziyi yasal olarak alabiliyorlar. | Open Subtitles | التوائم الذين يعيشون هنا يحصلون وبشكل قانوني على الحبوب المنشطه والمخدّره |
Bir bebek aylık 357 dolar eder. Ama ikizler ekstra 154 dolar getirir. | Open Subtitles | الآن، طفل واحد يساوي 357 دولاراً في الشهر، لكن توأم سيضيف 154 دولاراً |
İkizler birbirlerinden farklı kişilere oy verdikleri için gurur duyuyorlardı. | Open Subtitles | التوأمين كانا فخورين بأنّ كلٍ منهما قد صوّت لشخصٍ مختلف |
İkizler yürümeyi yeni öğreniyor o yüzden Jeffords evinde kaos hakim. | Open Subtitles | عندما بدأ التوأم التعلم على المشي الفوضى عمت منزل آل جيفوردز |
Hınzır Major ve hırçın ikizler dışında hepsi mükemmel insanlar. | Open Subtitles | هم الناس الرائعون، كل ماعدا ذلك الرئيسي الصغير المزعج وذلك التوأم البخيل. |
Bay O'Malley-O'Malley. Dolby ikizler. | Open Subtitles | مرحبا , سيد اومال , اومالى تعرف , التوأم الايرلندى |
İkizler çok huzursuz görünüyorlar... belki onları yatağa koymalıyız, hı? | Open Subtitles | التوأم يبدوان متعبين ربما يجب علينا أن نُريحهم |
Hafıza ipliklerinin klonlardan ikizler gibi klonlamaya atlayacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لدي فكرة أن الذاكرة ستقفز من استنساخ لآخر مثل التوائم. |
Yakından bakarsak, bu parçacıkların hep çiftler hâlinde olduğunu görürüz; tıpkı ikizler gibi. | TED | ولو نظرنا بشكل أقرب، فسنلاحظ أن هذه الجزيئات تكون دائماً على شكل أزواج مثل التوائم. |
"Yayınları: İkizler üzerine klinik çalışma. "Tek yumurta ikizlerinin zihinsel özellikleri. | Open Subtitles | دراسة عملية على التوائم المميزات العقلية للتوائم المتماثلة |
Sanki çok tuhaf bize kötü ikizler orada olduğunu düşünmek var şu anda olduğu gibi tam olarak aynı şeyi yapıyor. | Open Subtitles | إنه غريب جداً التفكير بأن لدينا توأم شرير هناك يفعلون الشيء نفسه الذي نفعله الآن |
Biliyorsun, ikizler olarak doğum günlerimiz birbirine çok yakın... | Open Subtitles | تعملين, بما إننا توأم فتاريخ ميلادنا متقارب للغايه |
Ama özel görelilik kuramını bilen ikizler işin bu kadar basit olmayacağını biliyorlardı. | TED | ولكن من دراستهما للنسبية الخاصة، يعلم التوأمان أن الأمر ليس بهذه السهولة. |
Mesela ikizler, söylemeye korkuyorlar ama aslında buraya babalarına veda etmeye geldiler. | Open Subtitles | على سبيل المثال، هذين التوأمين يخشون إخبار الجميع .بأنهم جاءوا ليودعوا أباهم |
Kameralı ikizler. Böyle bir şeyi insan nasıl unutabilir? | Open Subtitles | توأمان معهم كاميرا كيف ستنسى شيء من هذا القبيل؟ |
- Sahtelik mi? Yüzlerinin ne kadar farklı olduğuna bak. Yapışık ikizler, hep tıpatıp benzerler. | Open Subtitles | إن نظرت للصوره ترين توأمين ملتصقين ولكن فى الحقيقه هم مخادعون لا يشبهون بعضهم البعض |
Onlar uzakta Caroline ona gönderme değildi. Onlar kaydetmek için çalışıyorlardı İkizler ikizlerin yeni nesil. | Open Subtitles | بل حاولوا إنقاذ الجيل التالي من توائم الجوزاء. |
Ally ve ikizler için şeker getirmiştim. İşte. | Open Subtitles | اسمعوا لدي بعض الحلوى من أجل آلي والتوأم هنا |
Ve her şeyi bilen ikizler, o Berglund denen kız için pek iyi şeyler düşünmediğini söylüyorlar. | Open Subtitles | والتوائم يعرفون أكثر الأشياء . . يقولون أن بيرج لوند اساء لبنت |
Belki de ikizler Yıldırım Atar'ın peşinden gitmişlerdir. | Open Subtitles | في هذا الأمر بأكمله في الطريق الخطأ ربما التوئم ذهبو واء السكيول |
Kaşıntılı ikizler için bu. Ellerine fırın eldivenleri bantladım. | Open Subtitles | هذا من اجل التؤام باخارج لقد لصقت ايديهم |
Birleşme tuzağında ikizler veya yanlış kimlik tespiti yok mu? | Open Subtitles | "فخ ابائك" لا يوجد هناك تؤام متطابق او هوية مزيفة |
Ve ikizler burcu için en iyi seyahat günü Cumartesidir. | Open Subtitles | وأصحاب برج الجوزاء أفضل يوم لهم للسفر هو يوم السبت |
İkizler sessiz olacak ya da masayı terk edecekler. | Open Subtitles | التوائمان إما أن تهدأن وإلا فستغادرا المنضدة |