| Habersiz uğradığım için üzgünüm ama santral ulaşmama izin vermiyordu. | Open Subtitles | أعتذر لقدومي المفاجئ ولكن موظف الإستقبال لم يسمح لي بالدخول |
| 3. sınıf Matematik dersinde, sınıfın arkasında dikiliyordum. Dikiliyordum çünkü zırh oturmama izin vermiyordu. | TED | في حصة الرياضيات الثالثة، كنت أقف في الجزء الخلفي للفصل، وأقف في الجزء الخلفي للفصل لأنّ الدرع لم يسمح لي بالجلوس. |
| Kimsenin onu görmesine izin vermiyordu... fakat ben yine de gittim. | Open Subtitles | إنها لن تسمح لأى أحد بمقابلتها ولكننى دخلت على أية حال |
| Annem destekli sütyen almam için izin vermiyordu. | Open Subtitles | في فستان حفل الشتاء الرسمي ؟ أمي لم تسمح لي بشراء صدرية محشوة - كلا - |
| Viraja hatalı girmene izin vermiyordu. | Open Subtitles | هي لَنْ تَتْركَك تَدْخلُ اي منعطف خاطئ. |
| Dün küçük meclisin yanına yaklaşmama izin vermiyordu. | Open Subtitles | بالأمس، حاشيتك الصغيرة لم تدعني حتى أقترب منك. |
| Şekerli mısır gevreklerinden yememe izin vermiyordu! | Open Subtitles | إنها لا تدعني أتناول حبوب الإفطار بنكهة الفاكهة |
| Ancak çalışmanın tasarımı kesin nedensel sonuçlara izin vermiyordu. | TED | لكن تصميم الدراسة لم يسمح بنتائج نهائية مؤكدة. |
| Çok istiyordum. Dokunmama izin vermiyordu. | Open Subtitles | أردت تلك الشاحنة بشدّة، لكنه لم يسمح لي بلمسها. |
| Telefonum uzak mesafeyi aramama izin vermiyordu. | Open Subtitles | وهاتفي لم يسمح لي بإجراء اتصال لمسافة طويلة |
| Başka bir oturum için param yoktu bu yüzden senin yanına yaklaşmamıza izin vermiyordu. | Open Subtitles | لم يكن معي مال لجلسة أخرى كان من المحال أن يسمح لي ولزوجتي بالإقتراب منك |
| Kimsenin onu görmesine izin vermiyordu... fakat ben yine de gittim. | Open Subtitles | إنها لن تسمح لأى أحد بمقابلتها ولكننى دخلت على أية حال |
| Ama izin vermiyordu. | Open Subtitles | لكنها لن تسمح. |
| Ev Sahipleri Topluluğu evde kedi ya da köpek beslemeye izin vermiyordu. | Open Subtitles | حسناً، "شركة مُلاّك المنازل" لم تسمح بوجود القطط أو الكلاب. |
| Evet, çünkü cazgır hemşire Mia'yı görmemize izin vermiyordu. | Open Subtitles | لأن تلك المُمرضة لم تسمح لنا برؤية "ميا" |
| Viraja hatalı girmene izin vermiyordu. | Open Subtitles | هي لَنْ تَتْركَك تَدْخلُ اي منعطف خاطئ. |
| Hemşiren seni görmeme izin vermiyordu ve ben de seni görmeyi gerçekten çok istiyordum. | Open Subtitles | ممرضتك لم تدعني أراك .... وأنا أردت حقاً أن أراك |
| Eski karım oğlumu görmeme neredeyse hiç izin vermiyordu. | Open Subtitles | إنها لا تدعني أرى أطفالي |