"incitiyor" - Traduction Turc en Arabe

    • تؤذي
        
    • يؤذي
        
    • يجرح
        
    • تؤلمني
        
    • يَآْذي
        
    • يؤذيني
        
    • اذاك
        
    • يؤذيها
        
    • يجرحني
        
    Şehrin sokakları onun küçük, hassas ayaklarını incitiyor. Open Subtitles حسنا إن شوارع المدينه تؤذي أقدامها الحساسه جدا
    Sizin pis işleriniz bizim gibi sıradan insanları incitiyor. Open Subtitles ..أفعالك الخسيسة تؤذي عامة الناس أمثالنا
    Görüyorsunuz ya obesite ya da beslenme kökenli diğer hastalıklar Sadece hastaları değil, onlarla beraber dostlarını, ailelerini, kardeşlerini de incitiyor. TED ترون، الأمر هو السمنة هي مرض متعلق بالغذاء لا يؤذي فقط الناس المصابين به. إنه يؤذي جميع الأصدقاء، الأسر، الأخوان، الأخوات.
    Bu da duygularımı incitiyor. Open Subtitles هذا يجرح مشاعري نوعا ما لما لم افكر في هذا من قبل؟
    Sana inanıyorum, ve seni böyle depresif ve kendini aşağı çekerken görmek beni incitiyor. Open Subtitles أنا مؤمن بكِ, ورُأيَتكِ بهذا الشكل, محبطة ومثقلة على نفسك تؤلمني
    Bu beni incitiyor Marie, çünkü o kutuyu iade ettiğimi sana söyledim. Open Subtitles تَعْرفُ، هو فقط... هو فقط يَآْذي مشاعري، ماري، لأن أخبرتُك جَلبتُ ذلك ظهرِ العلبةِ
    "Sorgulaman beni incitiyor? Çünkü sen... " "Benim için tek kızsın?" Open Subtitles و يؤذيني أن أراك تشككين بذلك- لأنك الفتاة الوحيدة المناسبة لي-
    Seni incitiyor, değil mi? Open Subtitles لقد اذاك اليس كذلك ؟
    Kim bilir kaç zamandır birileri kızımızı incitiyor ve bizim bundan haberimiz bile yok. Open Subtitles شخصًا ما كان يؤذيها الله وحده يعلم منذ متى وأننا حتى لا نعرف من هو
    Öyle muamele görmesi gerektiğini düşünen kızları incitiyor. Open Subtitles تؤذي الفتيات اللواتي يعتقدن أنهم بحاجة ليضاجعوا مثل ذلك
    Kocanız sizi çok incitiyor, ve bunu kimse inkar edemez. Open Subtitles تؤذي زوجك كثيرا , ولكن لا أحد ينكر ذلك.
    Kötü sözler insanları incitiyor. Open Subtitles كلمات الشر التي تؤذي الناس
    Bu onu incitiyor ve bu sahneyi daha iyi yapmıyor, tamam mı? Open Subtitles لأنه يؤذي مشاعرها وهذا لا يجعل المشهد أفضل
    Bu sadece hislerimi değil aynı zamanda itibarımı, işimi de incitiyor. Open Subtitles هذا يؤذي لا يؤذي مشاعري فقط بل سمعتي و عملي
    Kızların öyle muamele istediğini düşünen erkekleri incitiyor. Open Subtitles يؤذي الشباب الذين يعتقدون أن الفتيات يردن أن يضاجعن مثل ذلك.
    Bana Doktor Kel demen gerçekten duygularımı incitiyor. Open Subtitles الأمر حقا يجرح مشاعري عندما تنادونني : دكتور صلعة
    Bu beni incitiyor. Çünkü biz sizin için dişimizi tırnağımıza takıyoruz. Open Subtitles وهو يجرح المشاعر ايضاً , لاننا عملنا بجد من اجلكم
    Birisi sevdiğin birilerini incitiyor. Tecavüz ediyor, öldürüyor. Open Subtitles أحد ما يجرح شخص تُحبه يغتصبه, يقتله
    I gerçekten beni incitiyor, demek istiyorum. Çünkü bağlantı, ı benim hedefleri ne hissettiğini hissediyorum. Open Subtitles أقصد تؤلمني فعليًّا بسبب صلتنا، إذ يمكنني الشعور بما يشعره هدفي.
    It Bu, stefan gibi seni görmek beni incitiyor. Open Subtitles تؤلمني رؤيتك بهذه الحال يا (ستيفان).
    Onunla olmak beni incitiyor. Open Subtitles يَآْذي لِكي يَكُونَ مَعه.
    "Sorgulaman beni incitiyor? Çünkü sen... " Open Subtitles و يؤذيني أن أراك تشككين بذلك- لأنك الفتاة الوحيدة المناسبة لي-
    Seni incitiyor, değil mi? Open Subtitles لقد اذاك اليس كذلك ؟
    Annem onun doğru kişi olduğunu düşünüyor ama o annemi incitiyor. Open Subtitles هي تعتقد أنه رجلها, لكنه يؤذيها
    Bu beni incitiyor, Max. Open Subtitles هذا يجرحني يا ماكس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus