Bunun yerine, diğer birçok insanın da hikayelerini anlatabilmelerini sağlayacak araçlar ortaya atmayla ilgileniyorum, dünya üzerindeki tüm insanlar yani. | TED | بدلاً عن ذلك، أنا مهتم ببناء أدوات تسمح لعدد كبير من الناس الآخرين ليرووا قصصهم، ناس من كل أنحاء العالم. |
Ama bunlar önemli argümanlar değil. Bugün akademik argümanlarla ilgileniyorum | TED | لكن هذه ليست المناقشات المهمة. أنا مهتم بالجدل الأكاديمي اليوم، |
- Ben evi kiralamakla ilgileniyorum. - Kiralamak mı, Bay Keane? | Open Subtitles | اننى مهتم بتأجير المنزل بتأجير المنزل , يا سيد كين ؟ |
Şimdi, gerçekten yoksulluğa ve dünyanın diğer birçok büyük sorununa çözüm bulmakla ilgileniyorum, çünkü bu sorunlar var. | TED | الآن ، أنا مهتمة حقًا أن نجد حلولًا للفقر و المشاكل الأخرى الكبيرة في العالم لأنها موجودة. |
Ama ben süreçle ilgileniyorum bunları oluşturma süreci, benim asıl ilgilendiğim olay. | TED | عملية الابتكار، كالحدث الحقيقي الذي أهتم فيه. |
Şimdi yedi krallık ile ilgileniyorum ve üç tanesi ayaklanmış durumda. | Open Subtitles | ها ؟ الآن لدي 7 ممالك أعتني بهم و3 منهمفي تمردعلني. |
Ben bu küçük arkadaşınız sayesinde çekeceğiniz elli tane şınavla daha çok ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم أكثر بأن تؤدوا تمرين الضغط 50مرة بسبب صديقكم الصفير القصير هنا |
Daha çok, bulduğum şeyi geç olmadan Dr. Blake'e iletmekle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم أكثر بإخبار الدكتور بليك عما وجدته، قبل فوات الآوان |
Hayır, başka birisi olmalı. Sadece senin kaykayla ilgileniyorum ben. | Open Subtitles | لا ربما شخص آخر أنا مهتم فقط في لوح التزلج |
Ayrica buyume paternleri ile ilgileniyorum: doga bir seyleri dizginsizce buyutuyor boylece herhangi bir sekille kisitlanmiyorsunuz. | TED | أنا مهتم أيضاً بأنماط النمو : الطريقة التي تنمو بها الأشياء طريقة مطلق لها العنان, فأنت لست مقيد بالشكل أبداً |
Tamam, bu çubuğa bir damla kan alayım. Bu bir damla kanda sorularımın cevapları var; bu yüzden, bu kadar ilgileniyorum. | TED | حسنًا، سوف آخذ أنبوبًا شِعريًّا مع قطرة من الدم.. وهذه القطرة من الدم تحمل الإجابات لهذا أنا مهتم بها. |
Fakat insanların davranışlarıyla ve insan doğasındaki bu zenginlikleri kurumlarımızın işleyişini gerçekten artırmak için nasıl yükseltebileceğimizle ilgileniyorum. | TED | ولكن أنا مهتم في كيف يتصرف الناس وكيف يمكننا الاستفادة من هذا الثراء في الطبيعة البشرية لتحسين عمل منظماتنا بالفعل. |
Bu yüzden ben, insanlar olarak bizim kendimizle, birbirimizle ve çevremizdekilerle nasıl ilişkiler kurduğumuzla ilgileniyorum. | TED | لذا أنا مهتمة بشكل خاص في كيفية نحن، كبشر، أن نتواصل مع أنفسنا, ومع بعضنا البعض والعالم من حولنا. |
Tek yumurta ikiziyim; niye hepimizin benzer olduğumuzla ilgileniyorum. | TED | وأنا توأم متطابق. وأنا مهتمة بلماذا نحن متشاهبون جميعاً. |
Buradan sürülmenle kişisel olarak ilgileniyorum... ve sen krallığımdan gönderilene kadar da evime dönmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا شخصيا أهتم بنفيكِ لن أعود للبيت حتي اراكِ تبتعدين عن مملكتي لكن لماذا أبنائي أيضا؟ |
- Senin bilmediğin bir çok şeyle ilgileniyorum. - Mesela ? | Open Subtitles | ـ إنني أهتم بأشياء كثيرة لا تعرفين عنها شيئاً ـ علي سبيل المثال |
Bu akşam seninle ilgileniyorum diye annen olduğumu zannetme. | Open Subtitles | لا تظن أنني أمك لكوني أعتني بك خلال هذه الأمسية |
İlgileniyorum, Charles fakat benim endişelerim seninle ilgili, şirket ile değil. | Open Subtitles | انا اهتم فعلا, تشارلز ولكني قلقي هو عليك, ليس على الشركة |
Polisin onunla bir sorunu vardı. İlgileniyorum. | Open Subtitles | الشرطة كانت لديهم مشكلة بالوحدة ,أنا أتعامل معها شخصيا |
Yaratıcı heveslerimle ilgileniyorum zaten sadece senin ilgilendiğin şeylerle değil. | Open Subtitles | إني مهتمّ بأمور مُنتجة لكنها ليست أموراً ذات أهميّة لديكم |
Çıkıyor, birilerine takılıyorsun! Ben burada ev ve çocukla ilgileniyorum! | Open Subtitles | فانت تخرج وتعربد وانا اجلس هنا اعتني ببيتك وابنتك |
Mali konularla ilgileniyorum. Hayır kurumu ile ilgisi var mı? | Open Subtitles | أنا لا أتولى الأمور المالية , هل كانت متعلقة بالتبرع ؟ |
Biyoloji ile ilgileniyorum ve o da bana kitaplarını gösteriyor. - Bu arada, masada duran yemeği yedik. | Open Subtitles | انا مهتمه بعلم الاحياء لقد أرانى عدتت كتب |
Sizin Oxycodone reçetenizle ilgileniyorum. | Open Subtitles | . أنا مهتمٌ بوصفة الأوكسيكودون الخاصّة بكَ |
Şu anda sadece şu Meksikalılarla ilgileniyorum. | Open Subtitles | في هذا الوقت سأهتم به في المكسيك |
- Geri komut gerek. Ben kaynağın yerini bulacağım. - İlgileniyorum! | Open Subtitles | ـ أننا بحاجة لدرع معاكس، سأتعقب المصدر ـ سأعمل على ذلك |
Ben deniz kıyılarının, çöllerin ve çocukların belirsiz gelecekleriyle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتمٌّ بالمستقبل الغامض لشواطئِ البحار الصحاري و الأطفال |
Hayır, ailemin ve evimin korunmasıyla ilgileniyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | لا , أنا مُهتم بحماية عائلتي ومنزل هذا كل ماعلية الأمر |