"isteyeceği" - Traduction Turc en Arabe

• يريده
• يود
• يريدها
• يحتاجه
• تتمناه
• ستود
• سيرغب
• سيود أن
• يتمناه
• يريد اي
• يريدُني أن
• يتمناها
• قد يودّها
• يرغب
• اعتقاد صحيح

Anlayacağınız, ben departmanın rozet taşırken görmek isteyeceği son insanım.
لذلك أنا اخر شخص يريده القسم ان يراني مرتديا الشارة.

Bence o koltuğa yanlış birinin oturması ikimizin de en son isteyeceği şey.
أعتقد أن الشيء الأخير الذي يريده كلٌ منا هو الشخص الخطأ في المكتب

Bunu, söylememi isteyeceği gibi söylüyorum Afro-Amerikalı.
أقول الكلمة مرة أخرى : كما كان يود أن أقولها الأمريكي الأفريقي

Birinin ölmesini isteyeceği bir kadın gibi görünmüyor.
لا تبدو وكأنها من النوع الذي يريدها أي شخص ميتة

İkimizin de isteyeceği tek şey komşularından birinin polis çağırması.
آخر شيء يحتاجه كِلانا هو إستدعاء أحد جيرانكِ للشرطة.

Bana söylediği... senden isteyeceği tek şey, otobüsün arkasında giderken... o gün neler gördüğünü anlatman.
..كما أخبرني ..أن كل ما يريده منك أن تقول ما رأيته عندما كنت تقود خلف الباص..

Onu, bir hastahane yatağında bir savaşı kaybederken görmek benim için isteyeceği son şey.
و آخر ما يريده هو أن أراه يهزم فى معركته على فراش المرض

Çünkü bu, hayatta en son isteyeceği şey. Zaten onun ne yaptığından bana ne.
لانه أخر شئ يريده و علي كل حال انه ليس بشأنه

Fakat artık, herkesin almak isteyeceği bir ürüne sahibim. Ve bunu sadece ben sağlayabilirim. Kahrolası ürün "benim"!
ولكني حصلت على المنتج الذي يريده كل شخص ويمكنني منحه لهم

- Yeni bir bar sahibinin... isteyeceği son şey, polislerle uğraşmaktır.
آخر شيء يريده مالك الحانة هو مشاكل مع الشرطة

Ali-Frazier 3. Bu herkesin görmek isteyeceği bir dövüş olur.
على" و "فريزر" للمرة الثالثة" هذه المباراة يود الكل مشاهدتها

Herkesin isteyeceği türden kölelerimiz, hizmetçilerimiz vardır.
لدينا كل العبيد والمخللات والخدمات. التي قد يريدها أي شخص

Bir erkeğin en çok örnek almak isteyeceği birisin.
أنت أفضل قدوة قد يريدها أي شخص

Bu konuşma şu anda onun isteyeceği son şey.
تلك المُحادثة هي آخر شيءٍ يحتاجه حالياً.

Sosyeteye takdim balosu bir kızın isteyeceği tek şeydir.
إن حفلة الديبيوتونت هي أقصى مايمكن للفتاة أن تتمناه

Halbridge'in işini bitirirsek, Sara'nın ilk yapmak isteyeceği şey FBI binasından çıkmak olur.
حسناً، إذا أستطعنا أن نوقع بـِ (هالبريدج) فأن أول شيء ستود (سارة) أن تفعله أن تخرج من مبنى مكتب التحقيقات الفدرالي هذا

Öyle sanıyorum ki, "Trajedi" onun değiştirmek isteyeceği bir bölüm değil ve sen de o canlı radyo programına çıkmak üzeresin.
انا اخمن ان مأساة ليس فصلا سيرغب في تغيره, وكنت على وشك للقيام ببرنامج إذاعي حي,

Çocukları cinsel olarak ayrıştırmayacak ürünümüzü, her cinsiyetten çocuğun giymek isteyeceği ürünümüzü.
ربما ليس له علاقة بالجنس لدى الأطفال لكننا نعتقد أن كل طفل سيود أن يرتدي واحدة من هذه

Sana yaklaşmak için elde edeceği bir şanstan daha çok isteyeceği bir şey yok.
هذا أكثر ما يتمناه ، فرصة أخرى -للوصول لكى

-Oscar sen herkesin olmak isteyeceği gibi birisin.
أوسكار الشخص الذي يريد اي شخص ان يكون مثله

Mesele şu ki, oraya nişanlım için gittim sanıyordum ama anladım ki intikam almak O'nun benden isteyeceği bir şey değildi.
بيت القصيد هو، خلتُ أني كنتُ هناك من أجل الإنتقام لخطيبي؟ لكنّي أدركتُ أنّ الإنتقام لهو شيء لم يكن يريدُني أن أقوم به

...veya en azından her erkeğin isteyeceği en iyi eş.
او على الاقل جدا ، ساكون افضل زوجه من الممكن ان يتمناها اي رجل

Erzak bulmak gittikçe zorlaşıyor ve son zamanlarda Negan'ın isteyeceği şeylere yoğunlaşmış durumdayız.
وتركيزنا عاكف مؤخرًا على إيجاد أصناف قد يودّها (نيغان).

Ayrıca bu kesinlikle... her eski sevgili/misafirin duymak isteyeceği şeydir.
بالواقع, إنّها بالضبط ما يرغب بسماعه كلّ خليل سابق مُستضاف.

Rackham'ın, Carl'ın arkadaşını korumak için dövüşlere katılmak isteyeceği geçerli bir sav.
أظن أن زعم"راكام" بأن رغبة"كارل"في حماية صديقه ستدفعه إلى المشاركة في مباريات القتال هو اعتقاد صحيح.