| Bu ilk seferi, o yüzden ten renginin hayalet beyazı olduğunu görebilirsin. | Open Subtitles | هذه هى المرة الأولى,لذا يمكنك أن ترى أن مظهره العام يبدو كالشبح |
| Ve eğer kötü bir işin içindeyse bu ilk seferi de değilmiş. | Open Subtitles | وإن كان يخطط لشيء غير صالح، فإنها لم تكن المرة الأولى له |
| İlk seferi 1982'deydi, sahte bir intihar sahneledi ve kendisini terk etmeye niyetlenen ilk karısı Marie McCullough'u öldürdü. | Open Subtitles | المرة الأولى كانت في 1982 عندما زيف حقيقة إنتحاره من زوجته الأولى ماري ماكلوف الذي كان من الصعب محاولة تركه |
| Bir filin beni çerez gibi yemek istediği ilk seferi hatırladım. | Open Subtitles | أتذكر أول مرة عندما حاول فيل أن يأكلني وكأنني حبة فستق |
| Bence çok seksisin. Hem ilk seferi hep hatırlarsın. | Open Subtitles | أعتقد بأنك مثير بالإضافة ستتذكر دوماً أول مرة مارست فيها الجنس |
| Ufak bir ne? Muhtemelen bu onun ilk seferi değil. | Open Subtitles | -ربّما هي ليست مرّته الأولى . |
| Ondan bunu isteyemem sanırım. Sonuç olarak onun da ilk seferi. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان بإمكاني طلب ذلك منها إنها المرة الأولى لها أيضا |
| Las Vegas'taki ilk seferi. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى التي يأتي بها إلى فيغاس |
| Bu onun ilk seferi. Belki biraz fazla heyecan yapmıştır. | Open Subtitles | هذه كانت المرة الأولى بالنسبة إليه، من الممكن أنه تحمس بدرجة زائدة |
| İlk seferi en kötüsüdür. | Open Subtitles | حسنٌ، المرة الأولى هي دائمًا المرة السيئة. |
| İlk seferi seni seven birisiyle yapmanın en iyisi olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه من الجيد أن تفعلينها في المرة الأولى.. -مع شخصٍ يُحبك؟ |
| İlk seferi en utandırıcı olanıdır,ama sonra tüm İngiltere'ye bile yapabilirsin. | Open Subtitles | المرة الأولى دائماً هي الأكثر إحراجاً |
| Bu ilk seferi değil. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الأولى التي يقوم بهذا |
| Malesef bu ilk seferi değil. | Open Subtitles | و لسوء الحظ هذه ليست المرة الأولى |
| Bir eskortla ilk seferi, sanırım yeni emekli, kendine güven problemi var ve güçlü, özel hissettirilmeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | أول مرة له مع مرافقة وأعتقد أنّه سيكون متقاعداً حديثاً والأغلب أنّ هذا يقلل من ثقته بنفسه وبحاجة إلى قوة وتميز |
| İlk seferi. Aile dostudur da. | Open Subtitles | هذه أول مرة له، هو صديق للعائلة |
| Gerçek beni gördüğün ilk seferi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتذكر أول مرة رأيتني على حقيقتي؟ |
| Seni buraya getirdiğim ilk seferi hatırlamıyorsundur herhalde. | Open Subtitles | ربما لا تتذكر أول مرة جئت بك إلى هنا |
| İlk seferi olacağından beraber talim yapmalıyız. | Open Subtitles | ،هذه أول مرة له إذًا لابد أنه يتدرب |
| Isaac'ın evinde olduğumuz ilk seferi hatırlıyor musun? Yanımızdan geçip gitmişti, değil mi? | Open Subtitles | أتذكرين حين كنا في منزل "أيزك" أول مرة لقد مرت بجانبنا فقط ، أليس كذلك ؟ |
| Her zaman bir ilk seferi vardır. Dalgalı kıyafetlerin canı cehenneme. | Open Subtitles | هناك مرة اولى دائما تبا للرمادي |