| Kelimenin tam anlamıyla kariyeri için dünyanın sonuna kadar gitmeye gönüllü olması gerçek bir ilişki için onu ulaşılamaz yapıyor. | Open Subtitles | مستعدّةٌ حرفيًّاً أن تذهب إلى نهاية العالم من أجل عملها مما يجعلها غير ممكنةٍ لعلاقة حقيقية |
| Ama uzun-mesafeli bir ilişki için bile bu... | Open Subtitles | مرتان في الشهر لكن حتي لعلاقة بعيدة المدي |
| Çok yakışıklı değil ama tatlı çocuk, yani tek gecelik ilişki için mükemmel bir aday. | Open Subtitles | وهو ليس الأذكى لكنه وسيم لذلك هو مناسب لعلاقة عابرة |
| Çünkü bir ilişki için hazır olmadığımı biliyordu ve senin aksine ben, ayrılığımızın haftası çıkmadan ki benim de uzun süredir şüphelendiğim bir kadınla düşüp kalkmıyorum. | Open Subtitles | لعلمه أني غير مستعدة لخوض علاقة في الوقت الراهن بخلافك، احتجت أقل من أسبوع لترتمي في حضن امرأة لطالما اشتبهت أنها عشيقتك |
| Bakın, tüm gün boyunca dünyanın en güçlü insanının neden zevksiz bir ilişki için her şeyini kenara atmak istemesi hakkında spekülasyonlar yapabilirim. | Open Subtitles | قد أقضي اليوم بطوله وأنا أخمن لماذا يرمي أكثر الرجال نفوذًا في العالم كل ما لديه من أجل علاقة تافهة؟ |
| Bu ilişki için çok şeyimi verdim, öylece çekip gidemem. | Open Subtitles | لقد عملت جاهدةً لهذه العلاقة ولن تزول هكذا. |
| Cinsel ilişki için kullandığımız terim "koklaşmak". | Open Subtitles | -ها نحن ذا -مصطلحنا ... للدلالة على الجماع "يفين" |
| Çünkü bu bir ilişki için mükemmel bir ilk adım. | Open Subtitles | لأن هذه هي بداية جيدة بالنسبة لعلاقة |
| Ve ciddi bir ilişki için hazır olmayabilirsin. | Open Subtitles | وقد لا تكوني مستعدة لعلاقة جدية. |
| Görünen o ki, gerçek bir ilişki için hazır değilim. | Open Subtitles | واضحا أني غير مستعد لعلاقة حقيقية |
| Bazıları bir ilişki için hevesli bile olabilirler. | Open Subtitles | بعضهن حتى قد يكن متلهفات لعلاقة |
| Yani cinsel ilişki için hazırsın? | Open Subtitles | إذا أنت منفتح لعلاقة جنسية؟ |
| Ciddi bir ilişki için pek de zamanım yok. | Open Subtitles | -لا وقتَ لديّ فعلاً لعلاقة جديّة |
| Yeni bir ilişki için hazır değilim. | Open Subtitles | لستُ مُستعدّة لعلاقة بعد. |
| Çünkü bir ilişki için hazır olmadığımı biliyordu ve senin aksine ben, ayrılığımızın haftası çıkmadan ki benim de uzun süredir şüphelendiğim bir kadınla düşüp kalkmıyorum. | Open Subtitles | لعلمه أني غير مستعدة لخوض علاقة في الوقت الراهن بخلافك، احتجت أقل من أسبوع لترتمي في حضن امرأة لطالما اشتبهت أنها عشيقتك |
| Kadınlar hızlı tanışmaya seks için değil, ilişki için gider. | Open Subtitles | النساء لا تذهبن إلى المواعدة السريعة من أجل الجنس, بل من أجل علاقة |
| Hayatımda bir ilişki için yerim yok... | Open Subtitles | لا متّسع لديّ من أجل علاقة جدّيّة في حياتي |
| Bir ilişki için çok tuhaf. | Open Subtitles | انها غريبه جدا لهذه العلاقة |
| İlişki için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً على الجماع. |