| İnsanları öldürüyor olduğu gerçeği olmasa, çok eğleniyordum. | Open Subtitles | لولا حقيقة أنه كان يقتل الناس طوال الطريق |
| Adam ahlaksız. Bence yalancı ve ırkçı bir orospu çocuğu olduğu için insanları öldürüyor. | Open Subtitles | هذا الرجل مًذنب وأعتقد أنه يكذب وأعتقد أنه يقتل الناس |
| Biz burada kim kimin tarafında diye tartışırken hepimizden daha korkunç daha güçlü ve daha hızlı bir şey ortaya çıkıp insanları öldürüyor ve biz onun hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | بينما نحن هنا نتجادل ، عن من بجانب من هناك شيء مخيف واسرع من أي منا ، وإنه يقتل الناس ولا نعرف أي شيء عنه |
| Anlaşıldı ki sizin hastaneniz insanları öldürüyor ve insanlar evde olmalı. | TED | فما تبين لي ان المستشفيات هي التي تقتل الناس ويجب ان تكون النقاهة في المنزل |
| Phillip'e göre, Hayalet son birkaç yıldır New York ve Los Angeles'ta insanları öldürüyor. | Open Subtitles | ووفقا لفيليب، قد الوهمية كان قتل الناس في لوس انجليس و نيويورك على مدى السنوات القليلة الماضية. |
| Her ne kullanıyorsanız, insanları öldürüyor. | Open Subtitles | مهما كان الذي يستخدمه رجالك انه يقتل الناس |
| İyi veya kötü, bu şey insanları öldürüyor. | Open Subtitles | وسواء كان جيداً أو سيئاً هذا الشيء يقتل الناس |
| Bu durumu düzeltebilecek sorunlu kişiyi bulmak için de insanları öldürüyor. | Open Subtitles | و هو يقتل الناس ليجد الشخص المُضطرب . الذي بإستطاعته إرجاع الأُمور |
| - Ürünlerin insanları öldürüyor ve bunu iyi biliyorsun. | Open Subtitles | المنتج الخاص بك يقتل الناس وأنت تعرف ذلك. |
| Asıl soru ne olduğu, ve neden bir suikast timi doğu da, bunu korumak için insanları öldürüyor? | Open Subtitles | السؤال هُو ماذا يكون، وما سبب تواجد فريق إغتيال يتحرّك في الساحل الشرقي يقتل الناس لحمايته؟ |
| Asıl soru ne olduğu, ve neden bir suikast timi doğu da bunu korumak için insanları öldürüyor? | Open Subtitles | السؤال هُو ماذا يكون، وما سبب تواجد فريق إغتيال يتحرّك في الساحل الشرقي يقتل الناس لحمايته؟ |
| "Jesse James insanları öldürüyor"'un tam olarak neresini anlamıyorsun? | Open Subtitles | أي جزء من جيسي جيمس يقتل الناس لم تفهمه؟ |
| Ama bu sefer masum insanları öldürüyor. | Open Subtitles | الآن فقط إنه يقتل الناس الأبرياء |
| Hayır, insanları öldürüyor. Onları öldürüyor. | Open Subtitles | كلا ، كلا إنه يقتل الناس إنه يقتلهم |
| Sen cinayet masası dedektifisin ve bu şey insanları öldürüyor. | Open Subtitles | أنت محققة جرائم، وتلك الاشياء تقتل الناس |
| - Birçok şey insanları öldürüyor. | Open Subtitles | أيها الطفل، أشياء كثيرة تقتل الناس |
| Jaws'daki köpek balığı insanları öldürüyor çünkü geminin çocuğunu öldürmesinden korkuyor. | Open Subtitles | بأن : "سمك القرش في "الفك المفترس" قتل الناس لأنهكانخائفًامنأنيقتلواصغاره" |
| Bu ölümleri araştırmak kimsenin umurunda olmazdı. Sen olmasaydın, o timsah hâlâ insanları öldürüyor olacaktı. | Open Subtitles | لم يهتم أحد بالتحقيق في تلك الوفيات وبدونك لكان هذا التمساح يقتل البشر |
| Biliyorum ama anlamıyorsun. Pazartesi günü programa çıkaracağımız doktor şu an insanları öldürüyor sayılır. | Open Subtitles | الطبيب الذي حجزناه ليوم الاثنين اتضح انه يقوم بقتل الناس |
| İlgilendiğim aynı hasta günler sonra bana bakıp şöyle dedi: "Senin insanların Los Angeles'ta insanları öldürüyor." | TED | بعد أيام، وعند المرور على نفس المريضة، نظرت إليّ وقالت، "جماعتك يقتلون الناس في لوس أنجلوس" |
| - Pezevenk herif. - Masum insanları öldürüyor. | Open Subtitles | هذا الشرير الوغد هو يقتل أشخاصاً أبرياء |
| İnsanları öldürüyor. | Open Subtitles | هو يضرب الناس. |
| Senin yerine biri bu insanları öldürüyor olabilir mi? | Open Subtitles | اسمع، أهنالك احتمالٌ أنّ أحداً ما يقتلُ نيابةً عنك ؟ |
| Bunlar rüyaydı. O çocuk aslında bir ters empat. Duyguları insanları öldürüyor. | Open Subtitles | أساساً هو حالة تعاطف عكسية مشاعره تقتل الآخرين |