| Geçenlerde İstanbul'da Herald Tribune'un düzenlediği lüks konulu bir konferanstaydım. | TED | كنت مؤخراً في مؤتمر عن الرفاهية ، التي نظمتها صحيفة هيرالد تريبيون ، في اسطنبول. |
| Hep dağıldık sorma. Kimimiz İstanbul'da kimimiz burada. | Open Subtitles | بعضنا لا زال في اسطنبول والبعض الآخر لا زال هنا |
| Biliyor musun, evlat BM Dışişleri Bakanları toplantısı İstanbul'da gerçekleşecek. | Open Subtitles | ...أتعلم, سوني اجتماع وزراء الخارجية للأمم المتحدة سيكون في اسطنبول |
| İstanbul'da bizimle birkaç güzel gün geçir ve sonra... sonra evine git. | Open Subtitles | يجب أن تقضى معنا بعض من الأيام الجميله فى إسطنبول ثم تعود |
| Bir ayağım istanbul'da güçlü Türk kökenimle duruyor. Ama diğer bacağım dünyayı geziyor, farklı kültürler arasında köprüler kuruyor. | TED | جزء ثابت في إسطنبول بجذور تركية متأصلة. والجزء الآخر يحوم حول العالم. مرتبطًا بثقافات مختلفة. |
| Schuman bunu 64'te Venedik ve 73'te İstanbul'da yaptı. | Open Subtitles | "شومان" فعل ذلك عام 64 فى فينسيا وفى اسطمبول عام 73 |
| Schuman 64'te Venedik'te ve 73'te İstanbul'da yaptı. | Open Subtitles | "شومان" فعل ذلك عام 64 فى فينسيا وفى اسطمبول عام 73 |
| İstanbul'da olunca Javadi'yi daha rahat idare edebileceğim. | Open Subtitles | سيكون بلدي يجري في اسطنبول جعل تشغيل جوادي أسهل. |
| Yani gerçekten bu toplantının Meksika değil de, İstanbul'da mı olacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقا ان الاجتماع سيقام في اسطنبول و ليس في المكسيك ؟ |
| - Ben o ara İstanbul'da taksiden yolumu buluyorum. - Epey bir zaman böyle geçti. | Open Subtitles | كنت وقتها سائق تاكسي في اسطنبول |
| Öbürsüne de... Zaten orada, İstanbul'da tedavi görüyormuş Sadık. | Open Subtitles | الأخرى كان يعالجها هناك في اسطنبول |
| Cemal abin nasılsa İstanbul'da sana yenilerini alır kızım. | Open Subtitles | سيشتري لكِ جمال أشياء جديدة في اسطنبول |
| İstanbul'da ne kadar kalacaksınız? | Open Subtitles | كم من الوقت سوف تبقون في اسطنبول |
| İstanbul'da yeterince heyecan yok muydu? | Open Subtitles | ألم تعد هناك إثارة كافية في "اسطنبول"؟ |
| James, İstanbul'da hayat sensiz asla aynı olmayacak. | Open Subtitles | جيمس, الحياه فى إسطنبول لن تكون كما كانت بدونك |
| -Bak o şey İstanbul'da oldu. -Hayır İstanbul'daki depremdi. | Open Subtitles | إسطنبول لقد كَانتْ كالزلزال لا شيء يُقارنُ بمهمة الأرجنتين |
| İstanbul'da güzel bir dinlenme süresini hak ettiniz. | Open Subtitles | يمكنك أخذ قسط من الراحه بمجرد وصولك إسطنبول |
| Sonra bunu 1973'te İstanbul'da yaptı. | Open Subtitles | ثم فعلها فى اسطمبول عام 73... |
| Sonra da 1973'te İstanbul'da yaptı. | Open Subtitles | ثم فعلها فى اسطمبول عام 73... |