Annemle babam iyi bir şey olduğunu söylüyorlar, o halde öyle olmalı diye düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا، أبي و أمي يقولان أنه أمر جيد لذا أعتقد أنه كذلك |
Annem ve babam bunun iyi bir şey olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | حسنا، أبي و أمي يقولان أنه أمر جيد |
Kyle, ben iyi bir şey olduğunu düşünüyorum Burada St George evinde olduğunuzu. | Open Subtitles | كايل), أعتقد أنه أمر جيد أنك) (هنا في أكادمية (القديس (جورج. |
Onun insanlara kötülük etmeyeceğini biliyorum bu yüzden her ne yapıyorduysa bunun iyi bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم انه لم يكن ليفعل امور سيئه بالآخرين لذا ايًا ماكان يفعله فانا اعلم انه شئ جيد |
Ama bilirsin, eğer bunu iyice düşürnez, iyi bir şey olduğunu göreceksin Gina. | Open Subtitles | انا اعتقد انه شئ جيد يا جينا فكرى بهذا |
Ona hiç makyaj yapmadığımı söyledim. Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyor gibiydi. | TED | أخبرته أنني لا أضع مساحيق التجميل أبداً. فبدى عليه أنه يعتقد أن هذا أمر جيد. |
Bunun iyi bir şey olduğunu düşünüyorum, evet. | Open Subtitles | لذا اعتقد انه شئ جيد |
Bakın, bu tür bir davranışın iyi bir şey olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | انظروا، إنني لا أظن أن هذا أمر جيد هذا النوع من الأبوة. بصراحة، |