"istisnasız" - Traduction Turc en Arabe

    • إستثناء
        
    • استثناء
        
    • استثناءات
        
    • إستثناءات
        
    Yemek yemeyen istisnasız hiç kimse hayatta kalamaz. Open Subtitles أجزم بحقيقة أن من لا يأكل يفشل في النجاة دون إستثناء
    Bugüne kadar görmüş olduğu istisnasız en iyi teklif olduğunu söyledi. Open Subtitles .. أخبرني أنه كان أفضل عرض مكتوب قد رآه من قبل ، بلا إستثناء
    Sen istisnasız eğittiğim en kötü adaysın. Open Subtitles أنت فزت بدون جهد ، بدون إستثناء أسوأ مرشح دربته من قبل
    Sonuçta bu insanlar, köyde tek bir aile bile istisnasız olarak bir tuvalet ve bir duş odası yapmaya karar veriyorlar. TED لذلك قرر جميع الأشخاص ومن دون أي استثناء في القرية، بناء مرحاضٍ وحمام.
    Kısaca, istisnasız olarak herkes bu işin içine girdi. Open Subtitles باختصار , الجميع اشتملهم الامر دون استثناء
    Gelemem. Herkes çalışmak zorunda. İstisnasız. Open Subtitles لا, لا أستطيع أنت تعلمين الجميع عليهم أن يعملوا, لا استثناءات
    Okuldan sonra bir saat ceza alır, istisnasız herkes. Open Subtitles الحجز .. ساعة كاملة بعد المدرسة بدون إستثناءات
    Ancak istisnasız her büyük prodüksiyon çok önemli bir miktarda "sebebi olmayan" şeyler içerir. Open Subtitles جميع الأفلام العظيمة دون إستثناء تحتوي على مواد هامة مِن اللا عقلانية.
    Ancak istisnasız her büyük prodüksiyon çok önemli bir miktarda "sebebi olmayan" şeyler içerir. Open Subtitles جميع الأفلام العظيمة دون إستثناء تحتوي على مواد هامة مِن اللا عقلانية.
    Eğer bu dalavereyi yapacaksak en ufak detaylarına kadar benim emirlerime uyacaksın... İstisnasız. Open Subtitles ثانياً, إن قمت بهذه الخدعة سوف تقوم بإتباع أوامري بدون أي إستثناء
    İstisnasız herkes. Open Subtitles ويسمح للوقت بتنفيس ما بداخله دون أي إستثناء
    Ve başka bir ırka mensup biri olarak istisnasız kabul edildim. Open Subtitles حسنًا حاول وضعها بالحفرة و كعضو في عرقّ أخر بدون إستثناء تم قبولي و إشتمالي
    Bunlar, istisnasız, katlanmış, bir kitap gibi. Open Subtitles كل هذه الخطابات ,بلا استثناء, اُخذت من اوراق كتاب مطوية مزدوجة
    Her zaman, neredeyse istisnasız olarak... 10.000 saatlik bir çalışma ve ön hazırlık yaptıkları ortaya çıktı. Open Subtitles لديهم دائما تقريبا من دون استثناء وضع 10,000 ساعة من التدريب الموزون ,أولا.
    Bu istisnasız ailem için de geçerlidir. Open Subtitles سواء كنت انا او حتى عائلتى .. ليس هناك اى استثناء
    Neredeyse hiç istisnasız, UNIAIDS'in tahminleri ölüm oranlarıyla hesaplanandan çok daha yüksek. TED يمكنكم أن تروا تقريباً بدون استثناء أن تقديرات برنامج الأمم المتحدة المشترك المعني بالإيدز والعدوى بفيروسه أعلى بكثير من التقديرات المستنده إلى معدلات الوفيات
    İşte: Bütün bilinçli durumlarımız, istisnasız hepsi, beyindeki alt seviye nörobiyolojik süreçler tarafından oluşturuluyor, ve bu, beyinde üst seviye ya da sistem özelliği olarak görülüyor. TED سوف أعطيكم إياه هو كالتالي: كل حالات الوعي، بدون استثناء تتسبب بها العمليات العصبية الدنيا في الدماغ و يتم إدراكها في الدماغ كخواص عليا أو خواص النظام
    Ancak benim için, istisnasız, işi ne kadar bana ait ve kişisel bir çalışma olarak görürsem, iş de o kadar başarılı, tatmin edici, ilginç ve kendisini satar hale geliyor. TED لكن وجدت ذلك في نفسي بدون استثناء كلما تعاملت مع العمل على كونه شيئ خاص بي وانه شيئ شخصي كلما كان ناجحا كأنه شيء طاغي مثير للاهتمام وصامد
    İstisnasız herkesin kimliğini takmasını istiyorum. Open Subtitles اريد من كل الاشخاص ارتداء هوياتهم ، دون استثناءات
    Ama dediğim gibi. Ben iki bin alırım. İstisnasız. Open Subtitles لكنني أجني ما أطبخه، ألفين، لا استثناءات
    Fedakarlık etmemiz, uzlaşmamız, istisnasız birlikte çalışmamız gerekecek. Open Subtitles فيجب علينا ان نضحي نقبل بالحلول الوسط ,العمل معاً. بدون استثناءات.
    Garanti ya da değil bu akşam buraya gelen herkes istisnasız sorgulama için alınacak. Open Subtitles مع وجود أو دون عدم وجود تسوية ، جميع من سيظهر الليلة سيتم إحضاره للإستجواب ، لا إستثناءات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus