| İnsanın sadece bir kez sevebileceğine inanırdım. | Open Subtitles | كنت أؤمن دوماً بأن المرء يحب مرة واحدة فقط. |
| Mr. Lippman sizinle Pendant Yayıncılıkta çalışırken adam olarak size inanırdım, güvenirdim. | Open Subtitles | سيد ليبمان، عندما كنت أعمل لديك عند دار نشر بيندانت، كنت أؤمن بك كرجل لديه كرامة. |
| Birçok şeye inanırdım, artık inanmıyorum. | Open Subtitles | كنت أؤمن بالكثير من الأشياء ولم أعد أؤمن بها الآن |
| Belki eğer şarap Kaliforniya'dan olsaydı, inanırdım. | Open Subtitles | ربما لو كان النبيذ في كاليفورنيا ، كنت سأصدق |
| Açıkçası sana inanırdım, tabii yaşayan tek mirası feda etmeseydin. | Open Subtitles | كنت لأصدقك لو لم تضحي بوريث العائلة الوحيد |
| Eğer öğle yemeği desen belki inanırdım. | Open Subtitles | لو قلت بأنه لا يزال يتناول الغداء لصدقتك |
| - Onu iyi tanımasam, inanırdım. | Open Subtitles | إذا لم أكُن أعلم شيئاً ، كُنت لأصدقه |
| Son zamanlarda beni hayal kırıklığına uğratanların şerefine çok inanırdım. | Open Subtitles | كنت أؤمن باستقامة الكثيرين ممن خيبوا آمالي مؤخراً |
| Eskiden Tanrıya inanırdım ve evliliğe...ve cennet-cehenneme. | Open Subtitles | كنت أؤمن به . . و بالزواج و الجنة و النار |
| Çocukken, sen buradasın diye kötü bir şey olmayacağına inanırdım. | Open Subtitles | عندما كنت فرخاً , كنت أؤمن أنه لا شيء سيء يمكن أن يحدث لأنك كنت موجود |
| Üniversitedeyken; gelişime, yaptıklarımızın önemine ve her şeyin yoluna gireceğine inanırdım. | Open Subtitles | في الجامعة، كنت أؤمن بالتقدم، وبأن ما تقوم به مهم، وبأن الأمور في تحسن. |
| Eskiden bu gibi detayların önemli olduğuna da inanırdım. | Open Subtitles | كنت أؤمن أن هذا النوع من التفاصيل له أهمية. |
| Üniversitedeyken; gelişime, yaptıklarımızın önemine ve her şeyin yoluna gireceğine inanırdım. | Open Subtitles | في الجامعة، كنت أؤمن بالتقدم، وبأن ما تقوم به مهم، وبأن الأمور في تحسن. |
| Eskiden bu gibi detayların önemli olduğuna da inanırdım. | Open Subtitles | كنت أؤمن أن هذا النوع من التفاصيل له أهمية. |
| Aslında eskiden kanıtıyla birlikte yayınlanan bir teorinin daha ilerde tartışmaya açılacağına inanırdım. | Open Subtitles | أؤمن بأي نظرية... نُشرت مع أدلة أصبح مجالاً مفتوحاً للنقاش. |
| Ama küçük bir kızken inanırdım. | Open Subtitles | ولكني كنت أؤمن بها عندما كنت صغيرة |
| Kaderin, kontrolümde olduğuna inanırdım. | Open Subtitles | أنا فقط أؤمن بأن قدري تحت سيطرتي |
| Ben onun yerinde olsam birbirimize rastladığımıza inanırdım. | Open Subtitles | سأصدق أننا صادفنا بعضنا وحسب لو كنت مكانه |
| Aslında, inanırdım. | Open Subtitles | في الحقيقة، سأصدق |
| Eğer Lord Tekir'in varoş patronu olduğunu söyleseydin sana inanırdım. | Open Subtitles | إذا كنتِ قد أخبرتني أن الورد (تابيغتون) كان مالك شقق غير شرعية بشكل سريّ، كنت لأصدقك. |
| Eğer öğle yemeği desen belki inanırdım. | Open Subtitles | لو قلت بأنه لا يزال يتناول الغداء لصدقتك |
| Korkarım, inanırdım. | Open Subtitles | أخشى أننى سأصدقك |