Bu konuşmaya sizinle iklimi iki şekilde konuşma yolunu test ederek başladım. | TED | بدأت هذا الكلام من خلال اختبار طريقتين من التواصل عن المناخ معكم |
Artık tüm şüphelerimizin ötesinde açıkça görülüyor ki, bizler iklimi değiştiriyoruz. | Open Subtitles | من الواضح الأن و من دون أدنى شكٍ بأننا نُغيرُ المناخ. |
İklimi değiştirebilecek güce sahip olduğunu düşünecek kadar kibirli insanlar var. | Open Subtitles | هناك بعض الناس بغاية التكبّر يظنون أنهم قادرون على تغيير المناخ |
Hayvanlar ve bitkiler gelişirken Dünya'nın iklimi, milenyumluk insan tesirinden yavaşça kurtulurdu. | TED | بازدهار الحيوانات والنباتات، يبدأ مناخ الأرض بالتعافي من آلاف السنين من آثار الإنسان ببطء. |
İklimi değiştirmek istiyorsanız kendinize başka büyücü bulmalısınız. | Open Subtitles | ،إذَا كُنتَ تريد تغيير طقس العالم عليك إيجاد ساحر آخر |
Bu gerçekten gösterir ki, dünyanın herhangi bir yerinde iklimi harap etmeden iyi ekonomik ve sağlık ilerlemeleri görmemişizdir. | TED | ومن هذا يتضح لكم, أنه لم يحدث تقدم إقتصادي أو تقدم صحي في أي مكان في العالم بدون تدمير المناخ. |
Daha önce olmadığı kadar hızlı bir şekilde şehirler inşa ediyor, daha önce hiç görülmemiş bir hızla insanları yoksulluktan çıkarıyoruz ve iklimi de görülmemiş bir hızla değiştiriyoruz. | TED | نحن نبني مدنا كما لم نفعل من قبل، نخرج الناس من الفقر كما لم نفعل من قبل، ونغير المناخ كما لم نفعل من قبل. |
Dünya'nın yörüngesinde sallantılar var iklimi değiştiren yüzlerce ve binlerce yıldır olan. | TED | هناك تذبذبات بمدار الأرض تحدث على مدى مئات اّلاف السنين وتتسبب في تغير المناخ. |
Güneşin döngüsünde her 11 ve daha fazla yılda bir olan, iklimi değiştiren, değişiklikler oluyor. | TED | هناك تغيرات بالدورات الشمسية، بكل 11 سنة أو أكثر، مما يسبب تغير المناخ. |
Biokütlenin yanmasında değişiklikler, dumanda, aerosol parçacıklarında, bütün bunlar iklimi değiştirir. | TED | تغيرات باحتراق الكتل الحيوية وفي الدخان وجسيمات الهباء الجوي، كل تلك الأشياء تغير المناخ. |
Ormanların yok edilmesi iklimi değiştirir, yeryüzü özelliklerini değiştirerek ve suyun nasıl buharlaştığını ve sistemin içinde hareket etmesini değiştirerek. | TED | والتصحر يغير المناخ بواسطة تغيير خصائص سطح الأرض وطريقة تبخر المياه وانتقاله عبر النظام. |
Jet duman izleri iklimi hiç olmadığı zaman bulut oluşturarak değiştirir, ve tabii ki sera gazları sistemi değiştirir. | TED | أثار الطائرات تغير المناخ بخلق غيوم بأماكن لم تتواجد بها من قبل، وبالطبع فإن الغازات الدفيئة تغير النظام. |
Bu ikisi de iklimi etkiliyor ve iklim değişikliğini düzenlemede yardım ettiği düşünülüyor. | TED | كلا العاملين يؤثران على المناخ والاقتراح هو أن كلاهما ساعد في اعتدال تغير المناخ. |
Güneş sisteminden edindiğimiz derslerden anlıyoruz ki bir gezegenin atmosferi, onun iklimi ve olası yaşam sahipliği konusunda çok önemlidir. | TED | ومن هذه الدروس داخل نظامنا الشمسي تعلمنا أن الغلاف الجوي لأي كوكب يلعب دورًا هامًا في تكون المناخ والحياة على الكوكب. |
Bu olduğunda, gezegenin iklimi tamamen değişse de bunun bir önemi olmayacak. ve insanların artık burada yaşayamacak olması da önemsiz olacak. | TED | بهذا الطريقة، لا يهم أذا المناخ على الكوكب كان غير مستقر تماماً وأصبح من غير الممكن للبشر العيش |
Ayrıca iklimi yeni teknoloji fırsatları, güvenlik ve yeni işler bağlamında da yeniden ele alabiliriz. | TED | كما يمكننا أن نعيد وضع المناخ في إطار يتعلق بالفرص التكنولوجية الجديدة، يتعلق بالسلامة وبالوظائف الجديدة. |
İklimi içinde yaşadığımız hava olarak düşünerek başlar. | TED | إنها تبدأ بإعادة تصور المناخ نفسه كأنه الهواء الحي. |
Okyanus, iklimi ve havayı belirler, sıcaklığı dengede tutar, Dünya'nın kimyasını şekillendirir. | TED | يقود المحيط المناخ والطقس، نحو إستقرار درجة الحرارة، وتشكيل كيمياء الأرض. |
Bu çelişkilerin iklimi nasıl etkileyebileceğini öğrenmek için iklim modellerini kullanmak dünyadışı yaşamı keşfetmek adına önemli. | TED | واستخدام نماذج مناخية لفهم أثر هذه التناقضات على مناخ الكواكب هامٌّ جدًا للبحث عن الحياة فى كواكب أخرى. |
İklimi değiştirmek istiyorsanız kendinize başka büyücü bulmalısınız. | Open Subtitles | ،إذا كنتُ تريد تغيير طقس العالم فعليك أن تعثر على ساحر آخر |
Doğu kıyısındaki hayvanlar, değişen iklimi... çok şaşırtıcı bir biçimde hissediyor. | Open Subtitles | هنا على السّاحل الشّرقيّ، هناك اِسْتِشْعَار للحيوانات للمناخ المتغيّر بطريقة أكثر إثارة للدهشة |
Eğer bu hızla devam ederse, çok yakında Amazon’da sahip olduğumuz, iklimi düzenleyen bu güçlü pompayı kaybedeceğiz. | TED | اذا حافظنا على هذا المعدل من الخسارة, قريبا سنخسر هذه المضخة الضخمة التي نمتلكها في الامازون والتي تنظم مناخنا. |
Avustralya'nın iklimi onlara yıkıcılık katmış. | Open Subtitles | أعتقد أن الطقس في أستراليا هو سبب تكاثر هذا النوع |