| İtirafını geri almak istersen, ülkede seni karşılamak için bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لو قررت رفض اعترافك سوف نكون في انتظارك في الوطن |
| Ve sonra, tabii ki şu ufak kanıtı ve üst kattaki yazılı itirafını bulacaklar. | Open Subtitles | و من ثم سيجدون بالتأكيد هذا الدليل الصغير و بالتأكيد كتب إعتراف هناك |
| Bize az önce yazılı itirafını verdi ve suçladığı kişi... bu adam! | Open Subtitles | واللي ادالنا اعتراف اعتراف مسجل أهو هناك |
| Evet, pekala, en azından itirafını kaydettik. | Open Subtitles | نعم، حسنا، على الأقل وصلنا اعترافه مسجلة. |
| Kendi ahlaksız tiyatronuzdan, bir belediye meclisi üyesini kaçırmayı nasıl ayarladığınızın itirafını almak için döverken hücremi ve Çavuşumun yumruklarını göreceksiniz. | Open Subtitles | سترّى زنزانتي و رقبائي أولاً ليأخذوا إعترافك حول تآمرك لخطف مستشار المدينة من مسرح الرذيلة خاصتكم |
| Annapolis'te şüphelisi olduğu diğer üç soygunun itirafını aldık. | Open Subtitles | تمكنا من جعله يعترف بإرتكاب الثلات سرقات الأخرى الذي كان مُشتبه به في إرتكابهم في أنابوليس |
| Albay Braddock... üstlerimle konuştum ve salıverilmeniz konusunda anlaştım... tek gereken sadece bir kez itirafını filme almamıza izin vermen. | Open Subtitles | أيها الكولونيل برادوك لقد تحدثت إلى رؤسائي و رتبت لاطلاق سراحك لو سمحت لنا فقط بتصوير اعترافك مرة واحدة فحسب |
| Dürüst itirafını elime vereceksin yoksa seni ipten kurtaramam. | Open Subtitles | إما أن تعطيني اعترافك الصادق .. فييدي. أو لن أستطيع أن أمنع عنك الشنق |
| Buraya itirafını dinleyip cesetleri ne yaptığını öğrenmeye geldim. | Open Subtitles | لا,انا هنا لأخذ اعترافك و ان اكتشف اين رميت ضحاياك |
| Bourne intikam için geri dönüyor, Abbott'un itirafını kaydediyor sonra da Abbott intihar ediyor. | Open Subtitles | يَرْجعُبورنللإنتقامِ، الأشرطة آبوت إعتراف وآبوت يَنتحرُ. |
| Bana itirafını imzalayacaksın gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو لي وكأنّك على إستعداد لتوقيع إعتراف |
| İyi, itirafını ve suçu kabul ettiğine dair belgeyi imzalayabilir. | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ يُوقّعَ إعتراف ويَعترفُ بالتهمة. |
| Bence gidip Bill'i görüp, Vilmer'ı teslim etmeli ona Dunbar'ın itirafını verip Kendall'ı unutmalıyız. | Open Subtitles | اعتقد ان علينا ان نذهب ونرى ونطلق فيلمر نسلمه اعتراف دونبار وننسى امر كاندال |
| Edge'in itirafını teybe almıştın, ama sevgili baban yok ettirdi. | Open Subtitles | كنت أنت قد حصلت على اعتراف إيدج مصوراً و لكن أباك العزيز دمره |
| Kutsal Babamız, size Floransalı kâfir Savonarola'nın itirafını imzalatıp getirdim. | Open Subtitles | أبينا المقدس , أحضر لك اعتراف موقع من المهرطق , سافانارولا من فلورنسا |
| Şükran Günü de Louis Tobin'in itirafını yapmadan önce parayı nakletmek için son şansıydı. | Open Subtitles | وعيد الشكر كان فرصة لويس توبن الأخيرة لينقل المال قبل اعترافه |
| Kağıttan anladığım kadarıyla itirafını yazıyor. | Open Subtitles | فهمت من المستند القانوني أنه يقوم بكتابة اعترافه. |
| Bu yüzden ilk senin itirafını duydular, değil mi peder? | Open Subtitles | حسناً ، هذا بسبب أنهم قد سمعوا بالفعل إعترافك ، أليس كذلك ، أيها الأب ؟ |
| Ajay, Prense bir şey olursa, Chuttan'ın itirafını açıklayacağımızı biliyor. | Open Subtitles | أجاي يعرف أنه لو آذى الأمير سنجعل شوتان يعترف أمام الناس |
| - Hiç itirafını dinlemedim, ama üzerinde bir yük varmış gibiydi. | Open Subtitles | لم أسمع أعترافه, ولكنه بدأ لي وكأنه يحمل هموم العالم |
| Şu an savcılıkta itirafını yazıyor. | Open Subtitles | إنّه يكتب إعترافه الآن مع المدّعي العام. |
| İtirafını kendi rızasıyla imzaladığını bilmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج لمعرفة بأنّه وقّع ذلك الإعتراف طوعا. |
| Bak, tablo cinayetlerinin, Mark Gray bağlantısının yayılmasını engelledim ama tüm büyük ağlar Clarke'ın itirafını gördü. | Open Subtitles | أنظر، لقد تمكنتُ من أخفاء لوحات الجرائم، و صلة (مارك) بهم لكن كُل شبكات التلفاز الرئيسية ألتقطت أعتراف (كلارك) |
| Çifte cinayet itirafını kurtarmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | علينا أن ننقذ اعترافا بجريمتي قتل استخلصناه .. |
| Öyle sanıyorum ki, itirafını içeren e-postayı da, senin tüm bunlarla olan ilişkini gizlemek içindi. | Open Subtitles | وأفترض بأن اعترافاته برسالة البريـد من أجل التستر على تورطكِ بالأمر كله |