Bana gözlerini dik ve yerimizin elden çıkmasına nasıl izin verdiğimi düşün! | Open Subtitles | انظري إلي، واعتقدي أني فرطت في المكان! |
Bana gözlerini dik ve yerimizin elden çıkmasına nasıl izin verdiğimi düşün! | Open Subtitles | انظري إلي، واعتقدي أني فرطت في المكان! |
Git. ...ve yaşamana izin verdiğimi arkadaşlarına söyle. | Open Subtitles | اذهب اذهب و أخبر أصدقاءك أنني تركتك تعيش |
Arkadaşlarına yaşamana izin verdiğimi, Mr Eko'nun izin verdiğini anlat. | Open Subtitles | و أخبر أصدقاءك أنني تركتك تعيش أن سيد إيكو تركك تعيش |
Patron kamyona kamera koymanıza izin verdiğimi öğrenirse beni öldürür. | Open Subtitles | لوْ إكتشف الزعيم أنني سمحت لكم بوضع كاميرات في الشاحنة سوف يقتلني |
Gerçekten suratına bir delik açtırabileceğine izin verdiğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقًا، أنني وافقت على أن يثقب وجهه؟ |
Yaşamanıza neden izin verdiğimi hâlâ anlamıyor musunuz? | Open Subtitles | لا زلت لا تعلم لماذا أنا سمحتُ لك بالبقاء حياً؟ |
Sana sigara içmen için izin verdiğimi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنني سمحت لك بالتدخين |
Hmm. Bu standa izin verdiğimi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أتذكر أنني سمحت بوجود هذا الكشك هنا |
Komşuluk komitesine hızlı bir mail atacağım ve izin verdiğimi bildireceğim. | Open Subtitles | سأرسل بعض الرسائل الإلكترونية السريعة لجمعية الجيران لإخبرهم أنني وافقت |
Bu yüzden onu görmene izin verdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين لماذا سمحتُ لك بأن تزوريه |
Neden bunca acıya izin verdiğimi. | Open Subtitles | -لمَ سمحتُ بوقوع كلّ ما كان من مُعاناه؟ |