Hayır, bu iyi bir fikir değil. Ya birisi seni görürse? | Open Subtitles | لا، هذه ليست فكرة جيدة ماذا لو أن شخص ما رآك؟ |
Eskiden polistim. O yüzden bu iyi bir fikir değil diyorum. | Open Subtitles | لقد كنت شرطيا ايضا لهذا اعرف ان هذا ليس فكرة جيدة |
Kardinal odasında bir rahibe hiç iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة جيّدة أن تكون راهبة في غرفة أحد الكرادلة |
- Silah iyi bir fikir değil. Silahlar tehlikelidir. | Open Subtitles | المسدسات ليست فكرة سديدة, إنها خطيرة أحدٌ ما سيتأذى |
Phoebe, bu gerçekten iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | فيبي، إنَّ هذه فكرة سيئة جداً، فلدينا أمر مُهم |
Hayır, olmaz bu yolda arabayı kenara çekmek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لا.. لا انها ليست فكره جيده ان اقف في هذا الطريق لا.. |
Muhtemelen bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | حسناً ، إنها ربما ليست فكرة حسنة |
Polislerle kavga etmek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ليست فكرة جيده ، ان نقوم بأي شجار مع الشرطة |
Ayrıca ortalıkta vampir avcıları dolaşıyorken ana üslerinin dibinde yalnız yaşamak da pek iyi bir fikir değil diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أيضًا كنت أفكّر إن كان هناك صائدو مصاص دماء طلقاء يعيشون بمفردهم لدى بيوتهم، فعلى الأرجح مغادرتي ليست فكرة صائبة. |
Hayır, bence New York'a gitmek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لا, أنا لا أعتقد أن الذهاب إلى نيويورك فكرة جيدة |
- Anne, bu iyi bir fikir değil. - Anne, hayır, hayır. | Open Subtitles | أمى , لا اعتقد أن هذة فكرة جيدة أمى لا لا لا |
O odada başka bir kimsenin olması bence iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | ان نستعين بمستشار قانوني داخل تلك الغرفة لا اظن انها فكرة جيدة |
O yüzden yolun ortasından yürümek pek de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لذا قد تكون فكرة جيدة أن تبتعدي عن منتصف الطريق على الأقل. |
Burada olmak o kadar da iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | تعلم ، بكوننا هنا بالأسفل ليست فكرة جيّدة |
Böyle hastaları reddedip bu çevreden uzaklaşmak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | إنّها ليست فكرة جيّدة عزل هذا المجتمع عن طريق إغراق هؤلاء المرضى. |
Yeni bir muhite gelip bu kadar dikkat çekmek hiç de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أنها ليست فكرة جيّدة لتدخلي حي جديد وتلتفي كل هذا الإنتباه لنفسكِ. |
- Muhtemelen şu an onu görmeniz pek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | إنّما أرى أنّه من الأرجح أنّ لقاءكما الآن ليست فكرة سديدة |
- Bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | جنرال , هل استطيع الكلام بحريّة ؟ هذه ليست فكرة سديدة |
Mesele şu ki, bu şeyleri paylaşmak iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | الفكرة أن مشاركة هذه الأشياء هي فكرة سيئة |
Sağol. New York'ta tek başına dolaşma iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | شكرا، انها ليست فكره جيده للبحث عنه في نيويورك لوحدك |
Hayır, bu bence... Bence iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | لا , هذه ليست فكرة حسنة |
Bayım şu an bu tarafa gelmeniz hiç de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | سيدي ان تأتي هنا الأن ليست فكرة جيده |
Ben etrafındayken Goldie hakkında bu şekilde konuşman pek iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | إنها ليست فكرة صائبة أن تتحدث عنها وأنا موجود |
Hepsi de birkaç dakika içinde ölmüş olacaklar. Tamam, ama bilginiz olsun, bu hiç de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | حسناً، ولكن ليكن في علمكم، هذه ليست بالفكرة الجيدة |
Sarhoşsun, orada gerçek insanlar var ve bu hiç de iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أنت ثمل، هناك أناسٌ حقيقيون وهذه ليست بفكرة سديدة. |
Bu iyi bir fikir değil. Böylece kelepçeleseniz, olmaz mı? | Open Subtitles | هذه ليست بفكره جيده لماذا لا تقيدنى فقط؟ |
- Anne, iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | أميّ , إنّ هذه ليست فكرةً حسنة. |
- Efendim, bence iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | سيدي, لا اعتقد ان هذه فكرة سديدة |
Bak, biz ortağız, beraber çalışacağız bu iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | نحن شريكان نعمل معاً هذه ليست بفكرة جيدة |