"iplikler" - Traduction Turc en Arabe

    • الألياف
        
    • ألياف
        
    • الخيوط
        
    Bunu, içeridekilerden duydum bazı iplikler bulmuşlar. Open Subtitles حصلتُ على خلفيه عن الأمر لقد وجدوا بعض الألياف
    Her neyse, bu iplikler oldukça dayanıklı, yoğun bir pamuktan oluşuyorlar. Open Subtitles على أي حال, هذه الألياف من قطن المرتفعات ذو تماسك عالي جداً
    Eğer kırıklarda bu iplikler varsa, ...bu da demektir ki maktülün kanı da zeminde olmalı. Open Subtitles إذا كانت الألياف داخل الكسور لابد أن دم الضحية سيوجد على البطانة
    İplikler vücudunda ve iç çamaşırındaydı ama gömleğinde ve pantolonunda değildi. Neden? Open Subtitles ألياف على جسمه,ملابسه الداخلية,لكن ليس على قميصه أو سرواله,لماذا؟
    14 yaşındaki çocukta ve terapistte iplikler bulduk. Open Subtitles لدينا ألياف على الولد ذو 14 سنة و ملابس الطبيبة النفسية؟
    Zamanla, bu minik iplikler sıvının içinde katmanlaşıyor ve yüzeyde bir tabaka oluşturuyorlar. TED مع مرور الوقت، هذه الخيوط الدقيقة تشكل من السائل طبقات وتنتج حصيرة على السطح.
    Güvenli evde takım elbisesinden az da olsa kan bulaşmış iplikler alındı. Open Subtitles بعض الألياف المليئة بالدماء من بدلته أُخذت من المنزل الآمن
    Yani bu astar kaplı iplikler tuvalden mi gelmiş? Open Subtitles ولهذا تلك الألياف القطنة نتيجة تلك المادة للقماش؟
    Plastik muşamba üstünde bulduğun iplikler hakkında bilgi verebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك اخبارى بشأن الألياف التى وجدتها داخل ورقة البلاستيك ؟
    Boğazında ve ciğerlerinde bulduğum pamuk iplikler bana büyük ihtimalle yastıkla boğulduğunu söylüyor. Open Subtitles الألياف القطنية التي وجدتها من القصبة الهوائية والرئتين, أوضحت لي أنه على الأرجح خُنق حتى الموت عن طريق وسادة.
    Hiç DNA yok, tırnaklarının altında iplikler var ancak ayrıca siyah deri bir materyal de vardı. Open Subtitles لم يكن هناك وجود لحمض نووي. الألياف تحت أظافرها. ولكن كان هناك مادة جلدية داكنة.
    Uzun ve kaliteli lifler, kısa ve daha az kaliteli liflere göre birbirlerini daha iyi sarmalarlar, bu da uzun ve kaliteli liflerin kumaş olarak dağılmayan ve daha güçlü iplikler oluşturdukları anlamına gelir. TED يمكن للألياف الطويلة الرفيعة أن تلتف حول بعضها بشكل أفضل من الألياف القصيرة الثخينة، ما يعني أن تلك الألياف الطويلة الرفيعة تشكّل خيوطًا أقوى تتماسك مع بعضها بشكل أفضل كأقمشة.
    Psikiyatristden alınan iplikler, Çocuktan alınan iplikler. Open Subtitles الألياف من الطبيبة النفسية و الولد
    Liam yere ateş ettiğinde şarapneller kotunu delip geçti ve Shane'in yüzünde iplikler bıraktı. Open Subtitles حينما أطلق النار على الأرض اخترقت شظية من الرصاصة الجينز وذهبت مع ألياف وجهه
    Her iki suç mahalinden de onun elbisesinden iplikler bulduk... Open Subtitles وجدنا ألياف بملابسه التي كانت بمسرح الجريمة
    Onlarla çalışarak dünyanın en iyilerinden biri olan ipliklerden ürettik, iplikler polyester elyaf ve pamuk liflerle örtülü metalik alaşımlar içeriyor. TED وبالعمل معهم، أنتجنا واحدًا من أفضل الخيوط في العالم، يتكون من خليط معدني رقيق ملفوف حوله ألياف من البوليستر وألياف من القطن.
    Şortunda sarımsı iplikler buldum. Open Subtitles وجدت ألياف مدبوغة على شورته الداخلي
    Şüpheli duran iplikler, suç iplikleri. Open Subtitles ألياف مشبوهة ، الألياف من الجريمة
    Bu iplikler nesiller boyu kimono için iplik üreten makinelerle makineler ile aynı makinede üretildi. TED صُنعت هذه الخيوط في نفس الآلات التي كانت تصنع خيوط الكيمونو لأجيال.
    Tasarıyı çoktan bitirdik, ...iplikler de verildi, ...ve tekrar yapmaları istendi. Open Subtitles أنهينا الرسومات وسلمنا الخيوط إليهم أيضا وطالبناهم بإعادة ما صنعوا
    Oradaki, milimetrenin onda birinden daha küçük bir çekirdek içine tıka basa dolu bu karanlık iplikler kromozomlar. Open Subtitles هناك في نواة قطرها أقل من عشر مليميتر تحتشد تلك الخيوط الداكنة الكروموسومات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus