İslam'ı kabul eden Michael Wolfe 1990 yılında ilk haccını yaptı. | Open Subtitles | أثر أنسابهم فى العام ألف وتسعمائة وتسعون تحول وولف فى الإسلام |
Bir cami, veya ibadet eden birini gösterebilirsiniz, fakat, İslam'ı tam anlamıyla tasvir etmenin bir yolu yok. | TED | يمكنك عرض مسجد، أو يمكنك عرض مصلين، لكن لا توجد طريقة مباشرة لتصوير الإسلام. |
Dinlerinin yanlış olduğunu, en iyi yolun İslam'ı seçmek ve müslüman bir adamla evlenmek olduğunu açıklığa kavuşturan bir imam da orada mevcuttu. | TED | كان الإمام حاضرًا أوضح أن دينهم كان خطأ، والطريق الصحيح الوحيد هو قبول الإسلام والزواج من رجل مسلم. |
Birçok toplantıdan sonra, Baba Şeyh, bu kızların İslam'ı ya da IŞİD militanlarıyla evlenmeyi zorla kabul etmeleri bahsiyle, dinlerine saygısızlık etmediğini fark etti. | TED | بعد عدة اجتماعات، أدرك أن هؤلاء الفتيات لم يقمن بشيء سيىء لدينهن بتحويلهن قسرًا إلى الإسلام والزواج من مقاتلي داعش. |
Bir çok müşrik aile çocukları İslam'ı kabul edince parçalandı | Open Subtitles | كثير من العائلات الوثنية كانت قد انقسمت الى قسمين عندا تحول أبنائهم للإسلام |
İslam'ı 50 yaşımda keşfetmeliydim, Çünkü kadınlara karşı zaafım var. | Open Subtitles | كان علىَّ أن أكون مسلم عند الخمسين من العمر لأننى ضعيف أمام النساء |
Al Mutawa’nın amacı İslam’ı hoşgörüsüzlük imajından kurtarmak. Bunu çocuklar için uygun bir formatta yapıyor. | TED | ورغبته هي إنقاذ الإسلام من صور التعصب، بطريقة محببة للأطفال. |
Dışarıya çıkıp savaşmaya hazırlar çünkü bunun islam'ı övmek için tek yol olduğuna başarı ile ikna edilmiş haldeler. | TED | إنهم جاهزون للذهاب والقتال لأنه تم إخبارهم أن هذه هي الطريقة الفعّالة والوحيدة لتمجيد الإسلام. |
amaçları İslam'ı Dünyaya yaymaktı... | Open Subtitles | وكانوا قد أخذوا على عاتقهم نشر الإسلام فى العالم |
Medine'nin sırrı insanların oraya ideal İslam'ı yaşamak için gitmelerinde yatıyor. | Open Subtitles | إن سر المدينة ,هى أنها المكان حيث يبذل الناس كل جهدهم لتطبيق تعاليم الإسلام بشكل مثالى |
20 yıldır kendi çıkarları için İslam'ı kullanıyor. | Open Subtitles | إنه يستخدم الإسلام للنهايات السياسية لـ 20 سنة |
Cihat'ın adına öldürdüğünde, İslam'ı kirletmiş olursun. | Open Subtitles | عندما تقتل بإسم الجهاد فأنت تشوه الإسلام |
İtalya'daki tüm devlet başkanları Hıristiyanlığı terk edip Allah'ın çağrısına kulak vererek İslam'ı benimseyecek. | Open Subtitles | جميع رؤساء الدول الإيطالية يجب أن يتخلوا عن المسيحية ويقبلوا دعوة الله ويعتنقوا الإسلام |
İslam'ı kötü imajından kurtarmak istiyordun. | Open Subtitles | أردت أن تساعد الإسلام التخلص من سمعة سيئة لها. |
Bence, Nation of Islam'ı kendisi zannediyor. | Open Subtitles | يعتقدون أنه يظن نفسه ! "هو "منظمة أمة الإسلام |
Orada İslam'ı kabul etmiş tüm insanların, ...her ırktan ve her sınıftan insanların arasındaki kardeşlik. | Open Subtitles | ... الأخوة التى وُجدت بين كل الناس, كل الأعراق .. كل المراتب الذين قبلوا الإسلام دينا ً |
Orada İslam'ı kabul etmiş tüm insanların her ırktan ve her sınıftan insanların arasındaki kardeşlik. | Open Subtitles | ... الأخوة التى وُجدت بين كل الناس, كل الأعراق .. كل المراتب الذين قبلوا الإسلام دينا ً |
Oz'da çoğu kişi rehabilitasyona girdi, çok kişi İslam'ı kendi çıkarı için kullandı. | Open Subtitles | - الكثيرين في سجن (أوز) يستخدمونَ تلكَ الجلسات و استعملوا الإسلام لأغراضهِم الخاصة |
Gençliğinde İslam'ı seçmiş. | Open Subtitles | والذى تحول الى الإسلام فى شبابه |
Bu sahte gösteriye ve onun bana aşık olup İslam'ı seçmesiyle hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | أو أنّي أتغاضى عن اعتناق أحدهم للإسلام بناءً على إعجاب بالثانويّة فقط |
İslam'ı 50 yaşımda keşfetmeliydim, Çünkü kadınlara karşı zaafım var. | Open Subtitles | كان علىَّ أن أكون مسلم عند الخمسين من العمر لأننى ضعيف أمام النساء |