Don Carini'nin tek oğlunu incitirsen intikam için geleceği tek kişi Nancy'm olur. | Open Subtitles | أنت تؤذي ابن دون كاريني الوحيد ولديه طريقة وحيده للانتقام وهي ابنتي نانسي |
Yerel halk onu intikam için ve zehiri ele geçirmek için öldürdü | Open Subtitles | السكان المحليين قتلوه للانتقام و للاستيلاء على السّمّ |
Aniden 15 yıldır planladığım intikam için bir şansım olduğunu gördüm. | Open Subtitles | رأيت فرصتي للإنتقام كنت أخطط لهذا لـ15 سنة |
İntikam için kullandığım parayı... bundan sonra iyilik yapmak için kullanacağım. | Open Subtitles | كل هذا إستخدمته للإنتقام... . وسيُستخدم الآن فى كل شىء طيب. |
Sen intikam için doğdun... | Open Subtitles | لقد ولدتِ من أجل الانتقام, أيتها الطفلة المسكينة. |
Kişisel intikam için bunları yapar mı? | Open Subtitles | هل يُريد فعل ذلك من أجل الإنتقام الشخصي؟ |
Efsaneye göre Jason intikam için geri döndü, bölgedeki tüm gençleri öldürmeye yeminliydi. | Open Subtitles | الأسطورة تقول أن جايسون عاد لينتقم تعهد بقتل كل مراهق في المنطقة |
Bilmek zorundaysan, intikam için enfes bir sahneyi yazıyorum. | Open Subtitles | إن كان لابد أن تعرف ، إنه مخطط للانتقام مختار بعناية |
Kavrulmuş cips. İntikam için harika bir lezzet. | Open Subtitles | رقائق البطاطا الطبق الجانبي المثالي للانتقام |
Ve bu gücü arkadaşlarına karşı veya intikam için kullanmamalısın. | Open Subtitles | وتلك القوة ليست لكي تستخدمها ضد أصدقائك أو للانتقام |
İntikam için peşinde, onu lisede arkadaş alanında tuttuğun için | Open Subtitles | إنه يسعى للانتقام منكِ لوضعه في دائرة الصديق في المدرسة الثانوية |
Evinde bu pisliği öldürdüğün söylentisi etrafa yayıldığında onun adamları intikam için buraya geleceklerdir. | Open Subtitles | إذا خرجت كلمه بأنك دمرتيه هنا فى منزلك فسيخرج أتباعه سعيا للإنتقام و صدقينى .. |
Mezarına saygısızlık ettik, onu uyandırdık. O da şu an intikam için dışarıda. Git Zane'i bul! | Open Subtitles | دنّسنا قبرها وإيقظناها والآن هي خارجا للإنتقام |
Hayır, dün gece birini gördüğüne inandığımı söyledim intikam için dirilmiş bir ölüyü gördüğüne değil. | Open Subtitles | لا، أصدق أنّك رأيت شخص ما ليلة أمس لكن ليس الميت الذي خرج للإنتقام |
Milyarlarca insanın kanı intikam için haykırdı, ve siz barış yaptınız. | Open Subtitles | دِماء أكثر من مليار شخص تصيح من أجل الانتقام و أنتم قمتم بمعاهدة سلام |
Hayatına yeterince değer vermiyorsun intikam için ortaya koyuyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تقدرّ حياتك تلقِ بها من أجل الإنتقام |
Mueller ölmemişti. İntikam için peşimizden geldi. | Open Subtitles | مولار لم يمت بعد كل هذا جاء وراءنا لينتقم بشده |
Kıçını kurtarmak için önemsiz suçlar işlettiği çocuklar var ama intikam için bombayı kendi atıyor, öyle mi? | Open Subtitles | لديه اطفال صغار يرتكبون جرائمه كي يغطي على نفسه لكنه رمى بنفسه القنبلة الحارقة للأنتقام كلا، إنه لم يقتله. |
İntikam için araç olmam asla. | Open Subtitles | فنحن لا نلفق حجج غياب للجرائم وأنا لن أكون آداة للثأر |
O günden sonra, sadece intikam için yaşadım. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم و انا اعيش فقط من اجل الانتقام |
Ama suçluysam intikam için beni öldürürsünüz. | Open Subtitles | وإذا كنت مذنبًا، أقتليني بدافع الإنتقام. |
Geçmişe takılıp kalan ve intikam için hayatlarını tehlikeye atan adamlar var. | Open Subtitles | هُناك رجال عالقين في الماضي و يضعون حياتهم في خطر لأجل الإنتقام. |
Sizce yüzyıllar öncesinden bir hayalet intikam için geri mi geldi? | Open Subtitles | أتعتقدان حقاً أن روحاً عمرها قرن عادت لتنتقم ؟ |
İntikam için ne derler bilirsin. | Open Subtitles | تعلمين ما يقولون عن الإنتقام أنه صحيٌّ جدا |
Sen sürücü intikam için saplantı izin veremem... | Open Subtitles | لا يمكنك أن تجعلي هوسك .. بالانتقام يقودك |
İntikam için birilerini zehirleyen insanların genelde yalnız hareket ettiklerini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم ان الناس الذين يقومون بالتسميم بدافع الانتقام يعملون لوحدهم |
Kesinlikle intikam için peşinden gelecek. | Open Subtitles | حسناً ، إنّ حالفنا الحظ ، سيسعى في إثرك من أجل الأنتقام. |