Bebeğim, özür dilerim. Yemin ederim ki istemeden oldu. | Open Subtitles | حبيبتي ، آسف ، آسف لم أقصد ذلك رجلي ارتفعت قليلاً فحسب |
İstemeden kulak misafiri oldum, koridorda dolaşan bir vampir avcısı varmış. | Open Subtitles | لم أقصد اختلاس السمعِ، لكنّي سمعتُ أنّ صيّادًا لمصّاصين دماء يجوب الأروقة |
İstemeden kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | إعذرينى، أنا لم اقصد التصنت لكنى سمعتكما |
Bazı kırıcı sözler söyledi bana ama muhtemelen istemeden söyledi. | Open Subtitles | بالرغم من أنه قال كلمات جارحة إلا أنني أعرف أنه لم يقصد ذلك. |
Bulmacanın son parçasını istemeden sağladığın için. | Open Subtitles | لتَزويدنا بالقطعه النهائيه للغز وبشكل غير مقصود |
Analiz işlemlerine başladığımızda istemeden onu tetiklemiş olmalıyız. | Open Subtitles | لا بد أننا من دون قصد , قد شرعنا في ذلك عندما كنا نُجري تحليلاتنا. |
Birçok insan iyilik borçlarını istemeden önce en az 5, 6 dakika beklerler. | Open Subtitles | تعلم , أن معظم الناس , سينتظرون خمس أو ستة دقائق قبل أن يطلبوا الخدمة. |
İstemeden oldu. Uslanmazın teki. Parlak bir şey gördüğü an-- | Open Subtitles | لم أقصد فعل ذلك،هو مخبول إذا رأى أي شيء لامع، يصبح إيقافه مستحيلا |
Topu inceliyordum sadece! İstemeden oldu, yemin ederim! | Open Subtitles | كنت أفحصه فقط لم أقصد ذلك صدقني |
İstemeden oldu. Şaka yapıyordum. | Open Subtitles | إنني لم أقصد ذلك لقد كنت أمزح. |
- İstemeden oldu. - Bu iyi. Tamam. | Open Subtitles | لم أقصد أن أفعل ذلك حسنا لامشكله |
İstemeden de olsa, Cindy'i çok fena incittiğime eminim. | Open Subtitles | لم اقصد هذا لكني متأكدة باني اذيت سيندي بشدة |
Lani. Onlara istemeden olduğunu söyle. Olur mu? | Open Subtitles | اخبريهم انني لم اقصد حدوث هذا يا لاني حسنا؟ |
Son konuşmamızda, istemeden de olsa birbirimize hoş olmayan sözler ettik. | Open Subtitles | تدرين.. آخر مرة تحدثنا.. تقريبا قلنا أشياء سيئة كلانا لم يقصد ما يقول |
İstemeden olmuştur. Eminim. | Open Subtitles | حسناً أنا متأكد أنه لم يقصد ذلك |
Ansatsuken eğitimi almaya başladığımızdan beri istemeden bir mirasın parçası oluverdik. | Open Subtitles | منذ أن بدأنا ..تعلم الأنساتسوكن بشكل غير مقصود أصبحنا جزء من تراث |
Fakat daha sonra, Wan Aydınlık ve Karanlık Ruhlarını Raava ve Vaatu'yu birbirinden ayırmış istemeden de olsa dünyayı yok oluşa sürüklemiştir. | Open Subtitles | لكن بعد ذلك, قام وان بفصل روحا النور و الظلام و دون قصد سيقود العالم نحو الإبادة |
Benim gitmemi istemeden evvel birkaç ay onlarla birlikte kaldım ama el kitabını aldım. | Open Subtitles | كنت معهم لمدة شهور قبل أن يطلبوا مني الرحيل |
Bu arada, büyük finalinize istemeden kulak misafiri oldum. | Open Subtitles | بالمناسبة, لم أستطع منع نفسي من الاستماع لنهايتك الكبيرة |
Noel ağacını o daha istemeden kaldırıp atacağım. | Open Subtitles | أنا مع شجرة عيد الميلاد إلى كبح دون أن يطلب منه. |
Demek istediğim, istemeden çok tehlikeli bir adamın önünü açmış olabileceğini de göz önünde bulundurmalısın. | Open Subtitles | ولكن انا اعتقد انك لابد ان تضع فى اعتبارك انك عن غير قصد تعطى منصه لرجل خطر جدا |
Eğer eritilmiş mumlar, genç metresi etkilediyse belki havai fişekler istemeden ormandaki dinsizleri korkutmuştur. | Open Subtitles | اذا كانت الشموع الذائبة تُرضي عشيقته الصغيرة ربما الألعاب النارية لديها منافع غير مقصودة لـ إخافة الوثننين في الغابة |
Yani uçan jetin titreşimleri patlamayı tetikleyince Velid istemeden kendini havaya uçurdu. | Open Subtitles | لذا، وليد بغير قصد فجّرَ نفسه عندما الإهتزازات مِنْ الطائرةِ سبّبَت الإنفجارُ. |