"imal" - Traduction Turc en Arabe

    • يصنعون
        
    • لصناعة
        
    • مجمل ما
        
    • تصنيع
        
    • مصنوه
        
    • صنعها
        
    Bin yılı aşkın bir süredir ipek imal ediyorlar ve hastalıklı yumurta diye bir şey duymamışlar. Open Subtitles انهم يصنعون الحرير منذ ألاف السنين و لم يسمعوا أى شىء عن بيض مريض
    Uyuşturucudan fazlasını imal ediyorlarmış. Baksanıza. Geçenkinin aynısı. Open Subtitles ،إنّهم لا يصنعون المخدّرات فقط .انظر، ذات الأسلحة التي وجدناها
    Belki önceden bir bakkal falan vardı belki burada halat imal ediyorlardı belki de bir fabrika vardı. Open Subtitles ربما كان هنا متجر، وربما كانوا يصنعون حبال وكان هناك مصنع
    O adamın kasabada fıçı imal etmesine şaşmamalı. Buraya bakan o değildi nasıl olsa. Open Subtitles لا عجب أنّ ذلك الشخص ذهب لصناعة البراميل فلم يكن بارعاً في الزراعة
    Söylediklerinden anladığım kadarıyla, bir şeyler imal edilebilir. Open Subtitles قد تكون لشيء , من مجمل ما قلتموه ولكن لا تبدو تماماً كذلك, أليس كذلك؟
    Bileşik belirlenince mürekkebin imal tarihi bulunmuş olur. Open Subtitles تحديد مركب والحصول العام تم تصنيع الحبر.
    Ve bu bebek çikolatalı lolipoplardan imal edildi. Open Subtitles و هذا الطفل مصنوه من حلوى الشيكولاتة لذا، فعن إذنك
    Ve bence bir kadın bu işlerden son kız arkadaşı Filipinlerde imal edilmiş bir adamdan daha iyi anlar. Open Subtitles وأظن أني سأعرف أفضل ما الذي تريد المرأة الدخول إلى منزل رجل الذي آخر حبيباته تم صنعها في الفيليبين.
    En mükemmel ipeği orada imal ediyorlar. Open Subtitles انهم يصنعون أفضل أنواع الحرير هناك
    Fabrikada ne imal ediyorlardı? Open Subtitles ماذا كانوا يصنعون في ذلك المصنع؟
    Ama imal ettikleri mavi balıkçı ipi çok iyi. Open Subtitles لكنهم يصنعون خيوط صيد زرقاء لطيفة جداً
    Kaçınız hatırlar bilmiyorum: On beş önceki bir ahlak timsali Aaron Feuerstein'dır. O dönemde, Massachusetts'de Malden Mills'in başındaydı. Polartec isimli sentetik kumaşları imal ediyorlardı. Fabrikaları yandı. TED لا أعرف كم منكم يتذكرون هذا: بطل أخلاقي آخر، منذ 15 عامًا، كان هناك هارون فويرشتاين، الذي كان مالكًا لمصنع "مالدن ميلز" بولاية "ماساتشوستس"-- كانوا يصنعون صوف البولارتك-- احترق المصنع عن آخره.
    Huon partikülleri imal ediyorlar. Open Subtitles كانوا يصنعون جزيئات الهيوان
    Ne imal ediyorlarmış? Open Subtitles ماذا كانوا يصنعون ؟
    Köydeki herkes halat imal ediyordu. Open Subtitles كل سكان القرية يصنعون حبالاً
    Burbonu onun için imal ediyorlar zaten. Kocam beni başka bir kadın için terk etti. Open Subtitles نعم، لهذا يصنعون " بوربون"َ
    Hayatının büyük bir bölümünü Tustin'de kutu imal eden bir şirkette kağıt çekerek boşa geçirdiğini biliyorum. Open Subtitles أعرف أنك أضعت جزءاً كبيراً من حياتك في (تاستين)، تدفع الورق في شركة لصناعة الصناديق
    Şu kulübe kömür imal etmek için. Open Subtitles هذا الكوخ لصناعة الفحم.
    Söylediklerinden anladığım kadarıyla, bir şeyler imal edilebilir. - Ama büyük ihtimalle yapılmaz, değil mi? Open Subtitles قد تكون لشيء , من مجمل ما قلتموه ولكن لا تبدو تماماً كذلك, أليس كذلك؟
    Bağırsak telleri imal edebilen birini mi arıyorsunuz? Open Subtitles أتبحثون عن شخص خبير بكيفية تصنيع الأوتار من الأمعاء الحية؟
    ATF birkaç ay önce Batı Covina'da Binetex imal ettikleri için iki eski Cal Tech öğrencisini tutukladı. Open Subtitles منذ بضع شهور مكافحة الارهاب القت القبض على اثنين خريجين جامعة كالفورنيا في "ويست كوفينا" بسبب تصنيع مادة بينتكس
    Ve bu bebek çikolatalı lolipoplardan imal edildi. Open Subtitles و هذا الطفل مصنوه من حلوى الشيكولاتة لذا، فعن إذنك
    Ve bu bebek çikolatalı lolipoplardan imal edildi. Open Subtitles و هذا الطفل مصنوه من حلوى الشيكولاتة لذا، فعن إذنك
    ancak arabaları doğru bir şekilde hafif olarak imal ettiğinizde daha basit ve ucuz olmaktadır TED وعندما تجعلها خفيفة بالطريقة الصحيحة فان صنعها سيكون ابسط و ارخص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus