İnsanlarınızı öldüren tanklardan bir tanesi Çakal Vadisinde yolunu kaybetti. | Open Subtitles | الدبابة التي قتلت شعبك قد ضاعت في وادي ابن آوى إنني أعرف هذا الوادي |
Yani insanlarınızı batıl inançlarla ve korkuyla köleleştirdi, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً لقد إستعبد شعبك خلال الخرافة والخوف ؟ |
Nöbetçi'yi görüp sırlarını bir gün sizin insanlarınızı da aynı şekilde koruyabilmek için araştırıp araştıramayacağını sordu. | Open Subtitles | لقد سألني هل بأمكانه أن يرى الحارس ليتعلم ألغازة إذ يوماً ما سيحتاج شعبك للحماية مثلنا |
Evet, nerede olursa olsun kendi insanlarınızı neden öldürüyorsunuz hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | حسنا , اينما هي انا لا افهم لماذا تقتلون الكثير من شعبكم |
İnsanlarınızı acı çekerken görmek hoşuma gitmiyor dediğim zaman bana inanmanız gerekirdi. | Open Subtitles | سيموتون قريباً لابد أنك صدقتيني عندما تحدثت لا يسرني مايعانيه شعبكم |
Bu, insanlarınızı biraz rahatlatıp yaslarını tutmalarında yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ذلك سيكون عزاءاً مناسباً لشعبك وسيخفف من حزنهم |
Ama insanlarınızı götürebileceğiniz, bir gezegen, belki size tanıdık gelen bir yer var mı? | Open Subtitles | لكن هناك مكان آمن هل بالإمكان أن تأخذي شعبك إليه؟ أي كوكب، ربما، إنك بصيرة؟ |
İnsanlarınızı kurtarma arzunuz hayranlık uyandırıcı ama en sonunda başarısız olacaksınız. | Open Subtitles | رغبتك في حماية شعبك جديرة بالإعجاب لكنك ستفشلين في النهاية |
Aslında bunu yapmamamız gerekiyor ama insanlarınızı küçük düşürmek istemem. | Open Subtitles | ليس من المفروض أن نقبل ذلك لكن لا أريد أن أهين شعبك |
Apophis'i yendiğimde, insanlarınızı köle yapacağım. | Open Subtitles | عندما أقهر " أبوفيس " أنا سأجعل شعبك عبيد لى |
İnsanlarınızı otobüse bindirin. | Open Subtitles | أدخِل شعبك في الحافلة سَأَعتني بالآخرين |
İnsanlarınızı bizimle ilişkinin artık gereksiz olduğuna da rahip ikna etmiştir herhalde. | Open Subtitles | أعتقد أنّ الراهب أقنع شعبك بأنّ العلاقة بنا.. {\pos(190,210)} لم تعد ضرورية {\pos(190,210)} |
İletişim kurmadan önce insanlarınızı araştırdık. | Open Subtitles | قمنا بإستطلاع على شعبكم قبل أن نتصل بكم. |
Gücün ve cesaretin, sözlerin kadar sert ve keskin olsaydı, Grendel öç alınma korkusu olmadan insanlarınızı öldürüp onları yiyemezdi. | Open Subtitles | لو كانت قوتك وقلبك بقوة كلماتك (جريندل) لن تكون له الجرأه لقتل شعبكم بدون الخوف من أعماله المرعبه |
İnsanlarınızı umursamıyorsunuz! | Open Subtitles | بشأن شعبكم... .. |
Bu, insanlarınızı biraz rahatlatıp yaslarını tutmalarında yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ذلك سيكون عزاءاً مناسباً لشعبك وسيخفف من حزنهم |