"iyiliğini" - Traduction Turc en Arabe

    • مصلحة
        
    • الصالح
        
    • المعروف
        
    • مصلحتك
        
    • رفاهية
        
    • خيراً
        
    • لمصلحة
        
    • لمصلحتك
        
    • لأمرها
        
    • ما هو أفضل
        
    • بمصلحة
        
    • الأصلح
        
    • مصلحتها
        
    • طيبة قلبكِ
        
    Ve bence eğer müvekkilinizin iyiliğini istiyorsanız teklifimi kabul edersiniz. Open Subtitles وفي رأيي، إذا كنت تود أن تفعل شيئا في مصلحة موكلك فيجب أن تقبله
    "Giderek bozulmakta olan koşulların önüne geçmek ve herkesin iyiliğini sağlamak için bu bölgelerde olağanüstü hal ilan edilmiştir. Open Subtitles لأجل إيقاف سريع لتدهور الأحوال ولأجل الصالح العام قد أعلنت حالة طواريء علي هذه الأنحاء
    Ve eğer hayatımı kurtarırsan, seni serbest bırakarak ödeyebilirim bu iyiliğini. Open Subtitles وان كان بإمكانكِ إنقاذ حياتي، اعتقد اني استطيع ردّ المعروف لك، استطيع جعلكِ تذهبين
    Doğru oğlum. Bay Barrow senin iyiliğini düşünüyor. Open Subtitles هذا صحيح يا ولدى ، السيد بارو يبحث عن مصلحتك
    Onlarca yıl bunu sadece insanların yapabildiği düşünüldü, sadece insanlar başkalarının iyiliğini düşünür. TED وعلى امتداد قرون، الافتراض القائم كان أن البشر يمكنهم القيام بذلك، أن البشر فقط هم من يقلقون بشأن رفاهية غيرهم.
    Düşünüp taşınıp, kendi kendime: "Seni hapse atanlar, senin iyiliğini istiyordu." demem için. Open Subtitles كي أتوقف وأفكر، من وضعني في السجن كان يريد بي خيراً
    Bilmiyorum. Çocuğun iyiliğini gözetmek zorundayım. Open Subtitles لا أعرف , تمضية الوقت بالخارج أفضل لمصلحة الطفل
    Sadece biricik yeğenimin iyiliğini düşünüyorum. Open Subtitles سيمبا, سيمبا أنا فقط أنظر لمصلحتك باعتبارك إبن أخي المفضل
    Ve ülkemizin iyiliğini kendimizinkinin önüne koymalıyız. Open Subtitles ولابد أن نستمر في وضع مصلحة البلد قبل مصلحتنا
    Beni ırkçıymışım gibi davranma, senin iyiliğini düşünüyorum ben. Open Subtitles لا تجعلي مني سخصاً عنصرياً .عنما يكون لديك مصلحة
    Sevdiğim tek kişiyi. Bunu herkesin iyiliğini gözetmek için yaptım. Open Subtitles بالشخص الوحيد الذي أحب، من أجل الحفاظ على ما هو في مصلحة الآخرين
    Eğer kamu güvenlikçilerinin amacı halkın iyiliğini düşünmekse beni neden işimden alıkoyuyorlar? Open Subtitles إذا كان دور الموظف العام هو حراسة الصالح العام إذاً لم أبعدني عن عملي؟
    Onun iyiliğini düşünüyor. Open Subtitles أوه ، لا لقد كان يخبره عم الصالح له
    Bu iyiliğini ilk fırsatta ödeyeceğime emin ol. Open Subtitles أنا سأتأكد برد المعروف ، لك فى أول فرصه تسنح لي
    Ama şimdilik iyiliğini geri çevireceğim. Open Subtitles لكن الان سوف اعيد اليك المعروف
    Bak, eğer iyiliğini istiyorsan onun hayatından uzak durursun. Open Subtitles اسمعيني إذا كنتي تعرفين مصلحتك جيدا ستبقين بعيده عن حياته
    İyiliğini istiyorsan odana git, yoksa sıra sana gelecek. Open Subtitles أذهبي لغرفتك لو انت تعرفي مصلحتك ولا دورك بعدها
    İtaatsizlik ettiği için de, kendi değer yargılarını uyguladığı için bir Denizcinin iyiliğini düşünerek bir karar verdiği için bunun da sizin emrinizle bağdaşmadığı için cezalandırıldı, bu doğru mu? Open Subtitles و لأنه فعل، لأنه حاول تطبيق قيمه لأنه اتخذ قرار بخصوص رفاهية ضابط تعارض مع أحد أوامرك تمت معاقبته، أهذا صحيح؟
    Hayır, Tanrı senin bazı iyiliğini görmüş olmalı. Open Subtitles لا.. لابد أن الرب رأى فيك خيراً
    Özgeci olduğunuzda, seçimlerinizi başkalarının iyiliğini düşünerek yaptığınızda bu seçimler dönüp dolaşıp size ve herkese faydalı olur. Open Subtitles عندما تكون مؤثِراً وتتخذ خيارات لمصلحة الآخرين، يعود عليك بالمثل، تنفعني شخصياً وتنفعنا جميعاً.
    Konuştuğum insanların sonu ölüm oluyor. İyiliğini düşünüyorsan benden uzak durmalısın. Open Subtitles الناس التي أتحدث معها تموت يجب أن تبتعد عني لمصلحتك.
    Yine de senin iyiliğini düşünüyor. Open Subtitles مهما كان الأمر لابد بأنكِ تهتمين لأمرها من قلبكِ
    Şehrin iyiliğini istiyorum efendim. Open Subtitles ـ أريد ما هو أفضل لبلدتي , يا سيدي ـ ماذا تريد أنت , ايها القائد؟
    Ve dünyanın iyiliğini düşünen kimse yapmaz. Open Subtitles و لا أحد ممن يهتمون بمصلحة العالم سوف يفعل
    Ben hep onun iyiliğini istedim ama o hep... Bana karşı hep öfke besledi. Open Subtitles وكنت أريد دوماً الأصلح لأجله وهو احتقرني
    Bu durum nedeniyle iyiliğini ihmal edersen, kendini hiç affetmezsin. Open Subtitles ولن تسامحي نفسكِ أبداً إن أهملتِ مصلحتها بسبب هذه القضية.
    Sadece iyiliğini istiyorum. Open Subtitles أريد طيبة قلبكِ فقط

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus