"inanmak için bir" - Traduction Turc en Arabe

    • للاعتقاد
        
    Çeşitliliğin, acil, önemli hedeflere ulaşmada yardımcı olacağına inanmak için bir sebepleri yoktu. Hedef rakamlara ulaşmak, yeni ürünü pazara çıkarmak, değerlendirmeye alınan gerçek hedefler. TED لم يكن لديهم ما يدعو للاعتقاد بأن التنوع سيساعدهم على تحقيق أهدافهم العاجلة، والأكثر إلحاحا: كتحطيم الأرقام القياسية، وتطوير منتجات جديدة، الأهداف الحقيقية التي سيقيّمون على أساسها.
    Turing'in buna inanmak için bir hayli kişisel nedeni vardı. Open Subtitles كان لديه اسباب شخصية للاعتقاد فى ذلك
    Buna inanmak için bir nedenin var mı? Open Subtitles أهناك ما يدعوك للاعتقاد أنها كذلك؟
    Sınavların için bilgi kartları hazırlamıştım çünkü bu bir eşin yapacağı bir şeye benziyordu ve benim bir gün senin eşin olacağıma inanmak için bir sebebim vardı. Open Subtitles عندما أعددت لك كل تلك البطاقات التعليمية لامتحاناتك... لأنّه يبدو وكأنّه أمر يُمكن للزوجة أنْ تفعله، وكان لديّ سبب للاعتقاد أنّني قد أكون يوماً ما زوجتك.
    Yani eğer bizim için önemli olan şeyler -- bir çocuğun mutluluğu, partnerinize duyduğunuz aşk -- reel sayılarla ifade edilemez, yani sadece bir alternatifin diğerinden daha iyi, daha kötü veya diğerine eşit olduğu üç olasılığın olduğuna inanmak için bir neden yok. TED إذن فإذا كان ما يهمنا -- فرحة طفل، الحب الذي تملكه لشريكك -- لا يمكن تمثيله بأعداد حقيقية، بالتالي لا يوجد سبب للاعتقاد بأنه في الخيار، هناك فقط ثلاثة احتمالات -- بأن أحد البدائل أفضل أو أسوأ أو مساوٍ للآخر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus