Doğru kelimeleri bulamazsan iyileştiği zaman ben konuşurum. | Open Subtitles | فسأتحدث لها بنفسي بعدما تشفى استمع لأخيك كانت متعلقة بحب شخص أصبح من الأموات الآن |
Bekle biraz. İltihap iyi bir şeydir. İyileştiği anlamına gelir. | Open Subtitles | انتظر القيح جيد يعني انها تشفى |
Ancak iyileştiği zaman bizimle gelebilir. | Open Subtitles | ولذلك عندما تشفى يمكنها أن تكون معنا |
Bu karmaşa sona erdiği ve Direktör tamamen iyileştiği zaman bir sistem oluşturmaya başlayıp- | Open Subtitles | حسنا حالما تصفى هذه العاصفة و يتعافى المدير كليا ...حينها نبدأ في وضع نظام معا |
Pekala... iyileştiği anda size haber vereceğim. | Open Subtitles | حسناً، سأعلمك عندما يتعافى |
İyileştiği zaman kullanması için bir gizli kimlik oluşturdum. | Open Subtitles | لقد دبرت لها فور تماثلها للشفاء |
Belirtilerinin kaybolması iyileştiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | كونه بلا أعراض فحسب لا يعني كونه قدْ شفي |
Ablanızın iyileştiği gün balo günüdür. | Open Subtitles | عندما تشفى أختك حددي الموعد |
Ablanızın iyileştiği gün balo günüdür. | Open Subtitles | عندما تشفى أختك حددي الموعد |
Jane iyileştiği zaman, lütfen bize gününü bildirin. | Open Subtitles | (عندما تشفى (جاين فعليكِ، إذا سمحتِ، أن تُحدّدي الميعاد |
İyileştiği dakika beni öldürecek. | Open Subtitles | سيقتلني حالما يتعافى. |
İyileştiği zaman kullanması için gizli bir kimlik oluşturdum. | Open Subtitles | لقد دبرت لها فور تماثلها للشفاء |
Bu hastanın iyileştiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | إنّها لا تعني بأن المريض قدّ شفي |