Sen ve ekibin oldukça ileri bir yabancı kültürden yabancı bir aygıt çaldınız. | Open Subtitles | , أنت و فريقك سرقتم أداة أجنبية . من ثقافة أجنبية متقدمة جداً |
Babamın hayatını kurtaran kadın standart tıbbi yardımdan daha ileri bir teknik kullanmış. | Open Subtitles | المرأة التي أنقذت حياة أبي استخدام تقنية متقدمة شكلت قفزة في الممارسات الطبية |
İyi bir sağlıkla ödüllendirilecekleri ve ileri bir yaşa kadar yaşayacakları düşüncesiyle pek çok uygulama yaparlar. | TED | يخوضون في العديد من الممارسات يعتقد أن تمنح صحة جيدة والبقاء على قيد الحياة لسن متقدمة. |
Beyninizde bir ileri bir geri sıçratarak bu elektrik akımlarını ölçüyorsunuz. | TED | فأنت تقيس هذه التيارات الكهربائية، التي تخوض ذهاباً وإياباً في دماغك. |
Bir ileri bir geri gittiğinde böyle. | TED | وهذا حين تحرك ذهاباً وإياباً، وذهاباً وإياباً. |
yaşamının geri kalanını bir ileri bir geri yolculuk yaparak geçiremezsin. | Open Subtitles | ليس بامكانك أن تقضى بقية حياتك كلها مسافراً .. ذهاباً وإيابا هكذا |
Sessiz bir evren çünkü teknolojinin kendisi gerçekten ileri bir medeniyetin gelişimi için ortaya engel koyuyor. | TED | وكون صامت لأن التكنولوجيا ذاتها، تشكل عائقًا لتطوير حضارة متقدمة فعلًا. |
İleri bir medikal teknolojimiz var, ileri bir savunma teknolojimiz var, bilimsel teknolojimiz var, hatta ileri bir sanat teknolojimiz bile var. | TED | نملك تقنية طبية متقدمة وتقنية دفاعية وتقنية علمية حتى أن لدينا تقنية حديثة للفنون |
Asgard'a bağlı ileri bir kültürün üyesi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنة من فصيلة الاسجارد . حضارة متقدمة جداً |
Onların 10,000 yıllık tarihe sahip çok ileri bir uygarlık olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | تقول بأنهم حضارة متقدمة حوالي 10000 عام من التاريخ |
Bir zamanlar, insanlığın çok daha ileri bir kolu olan Oro Magnon'larla yıllarca süren savaşlardan sonra yok olduklarına inanıyorduk. | Open Subtitles | نحن نعتقد انهم قد انقرضوا بعد صراع سنوات عديدة مع فصيلة متقدمة نوعا ما من الانسان |
Wraith kendi teknolojilerinden daha ileri bir teknolojinin bulunmasına müsaade etmiyor. | Open Subtitles | بينما الريث لا يتسامحون مع وجود تكنولوجيات متقدمة غيرهم |
Pancho, Almanya senin yavaş beyninin alamayacağı kadar ileri bir millettir. | Open Subtitles | ألمانيا تعتبر متقدمة مقارنة بعقولكم البطيئة |
Bu oldukça ileri bir düzenek işi. | Open Subtitles | حسناً ، هذه قطعة متقدمة للغاية من الآلات التكنولوجية |
Ne ileri bir teknoloji. | Open Subtitles | يالها من تكنولوجيا متقدمة لكن لماذا يعرضون طبخ؟ |
Hani hiç başka bir yere gitmeyişini restorandan eve, evden restorana, bir ileri bir geri, bir ileri bir geri... | Open Subtitles | أنّى له أن يذهب لأي مكان مطعم واحد، منزل، مطعم واحد ، منزل. ذهاباً ومجيئاً، ذهاباً ومجيئاً؟ |
Neden bir ileri bir geri gidiyorsun? | Open Subtitles | . أنت , تعال هنا لماذا تتحرك ذهاباً و إياباً ؟ |
Kaltak karı, kalbimi pin-pon topu gibi bir ileri bir geri atıp duruyor. | Open Subtitles | تلك الساقطة جعلت قلبي يذهب ذهاباً وجيئة مثل البينغ بونغ -أتفهم قصدي؟ -نعم |
Amımı, göt deliğimi bir ileri bir geri yalayacaksın. | Open Subtitles | سوف تقوم بلعق فتحة شرجي ومهبلي ذهاباً واياباً |
Arabaya atlayıp bir ileri bir geri daha ne kadar yol alabilirim hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف كم عدد الاميال التي علي قطعها بالسيارة ذهاباً و مجيئاً قبل ان احتاج لتغير الاطارات |
"Eyüp Kitabı"ndaki iblis gibi, dünya üzerinde bir ileri bir geri dolaşmakta, melanetin yollarında uzmanlaşmakta, uzaktan emirlerini vermek üzere şeytani hayvanlarını göndereceği kara büyüyü öğrenmektedir. | Open Subtitles | مثل الشيطان في سفر أيوب كان يسير في الارض ذهاباً ومجيئاً يُدرس أدواث الخبث والاذى |