Biri seni buradan çıkararak sana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | ثمة من أسدى إليك خدمة عبر إخراجك من هذا المكان |
Onu kim öldürdüyse sana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | إذاً كائنا من كان من قتله فقد أسدى لك معرفاً |
Ama, sonuçta sana iyilik yaptı. | Open Subtitles | لكنّ الخلاصةَ هي أنّه أسدى إليكِ معروفاً |
Kolombiyalı pislikleri ortadan kaldırarak size iyilik yaptı. | Open Subtitles | قد أسداكم معروفًا بقتله أولئكَ الحثالة الكولومبيّين |
Kolombiyalı pislikleri ortadan kaldırarak size iyilik yaptı. | Open Subtitles | قد أسداكم معروفًا بقتله أولئك الكولومبيّين الحثالة |
Doğrusu, muhtemelen sana büyük bir iyilik yaptı... | Open Subtitles | في الحقيقة, ربما أنه قد أسدى لك معروفاً كبيراً. |
Baban sana çok büyük bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أقول لكِ، أن والدكِ أسدى لكِ معروفاً كبيراً |
Bana kalırsa senin çömez hepimize iyilik yaptı. | Open Subtitles | مهلا، بقدر ما أنا قلق على المبتدأ الخاص بك. لقد أسدى لنا معروفًا. |
Dediğim gibi, bana bir kaç iyilik yaptı. | Open Subtitles | كما قلت، إنه أسدى لي بضعة خدمات |
En azından bize bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | على الأقـل أسدى لنـا معروفـا واحدا |
Bana da kişisel bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أسدى لي صنيعاً شخصياً |
Bir adam benim için bir kaç iyilik yaptı. | Open Subtitles | لرجل أسدى لي بضعة خدمات |
Adam bana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | لذا أسدى لي خدمة |
Bana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | لقد أسدى إليّ معروفاً. |
Ancak Louis bana çok büyük bir iyilik yaptı ve bunun tam ortasında kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنّ (لويس) قد أسدى لي خدمة كبيرة، ولا أريد التّورّط في هذا |