| Hayatım boyunca bir sürü şeyin izini sürdüm - el çantaları, köpekler, kaçamak yapan kadınlar - | Open Subtitles | .. لقد تعقبت الكثير من الاشياء خلال عملى الحقائب ، الكلاب ، ازواج |
| Tetiğin izini sürdüm. Kablolar altında yanan adama gönderilmiş. | Open Subtitles | تعقبت معلومات الشحن لمفتاح التفجير قد أُرسلَ إلى الرجلِ الذي وَجدنَا |
| Reeves'lerin kaçırılması için ödeme yapan gizli alıcının parayı yolladığı yerin izini sürdüm. | Open Subtitles | انا تعقبت اثر النقود من اجل ذلك المشترى الخاص الذى دفعهم من اجل خطف بنات ريفييس. |
| - Çağrının izini sürdüm, bayım. | Open Subtitles | لا تتحرك تتبعت المكالمة يا سيدي أعطني سلاحك |
| Bana verdiğin IP adreslerinden birinin izini sürdüm. | Open Subtitles | تتبعت عنوان بروتوكول الإنترنت الذي أعطيتني إياه |
| Donörün üzerinde kullandıkları diğer plazma poşetlerinin izini sürdüm. | Open Subtitles | لقد تتبعت كيسا اخر من البلازما من الدفعة التي استخدموها على المتبرع |
| Nerede çalıştığını biliyordum, ben de izini sürdüm. Müsaadenle soracağım, çok mu çabuk aradım? | Open Subtitles | أنا أعلم بمكان عملها ، لذا تعقبتها دعيني اسألك ، هل أتصلت مبكراً؟ |
| Ben de saat 03:16 civarlarında kesintisiz tam 57,3 MB boyutunda yükleme yapılan yerlerin ülke çapında izini sürdüm ve en yakın bulabildiğim bir posta kodu. | Open Subtitles | انا تعقبت كل اللى رفع في هذه الساعه وبالضبط كل اللى رفعه بنفس الصيغه في هذه الساعه واستطعت ان اصل للرمز البريدي |
| El altından özel yapım silahının izini sürdüm. | Open Subtitles | لقد تعقبت تلك المجموعة عن طريق قنوات خلفية صُممت لتجعله غير قابل للتعقب |
| Bu gece Maldivler'e doğru yola çıkan kiralanmış bir uçuşun ödemesini bulduğum yabancı bir hesaptaki fonlarının izini sürdüm. | Open Subtitles | لقد تعقبت أمواله إلى حساب بالخارج حيث وجدت حجز لرحلة مستأجرة إلى جزر المالديف ، مغادرة هذه الليلة |
| Böylece kredi servisi bölümüne kadar izini sürdüm. | Open Subtitles | لذا فقد تعقبت مصدرها إلى أن وصلتُ إلى قسم بطاقات الإئتمان |
| Aramanın izini sürdüm, Patron, hem de çok hızlı bir şekilde. | Open Subtitles | لقد تعقبت تلك المكالمه يا رئيس لقد تعقبتها سريعا |
| Ben de babamın izini sürdüm. Ama yeni bir ailesi vardı. Ve ondan uzak durmam için bana para teklif etti. | Open Subtitles | لذا تعقبت أبي، لكن كان لديه عائلة جديدة وحاول أن يعطيني بعض المال كي أبتعد عنه |
| Siber bebeğinin izini sürdüm: Ateşlialdatıcı24. | Open Subtitles | لقد تعقبت أثر فتاتك من على الأنترنت "هوت جاغز24" |
| Pronghorn Tepesi'nde parketmiş bütün araçların izini sürdüm. | Open Subtitles | لقد تتبعت جميع المركبات التي كانت متوقفة في برونهام ريدج |
| Liz ve Cooper görüşmesinin izini sürdüm hattın yönlendirme ve şifrelemesi son derece karmaşık. | Open Subtitles | اوه، لقد تتبعت الاتصال الذي قامت به ليز لكوبر تحويل مسار والتشفير متطورة بشكل لا يصدق |
| O kadar mesafe boyunca izini sürdüm ama hiçbir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لقد تتبعت طوال الطريق إلي هنا والآن، لا يوجد شيء |
| Postaneye bırakılan ödenmemiş kablolu faturasının izini sürdüm. | Open Subtitles | لقد تتبعت فاتورة كابل غير المدفوعة التي تم إرسالها إلى تلك PO مربع. |
| Ve sonra hiç tanışmadığım babamın izini sürdüm. | Open Subtitles | ومن ثم تتبعت أبي ، الذي لم أقـابله قـطّ |
| IP hesabının izini sürdüm. | Open Subtitles | لقد تتبعت المصدر |
| Brooklyn'deki bit pazarına kadar izini sürdüm. | Open Subtitles | تعقبتها فى كل الطرق حتى متجر البراغيث فى بروكلين |