Böyle şeylerde iyi değilimdir ama bu önemli ve biraz tuhaf. | Open Subtitles | لست جيداً بهذه الاشياء و لكنه أمر مهم و غريب قليلاً |
Affedersiniz. Yazılı testlerde o kadar iyi değilimdir. | Open Subtitles | عذراً سيدي , ولكني لست جيداً في أداء الاختبارات التحريرية |
Araba çalmada ya da bomba yapmada pek iyi değilimdir ama.. | Open Subtitles | أنا لست جيدة في سرقة السيارات و صنع القنابل و لكنني |
Özür dileme konusunda iyi değilimdir. Orada olduklarını da bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست جيدا فى الأعتذار لا أعرف أن كانوا بالداخل أم لا |
Elimden her iş gelmez, plan yapmakta da iyi değilimdir. | Open Subtitles | براحتك لست بارعاً بالأعمال اليديوية، ولست جيداً في رسم الخطط |
Mektup yazmada pek iyi değilimdir, ama seninle temasa geçmek istedim. | Open Subtitles | لست جيد فى كتابة الخطابات ولكننى أريد فقط أن يصلك هذا |
Sonbahar tonlarında iyi değilimdir, | Open Subtitles | ما أقصده، أني لست بارعة في أختيار ألوان الخريف. |
Evet, biliyorum. Ve bu gerçek. O kadar iyi değilimdir. | Open Subtitles | نعم, أعرف ذلك, أقصد انها قصة حقيقية أنا لست جيداً مثله |
Birşeyi oluruna bırakmak konusunda iyi değilimdir. | Open Subtitles | لست جيداً في الواقع بأن أجعل الأشياء تستلقي |
Bu resmi röportaj işinde pek de iyi değilimdir. | Open Subtitles | أنا لست جيداً في هذا ، المقابلة الصحفية الرسمية |
Uzunum ya. Yüksek şeylere uzanmakta çok iyi değilimdir, gerçekten. | Open Subtitles | حقاً أنا لست جيدة تماماً في الوصول إلى الأشياء العالية |
Araba çalmada ya da bomba yapmada pek iyi değilimdir ama yemek yapabilirim. | Open Subtitles | أنا لست جيدة في سرقة السيارات و صنع القنابل و لكنني أستطيع أن أعد بعض الطعام |
Bu sabah fark ettiğin gibi, küçük sohbetler konusunda pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | ربما لاحظت هذا الصباح .. لست جيدة في الحوارات الصغيره |
Vedalaşma konusunda pek iyi değilimdir o yüzden diğerlerine söylersin. | Open Subtitles | أنا لست جيدا في الوداع لهذا أخبر الآخرين |
Cümle kurmakta iyi değilimdir. | Open Subtitles | لا أريد ان أشعرك بعدم الراحة لست جيدا مع الكلمات |
Kaykaya binme konusunda pek iyi değilimdir ama sanırım çok azimliydim çünkü zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. | Open Subtitles | لست بارعاً في التزلج، لكن أعتقد أنني كنت عاقد العزم جداً لأنني لم أدرِ بمرور الوقت. |
Ben bile idam mahkumlarıyla iyi değilimdir. | Open Subtitles | مع أننى لست جيد مع المحكومين عليهم بالأعدام |
Evet, ama gerçek şu ki belki de bunda iyi değilimdir. | Open Subtitles | أجل، لكن لعل الحقيقة هي أني لست بارعة بها |
Önemli kararlar almada iyi değilimdir. | Open Subtitles | أنا لست جيدًا في إتخاذ القرارات المهمة |
- Bu tip şeylerde çok iyi değilimdir. | Open Subtitles | انا لست ماهرة جدا فى هذه الأشياء |
Hediye seçmekte pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | لَستُ جيّد في إخْتياَر الهدايا، |
Dayanmakta pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | لست جيدةً في البقاء |
Oyunlarda iyi değilimdir. | Open Subtitles | لست جيده فى الالعاب انجليزيتى ليست جيدة كفاية |
Seni uyarmalıyım, bu tür şeylerde pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | يجب أن أحذرك أننى لست بارعا فى أمر كهذا |
Telefonda iyi değilimdir. İnsanların gözlerine bakmalıyım. | Open Subtitles | لا أجيد التكلم عبر الهاتف أحتاج للنظر في عين من أكلمه |
Bunun yanında, Doh saldırılarında iyi değilimdir. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك, فأنا لا أُجيد هُجوم الجِذع |
Aslında insanlarda pek iyi değilimdir. | Open Subtitles | في الواقع انا لست جيدة مع الناس |