"iyi bir zaman" - Traduction Turc en Arabe

    • وقتاً مناسباً
        
    • وقت مناسب
        
    • الوقت المناسب
        
    • وقت جيد
        
    • وقتا مناسبا
        
    • بالوقت المناسب
        
    • الوقت مناسب
        
    • أفضل وقت
        
    • وقتاً جيداً
        
    • وقتًا مناسبًا
        
    • وقت طيب
        
    • بوقت مناسب
        
    • الوقت مناسبا
        
    • وقت رائع
        
    • وقت ملائم
        
    Ve şu an, senin o aptalca espirilerin için iyi bir zaman değil. Open Subtitles والآن ليس وقتاً مناسباً لاحدى تعليقاتك الذكيّة
    Şimdi onları anlatmak için iyi bir zaman olduğunu mu düşünüyorsunuz? Open Subtitles أتعتقدين أن الآن وقتاً مناسباً كي نقول لهم ؟
    Radyoyu kontrol etmek için iyi bir zaman. Daha önce değil, ama şimdi. Open Subtitles ‫الٓان وقت مناسب للتحقق ‫من الراديو، ليس قبلًا، بل الٓان
    -Yürüme işi için iyi bir zaman Open Subtitles لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر تجارة ضوءِ قمر؟
    Eğer ayaklarınızı rahatlatmak istiyorsanız bunu için iyi bir zaman. Open Subtitles لذا إن أردتم مدّ سيقانكم فالآن هو الوقت المناسب لـ
    Bununla sorunu olan varsa, şu an istifa için iyi bir zaman. Open Subtitles اذا كان لدي احدكم مشكله مع هذا فهذا وقت جيد لتقديم الاستقاله
    Bak, biliyorum bu iyi bir zaman değil, ama sana birşey sormam gerek. Open Subtitles أعلم أنه ليس وقتا مناسبا لكن لابد أن أسالكِ عن شىء ما
    Moralinin bozuk olduğunu biliyorum ve muhtemelen nutuk atmak için iyi bir zaman değil ama bir alkoliğe bir şişe votka vermek hangi mantığa göre doğru olabilir? Open Subtitles حسنا اعلم بانك محبط وهذا ليس بالوقت المناسب لمحاضراتي
    Konuşmanın bu noktası düşünmek için iyi bir zaman. Uykusunu aldığını düşünen var mı? TED إذن، وفي هذه النقطة من محادثتي، فإن الوقت مناسب للتأمل، حسنا، هل تعتقدون بأنكم تحصلون على ما يكفي من النوم؟
    Ayrıca sorunumuzu konuşmak için de iyi bir zaman olabileceğini düşündüm. Open Subtitles ظننت أيضاً أن هذا سيكون وقتاً مناسباً للتحدث عن مشكلتنا
    Ben de dolabını süslemek için iyi bir zaman olduğunu düşündüm. Open Subtitles لذا فكّرتُ أن هذا سيكون وقتاً مناسباً لتزيين خزانته
    Arabayı çaldırdığımı söylemek için şimdi iyi bir zaman mı? -Bu sadece olağanüstü! Open Subtitles هل سيكون الآن وقتاً مناسباً لأخبرك أنني فقدت السيارة ؟
    Kaçak içki işinde olmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اعرف.. لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر
    Bence, sömestir tatilini ertelemek için iyi bir zaman. Open Subtitles أعتقد أنه وقت مناسب لإنتهاء اليوم الدراسي
    Yani, hiç daha iyi bir zaman olmayacak, ...ve eğer başkan olursan... Open Subtitles , لن يكون هناك وقت مناسب , و لو أنك أصبحت رئيساً لن يكون هناك وقت على الاطلاق
    Walter, Joanne'i aramak için iyi bir zaman değildir belki. Selam İsrail. Open Subtitles والتر ، ربّما هذا ليس الوقت المناسب لمهاتفة جوان أهلا ، إسرائيل
    Sıradaki şehire gitmeden önce bir şey çalmak için iyi bir zaman. Open Subtitles وهو الوقت المناسب لسرقة شيء ما قبل أن ينتقل إلى مدينة المقبل.
    Aslında bu benim için iyi bir zaman değil. Çalışmanın ortasındayım. Open Subtitles بصراحة, هذا ليس وقت جيد بالنسبة لى انا بمنتصف بعض الاعمال
    Destek çağırmak için iyi bir zaman. Open Subtitles سَيَكُونُ الآن وقتا مناسبا لدعوة الدعم الخاص بك
    evet, şimdi çok iyi bir zaman değil, çünkü başımda çok iş var. Open Subtitles نعم، الآن ليس بالوقت المناسب لأنه لدي الكثير على عاتقي
    Yakınlardaydım. Aslında bu pek iyi bir zaman olmayabilir. Open Subtitles نعم ، كنت في الجوار في الحقيقة لا أعتقد أن الوقت مناسب
    Tamam, bunu söylemek için iyi bir zaman değil ama... ama, ah, minibüsünde arkasında çanta dolusu peyote var. Open Subtitles حسناً, أحتمال إنه ليس أفضل وقت تخبر فيه رفاقك هذا. ولكن توجد حقيبة ضخمة من المهلوسات في مؤخرة الشاحنة.
    Müdahil olmak istemem ama Omnitrix için iyi bir zaman bence. Open Subtitles بن ، لا أقصد أن أعيقك ولكن قد يكون وقتاً جيداً لك أو منتريكس
    Millet, bu bunun için hiç de iyi bir zaman değil. Open Subtitles يارفاق هذا ليس وقتًا مناسبًا للقيام بهذا، فكما سمع الكثير منكم
    Yüz yüze konuşmak için bunun iyi bir zaman olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles حسنا، إعتقدت بأنّ هذا قد يكون وقت طيب أن نتصادق.
    Ve bu ikimiz için iyi bir zaman değil. Üzgünüm. Open Subtitles و هذا ليس بوقت مناسب لنا, أنا آسفة
    İyi bir zaman olana kadar bekleyebilirim. Open Subtitles يمكنني الانتظار إلى أن يصبح الوقت مناسبا
    Fizik okumak için çok iyi bir zaman. TED وهذا وقت رائع لدراسة الفيزياء.
    Avrupa'daki düğünümüzü konuşmak için iyi bir zaman mı? Open Subtitles هل هو وقت ملائم لمناقشة زفافنا الأوروبي المقبل؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus