"inatla" - Traduction Turc en Arabe

    • بعناد
        
    • بإصرار
        
    • وعنيدا
        
    • تصرّ على
        
    Ne yaparsak yapalım, geçmiş her zaman inatla arkamızda duruyor. TED مهما فعلنا، يبقى الماضي دائماً خلفنا بعناد.
    İnatla hep aynı gösteriyi sergileyerek tüm Yunanistan'ı gezdiler... Open Subtitles و دمر الوقت وجوههم. بعناد في جميع أنحاء اليونان، يؤدون نفس المسرحية دائماً.
    Kendi kendine çalışarak, on yıldan daha fazla bir süre önce başlamış olduğu, yerçekimiyle elektromanyetizmayı birleştirme arayışına inatla devam etti. Open Subtitles يعمل فى خلوة,مستمر بعناد فى مسعاه الذى بدأه منذ أكثر من عقد مضى .ليُوحِّد الجاذبية والكهرو مغناطيسية
    Çünkü o bu bilgiyi, ...bitmeyen bir inatla ve acımasızca aramaktadır. Open Subtitles الغول " مولجاراث " يبحث عن تلك المعلومات بإصرار قوي
    Otlar, inatla yeşilliklerini korurlar fakat sıcaklık, yerini ılık bir havaya bırakır. Open Subtitles العشب يبقى أخضرا وعنيدا لكن الحرارة تفسح المجال لدفيء لطيف
    Sadece neden inatla ona "kütük" diyor anlayamıyorum. Open Subtitles انا لا افهم لماذا تصرّ على تسميته "عقب السيجارة"
    İnatla bu tepeliğe baktığını hatırlıyordu, ışıltılardan gözlerini ayıramıyormuş. Open Subtitles تذكر أنه حملق بعناد في الصليب وأشعة النور تتلألأ منه لم يستطع الإشاحة ببصره
    Buna rağmen, tartışmalı teorilerinden vazgeçmeyi inatla reddettiler. Open Subtitles بالرغم من ذلك فقد رفضا بعناد التراجع عن نظريتهما المثيرة للجدل
    Tam bir sosyopat gibi inatla üstünde durduğun teorin. Open Subtitles التي تابعت التحقّق منها بعناد حقيق بمختلّ اجتماعي
    Ondan benim için son bir iş yapmasını istemiştim ama o yaşlı keçi inatla teklifimi reddetti! Open Subtitles طلبتُ منه أن يقوم بمهمةٍ أخيرةٍ لأجلي ولكن العجوز الأحمق رفض بعناد.
    Nietzsche, Diyojen'in şimdiye inatla bağlı kalmasına hayrandı. TED نتيتشه أُعجب بعناد ديوجين الشديد.
    Ama örneklerimi anlamayı inatla reddediyorsun sen. Open Subtitles لَكنَّك تَرْفضُ بعناد لإتّباع مثالِي
    "Bence insanların nefret duygusuna inatla sarılmalarının... Open Subtitles اتخيل ان ذلك احد الأسباب ان الناس يتمسكون بكرههم بعناد"
    Ya da inatla reddedecek ve neticede İspanya burayı yerle yeksan edecek. Open Subtitles أو سيرفض بعناد وفي نهاية المطاف ستهدم (إسبانيا) هذا المكان
    Altı yıldır, inatla, bıkmadan usanmadan, medyadan gelen sorular ne olursa olsun, --daha da iyiye gittim-- ve deliller ne kadar aksini işaret etse de bu düzene iyimserlik aşıladım. TED و لست سنوات، كنت أحقن النظام بالتفاؤل بإصرار و بلا هوادة، مهما كانت الأسئلة من الصحافة -- و أصبحت أحسن أمام هؤلاء -- و مهما كانت الدلائل عكس ذلك.
    Hayır, hayır aslında inatla karşı çıkıyordum... uh, sırıkla yüksek atlama kariyerine, bu ne kadar da çok kadınların istediği bir şey olsa da. Open Subtitles -كلا، كنت دومًا .. بإصرار ضد الحصول على... وظيفة قافزة زانة..
    Neden uğraştığım her şeyi inatla mahvediyorsun? Open Subtitles لمَ تصرّ على أن تفسد...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus