| Ama şu andan itibaren, daha çok, bilgiyi kimin çaldığıyla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | ولكن في الوقت الحالي، نحن مهتمون أكثر بمعرفة من سرق المعلومات |
| Tamam, biz bu tür şeylerle ilgileniyoruz. | TED | حسناً, فنحن مهتمون بهذا النوع من الأشياء. |
| O bizim komşumuz, onunla ilgileniyoruz, alışverişini yapıp, emekli maaşını alıyoruz. | Open Subtitles | ، إنها جارتنا ، ونحن نعتني بها ... ونشتري لها احتياجاتها |
| Sonuç olarak, biz yetkisiz sızdırmalarla ilgileniyoruz. Kaçakçılık demek istedğinizi sanıyorum. | Open Subtitles | بالتالى ، نهتم بالتسرب الغير مصرح به هل تعنى التهريب ؟ |
| - Evet, efendim. Tüm mahkumların ultrason işleriyle biz ilgileniyoruz. | Open Subtitles | أجل ياسيّدي، نحن نتعامل مع الأشعة الفوق سمعية لنزيلات السجن |
| Aslında biz daha çok karısı Margeret hakkında bildiklerinizle ilgileniyoruz, Bayan Foley. | Open Subtitles | نحن مهتمين حقيقة فيما تعرفينه عن زوجته مارجريت، مدام فولي |
| Fakat, biz sanal gerçeğin kayıp miraslara sunacaklarıyla ilgileniyoruz. | TED | ومع ذلك، نحن مهتمون بشكل أكبر بما يقدمه الواقع الافتراضي للتراث المفقود. |
| Bir muhteşem renk birliğiyle ilgileniyoruz. Biz büyük ekranlarla, parlak ekranlarla ilgileniyoruz. | TED | نحن مهتمون بتناسق الألوان بصورة ممتازة. نحن مهتمون بشاشات العرض الكبيرة، شاشات العرض الزاهية. |
| İlgilendiğimiz bu yüzey altı çevrelere erişebilmemiz için, bunlar için gerekli aletleri üretmekle ilgileniyoruz. | TED | ومن أجل الوصول إلى تلك البيئات التحت سطحية التي نعمل عليها ، فنحن مهتمون جداً في تطوير الأدوات التي ستساعدنا في ذلك. |
| Fermantasyon kimyasalların alımı ile ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن مهتمون بالشراء بالجملة للمواد الكيمياوية المتخمرة |
| Üniversitemizde ise biz sadece yetişkinlerle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | في هذه الجامعة، نحن مهتمون فقط بالبالغون |
| Bu binadaki yangından korunma sistemleriyle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتني بأنظمة الحماية من الحريق في هذا المبنى. |
| Kötü bir son olsa da en azından birbirimizle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | إنها نهاية مريرة لكم ولكننا نعتني ببعضنا البعض هنا |
| Merak etme, çocuklarınla ilgileniyoruz. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ــ لا تقلقي , فنحن نعتني بهم ــ شكراً لكم |
| Fakat çiftlikte ilaç bulundurup bulundurmadığınızla ilgileniyoruz, özellikle yatıştırıcılar. | Open Subtitles | لكن نهتم بما إن كنت تحتفظ بعقاقير هنا خاصةً المهدئات |
| -Kendimize ev ararken burayla da ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نهتم بالمنزل ريثما نعثر على منزلنا الخاص |
| Bugün yapay zekâyla bu yolu tıkayacak bir şekilde ilgileniyoruz. | TED | في الوقت الحالي، نتعامل مع الذكاء الاصطناعي بطريقة تمنع هذا المسار. |
| Irk ve yerleşim meseleleriyle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع المسائل من العرق والتسوية. |
| Aslında çalınmadan önce o arabayı kimin kullandığıyla ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن مهتمين أكثر بهوية السائق الذي كان يقودها قبل سرقتها |
| Kültürel takas ve ticaret fırsatlarıyla da ilgileniyoruz. | Open Subtitles | إننا مهتمّون أيضًا بالتبادل الثقافي وبتبادل الفرص طبعًا |
| Seninle ilgileniyoruz Şerif ama oksijen maskesini takman gerek. | Open Subtitles | سنعتني بك أيها المأمور، لكن عليك إبقاء قناع الأكسجين على وجهك. |
| Uzaylıları ve bilinmeyen her şeyi kapsayan davalarla biz ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نتولى جميع القضايا، شاملة الفضائيين وكل من يظهرون فجأة ليلًا |
| Hemen ilgileniyoruz. | Open Subtitles | سنتولى الأمر أيها القائد سنقله من المطار |
| Lütfen, her şeyle biz ilgileniyoruz ve temizlik işlerini de biz yapacağız. | Open Subtitles | أرجوكِ, سنهتم بكل شيء وسنقوم بجميع التنظيف |
| çünkü hepimiz ülkenin gelecegi ile ilgileniyoruz.. | Open Subtitles | لأننا كلّنا نهتمّ لمستقبل بلدنا |
| Seninle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | ويعنينا أمرك |
| Hauser, biraz ara vermelisin. Biz ilgileniyoruz. | Open Subtitles | (هاوسر)، حقّاً عليكَ أن تنال أجازة، نحنُ سنتولّى هذا الأمرِ. |
| Biz bölgelerimizle ilgileniyoruz, onlarda Han'a babaları gibi tapıyorlar. | Open Subtitles | نَعتني بردهاتِنا... انهم يُوقّرونَ الخان كوالدهم. |