| Hayatım boyunca, bebek, yapmak istediğim tek şey kaçmak oldu. | Open Subtitles | من كل حياتي، أيها الطفل .. الشيء الوحيد الذي أريده هو الهروب. |
| YıIbaşında istediğim tek şey ne biliyor musunuz? | Open Subtitles | أتدري ما هو الشيء الوحيد الذي أريده كهدية عيد الميلاد؟ |
| Duymayı istediğim tek şey, karaciğerimin sarhoş halde söylediği ragbi şarkıları. Sakin ol. | Open Subtitles | الصوت الوحيد الذي أريد سماعه هو صوت كبدي الثمل يغني أغاني كرة القدم |
| İstediğim tek şey, kariyerime kendi istediğim şekilde son vermekti. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أردته هو أنهي ذلك على شروطي الخاصة.. |
| Her şey bir yana, sana söylemek istediğim tek şey şu anda hayatının en büyük fırsatı ile karşı karşıyasın. | Open Subtitles | ثمة شيء واحد أريد قوله لك أنت الآن تواجه أكبر فرصة في حياتك |
| Senden istediğim tek şey buraya birisini getireceğin zaman bunu bana söylemendi. | Open Subtitles | أقصد أن الشيء الوحيد الذي أطلبه منك هو أن تخبرني بأنك ستحضر أحد ما إلى هنا |
| Birlikte olmak istediğim tek kadın sensin. | Open Subtitles | ميشيل، أنت الإمرأة الوحيدة التي أريد أن أكون معها |
| Ailenizden istediğim tek şey kızınızı üniversitemizden almanız. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده من عائلتك هو أن تسحبوا ابنتكم من جامعتنا |
| Aslında sorun şu ki Paula, hayatta yapmak istediğim tek şey bu değil. | Open Subtitles | حسناً, المشكلة يا "بولا" أن هذا ليس الشيء الوحيد الذي أريده في الحياة |
| Çantamdan tutunmasını istediğim tek şey ünlü DJ'lerdir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريده في حقيبتي المرحة, هو اسطوانات المشاهير. |
| Şu anda yapmak istediğim tek şey Başkan'ın sakat bacağını düzeltmek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أريد عمله الآن هو علاج ساق السيّد المشلولة. |
| Altını çizmek istediğim tek bir nokta var, o da hepinizin hakları olduğu. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أريد قوله وإيضاحه جداً، هو أن لديكن جميعاً حقوقاً. |
| Bekle bir dakika, Greek. Bilmek istediğim tek bişey var... | Open Subtitles | انتظر لحظة،جريك ..الشيء الوحيد الذي أريد أن أعرفه هو، |
| İstediğim tek şey seninle bir bütün olmaktı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أردته دوما أن أكون كاملا |
| İçindeki her neyse hep istediğim tek şey. | Open Subtitles | أياً كان ما بداخله, فهو الشيء الوحيد الذي أردته دائماً |
| Size sormak istediğim tek bir soru var. | Open Subtitles | هناك سؤالٌ واحد أريد أن أسألك إياه حقاً. |
| "Ve bu gece buradan birlikte ayrılmanızı istediğim tek şey imkansız diye bir şeyin olmadığı içinizde sorunları olanlar, korkuları olanlar ya da bocalayanlar, kızgın olanlar unutmayın, yalnız değilsiniz." | Open Subtitles | ولو هناك شيء واحد أريد أن أفعله الليلة " " أن السماء هي الحد " ذلك , بالنسبة للمتاعب التي تُشعرك بالخوف " |
| Çünkü sizden istediğim tek şey her şeyden de öte istediğim tek şey bana doğru rakamları getirmeniz. | Open Subtitles | لأن الطّلب الوحيد الذي أطلبه منكما والذي أريد تحقيقه قبل كل الطلبات هو أن تأتيني بأرقام حقيقيّة |
| Michelle, sen beraber olmak istediğim tek kadınsın... ve onsuz olamadığım tek kadın. | Open Subtitles | ميشيل،أنت الإمرأة الوحيدة التي أريد أن أكون معها والإمرأة لا أستطيع أن أكون بدونها |
| Bu evde, istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء واحد أريده في هذا المنزل |
| Söylemek istediğim tek şey herkes artık yalan söylemeyi bıraksın. | Open Subtitles | كل ما أريد أن أقوله هو أن يكف الناس عن الكذب |
| Eğer hala bana inanıyorsan... senden istediğim tek şey... | Open Subtitles | ..اذا مازلتى تؤمنى بي كل ما أطلبه.. أن تقابلينى |
| Tabii, bu anda, istediğim tek şey viskisi ve sodaydı.... ...bir de puro. | Open Subtitles | بالطبع ، في تلك اللحظة ، كل ما اردته كان سكوتش و صودا و سيجار |
| Hayır, onun aşk hayatından bana ne? İstediğim tek şey evinize olan saygısını yitirmemesi. | Open Subtitles | لا، أنا لا أتدخل في حياته العاطفية. أنا فقط أريده أن يحترم منزلك |
| Çünkü annemlerin yanında olmayınca... yanında olmak istediğim tek kişi sizsiniz. | Open Subtitles | لاننى ان لم أستطع ان أكون مع والدى فالشخص الذى أريد ان أكون معه هو انت |
| Tipik bir uçak meraklısı değil. "Yapmak istediğim tek bir uçak ve yalnızca tek bir kişi için" | Open Subtitles | "أنا أرغب فقط بصناعة طائرة واحده و لأاجل شخص واحد" لست مهووس بالطائرات |
| Tamam, bak, istediğim tek şey onu mahkemeye çıkarabilecek bir takım şeyler. | Open Subtitles | حسنا، كل ما أحتاجه هو الهراء الذي يقنع هيئة المحلفين |