Dostum bir iltifatı da kabul et. Buyur, dene. Biraz dene. | Open Subtitles | يا صاح ، تقبل المجاملة فقط هيا ، جرب البعض |
Birileri nasıl iltifatı kabul edeceğini öğrenmeli. | Open Subtitles | ثمة شخص بحاجة لأن يتعلم كيف يتقبّل عبارات المجاملة. |
İltifatı kabul edemedim, neden diye sormasam olmazdı. | Open Subtitles | لم أستطع قبول المجاملة فحسب تحتم أن أسأل لماذا |
İltifatı ve iğnelemeyi aynı anda yapıyorsun gibime geliyor. | Open Subtitles | لنضع جانباَ الذكر القوقازي متأثر الإطراء الغزلي أنا محجوز |
İltifatı kes, Harvey. | Open Subtitles | وفر الإطراء هارفي أدخل في صلب الموضوع |
Üzerime alıyorum. He türlü iltifatı alırım. | Open Subtitles | سأقبل مديحك سأقفبل اي مديح |
Bırak şimdi iltifatı. | Open Subtitles | وفّر على نفسك الاطراء هذا بيتي أيضا |
Dostum, iltifatı reddetme. - Sen iyi bir babasın. | Open Subtitles | ياصاح خذ المجاملة انت والد رائع |
- Üf, bir kere de iltifatı kabul et. | Open Subtitles | فقط أقبل المجاملة اللعينة |
Teşekkür ederim. Bu iltifatı unutmayacağım. | Open Subtitles | أقدّر لك تلك المجاملة |
İltifatı incelikle kabul etmeyi öğren. | Open Subtitles | تعلم أن تتقبل المجاملة بلباقة |
Ama bu iltifatı kabul edeceğim. | Open Subtitles | لكنى سأقبل المجاملة |
Sus ve iltifatı kabul et. | Open Subtitles | صهٌ, اقبلي المجاملة |
İltifatı kabul et geç işte. | Open Subtitles | فقط اقبلي المجاملة |
- İltifatı kabul et sadece. | Open Subtitles | - فقط خذي المجاملة |
İltifatı hakaretle bitireceksin. | Open Subtitles | و اختم دائماً الإطراء بإهانة |
İltifatı kabullenmeyi öğrenin. | Open Subtitles | تعلّمي أنْ تتقبلي الإطراء |
İltifatı kabul et-- | Open Subtitles | تحصل على الإطراء عندما... |
Bu iltifatı sadece başka kimse ölmezse kabul ederim. | Open Subtitles | -سأقبل هذا الإطراء إن لم يمت شخص آخر . |
Ama Gabby'de Matt'in vücudu hakkında yaptığı iltifatı kabul etmemeli. | Open Subtitles | لكن (غابي) يجب عليها أن لا تقبل بأي مديح بخصوص جسدها من (مات). |
Bu iltifatı yıllar öncesinden hatırlıyorum. | Open Subtitles | اتذكر هذا الاطراء منذ وقت طويل |