Tüm bu insanların buranın meşru bir uyku tesisi olduğuna inanmaları gerekiyor. | Open Subtitles | إنظر، هؤلاء الأشخاص يجب أن يصدقوا بأن هذه دراسة نوم قانونية بحق. |
Her'ak ve adamlarının bizi gerçekten yakaladıklarına inanmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | هيراك و رجاله عليهم أن يصدقوا أنهم قبضوا علينا حقاً |
Bana inanmaları için çok uğraştım, ve herşeyi batırmaktan başka bir şey yapmadım. | Open Subtitles | وأقنعتهم أن يثقوا بي ولم أقم بأي شيء سوى أفساد الأمر كله |
Sana inanmaları gerekiyor. | Open Subtitles | إنهم بحاجه لأن يثقوا بك |
Bak, eğer davalı Amanda'nın peşine düşmeye karar verirse cinayeti onun işlemediğimi söylediğimde bana inanmaları için orada olduğumu kanıtlarken buna ihtiyacım olabilir. | Open Subtitles | إن قرر الدفاع ملاحقة (أماندا)، سيتعين عليّ إثبات أنني كنت هناك حتى يصدّقوني حين أنفي ارتكابها للجريمة. |
Her iş günü borsa açıldığında insanları bir şeye inanmaları için kandırırız. | Open Subtitles | كل يوم عمل عندما يدق جرس السوق نقوم بخداع الناس ليؤمنوا بشيء ما |
Zaten inanmaları da gerekmiyor. | Open Subtitles | ما أؤمن به لا يجبرهم على أن يؤمنوا |
Yaptığı şeye inanmaları için, insanların onun yanında olduğunu hissetmeleri gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | عرف أن الناس يجب أن تشعر أنه معهم لكي يؤمنوا بما يفعل |
Elde ettiğimize inanmaları yeter. | Open Subtitles | عليهم فقط أن يصدقوا أنه يمكننا ذلك |
Bunu yapabileceğime inanmaları gerekiyordu! | Open Subtitles | كان عليهم أن يصدقوا أني قادر على هذا! |
İnandığımıza inanmaları gerek. | Open Subtitles | ويجب أن يصدقوا بأننا نعتقد |
İnandığımıza inanmaları gerek. | Open Subtitles | ويجب أن يصدقوا بأننا نعتقد |
- İnanmaları gerekiyor. | Open Subtitles | -عليهم أن يصدقوا . |
Gerçekten kovulman gerek çünkü Ianucci'lerin NYPD'de köstebekleri var ve sana inanmaları gerek. | Open Subtitles | إحتجنا منك أن تطرد بشكل حقيقي لأن عائلة (إينوشي) لديهم جواسيس داخل شرطة نيويورك و نحتاج أن يثقوا بك |
Bana inanmaları gerek. | Open Subtitles | يجب أن يصدّقوني! |
Şimdi takıma kendilerine inanmaları için ilham vermelisin | Open Subtitles | الان يجب ان تلهم زملائك ليؤمنوا بانفسهم |
Şimdi takıma kendilerine inanmaları için ilham vermelisin | Open Subtitles | الان يجب ان تلهم زملائك ليؤمنوا بانفسهم |
Zaten inanmaları da gerekmiyor. | Open Subtitles | ما أؤمن به لا يجبرهم على أن يؤمنوا |
İnsanlar bu ülkeye ve yüzyıllardır gelen sisteme inanmaları gerekiyor. Ben inanıyorum. | Open Subtitles | يحتاج الناس أن يؤمنوا بهذه البلاد بالنظام القائم منذ قرون |
Burada TED'de, geçtiğimiz birkaç gün içinde, insanların dinleyicilere imkansıza inanmaları için tekrar tekrar meydan okuduklarını gördüm. | TED | و الآن هنا في تيد ، خلال الأيام القليلة السابقة، رأيت أناسا يقدمون التحديات للمشاهدين ، مرة بعد أخرى بأن يؤمنوا بالمستحيل |