Bu İsveç, 1830, büyük-büyük-büyükannemin doğduğu yıl. | TED | هذه السويد في عام 1830, عندما ولدت جدة جدتي. |
Benim ülkem, İsveç: 1800'lerde, burada yukarıdaydık. | TED | هذه هي موطني ، دولة السويد في عام 1800 .. كنا هنا فيما يتعلق في معدل وفيات الاطفال |
Bugün, İsveç'te ve diğer zengin ülkelerde, insanlar pek çok farklı makineler kullanıyorlar. | TED | اليوم .. في السويد .. وفي الدول الغنية الناس تستخدم العديد من الآلات |
Bu değer Norveç'ten, İsviçre'den veya İsveç'ten daha yüksek. | TED | وذلك أعلي من النرويج، أو سويسرا أو السويد. |
İsveç ile karşılaşacak... ve tabi ki Fransa, Brezilya önünde favori.. | Open Subtitles | حيث سيواجه السويد على الارجح فرنسا بالتأكيد مرشحة اكثر من البرازيل |
Ve onlar İsveç'ten devralıyorlar, ve şimdi onlar İsveç'ten daha sağlıklılar. | TED | و يتخطون السويد, وهم الآن أكثر صحة من السويد. |
İsveç'in ilk pozisyonu. | Open Subtitles | السويد تسيطر على مجريات المباراة |
Mektubu saklarsan, bu İsveç mahkemesi için suç arzeden bir delil. | Open Subtitles | إذا إحتفظت بهذه الرسالة، فإن هذا عمل إجرامي وفقاً للقانون السويدي |
Büyükelçi ve arkadaşlarım, İsveç, Meksika ve Fransız elçiliklerindeki mültecilerle konuştu. | Open Subtitles | ولكن السفير تحدث مع نصف اللاجئين في السفارات السويدية والمكسيكية والفرنسية |
İsveç'te kalmalıydın. Çok yaşlısın. | Open Subtitles | ارجع للسويد أيها العجوز |
Büyükannem hasta, ve onu İsveç'e gitmeden önce ziyaret etmeliyim. | Open Subtitles | جدتي مريضة ويجب ان أزورها قبل أن أذهب الى السويد |
Şu tesadüfe bakın ki kız üç gün önce anlaşılmaz bir şekilde işi bırakmış, İsveç'e geri dönmüş! | Open Subtitles | التي هي عن طريق مصادفة تركت العمل من 3 أيام وعادت من سويد |
Elbette. Küçük bir İsveç köftesi için tüm özgür dünyayı kurban edin. | Open Subtitles | بالطبع , التنضحية بالعالم بأسرع لمجرد قطة لحم سويدية ؟ |
Kurtulmuştum. İsveç'teki bir mülteci kampındaydım. | Open Subtitles | كنت أحيا في أمان في السويد في معسكرٍ للاجئين |
Sonraki limanda inersek tören için İsveç'e yetişebiliriz. | Open Subtitles | إذا نزلنا إلى الميناء التالي يمكننا ألوصول إلى السويد في الوقت المناسب للاحتفال |
İsveç yarışması için bu projeyle başvurduğumuzda çok havalı bir tasarım olduğunu düşünüyorduk. Ama pek Kuzey İsveç ile alakalı durmuyordu. | TED | وعندما نافسنا به في السويد كان يبدو أنه مشروع رائع، لكنه في الحقيقة لم يبد انه يشبه شيئاً من شمال السويد |
Ama İsveç'te böyle bir alışkanlışımız vardı, çocuklar ölürken engellemek için birşey yapmasak da tüm ölen çocukları sayıyorduk. | TED | ولكن في السويد هذه هي عادتنا .. نحن نحسب معدل وفيات الاطفال حتى لو كنا لن نقوم بشيء حيالها |
Sonra İsveç'teki otel okuluna. | Open Subtitles | ثم في منحتك الدراسية ومن ثم مدرسة خاصة في سويسرا |
Mesela, İsveç en sağda. Kültürel olarak yakın diyebileceğimiz Danimarka ise en solda. | TED | على سبيل المثال، السويد على اليمين. والدنمارك التي نعتقد أنها متشابهة ثقافياً على اليسار. |
Amerika'daki sonuç İsveç'tekinin tam 3 kat fazlasıydı. | TED | في أمريكا، كان العدد أعلى بثلاث مرات من السويد. |