Günün her saatinde sizi izleyen bir makine. | Open Subtitles | تتجسّس عليك كل ساعة من كلّ يوم. |
Sizi günün her saatinde izleyen bir makine. | Open Subtitles | تتجسّس عليك كل ساعة من كلّ يوم. |
Yolun kenarına çekilmiş, simsiyah camlar arabanın içinde YouPorn izleyen bir sivil polis. | Open Subtitles | الجلوس على جانب الطريق، وظلام دامس ويندوز، موظف يجلس داخل يراقب يوبورن. حسنا؟ |
Özel ve yahut devlet erişimi olan çok gizli ölçüm planları olan 7/24 bizi dinleyip izleyen bir uyduya ihtiyacım var. | Open Subtitles | ومعدات قياس سرية للغاية التي تتجسس علينا أو تشاهدنا طوال الوقت |
"Uluslararası ticaret ve kaçakçılık faaliyetlerini izleyen Hayvan koruma dernekleri..." | Open Subtitles | أخبرتنا جماعات حماية الحيوانات... التي تراقب عمليات التهريب الدولية للحيوانات |
ve bunu kültürümüzün bir parçası yapmak istiyorum, böylece insanlığın en kötü kabusunu izleyen bir topluluğumuz var ve buna herkes için erişilebimeli. | TED | أرغب في جعلها جزء من ثقافتنا أن هناك مجتمع من الناس الذين يراقبون أسوأ كاوابيس للبشرية، وأن ذلك متاح لكل شخص. |
- Buraya geldiğimizden beri şu kamyonetin orada bizi izleyen adamı düşünüyorum. | Open Subtitles | اعتقد أن هذا الرجل بجوار الشاحنة كان يراقبنا منذ أن وصلنا لهنا |
Ya da tanımadığım ama beni yakından izleyen birinin. | Open Subtitles | أو ربما شخصً ما لا أعرفه يراقبني داخل الحانة أو غير ذلك |
Sizi günün her saatinde izleyen bir makine. | Open Subtitles | آلة تتجسّس عليك كل ساعة من كلّ يوم. |
Sizi günün her saatinde izleyen bir makine. | Open Subtitles | آلة تتجسّس عليك كل ساعة من كلّ يوم. |
Sizi günün her saatinde izleyen bir makine. | Open Subtitles | تتجسّس عليك كل ساعة من كلّ يوم. |
Son hazırlıklar yapılırken, bu adamı izleyen bizler vücudundan dışarı taşan korkuyu hissedebiliyorduk. | Open Subtitles | أثناء الاستعدادات النهائية , أولئك منا يراقب هذا الرجل يمكن أن يشعر الخوف التي بثت من جسده. |
Olayı izleyen biri ve gizli kameranın tam yerini bilen biri. | Open Subtitles | شخص كان يراقب ويعرف المكان الصحيح للكاميرات المخبأة |
Denizde onu izleyen Mösyö Lane için kötülüğün ta kendisiydi, ha? | Open Subtitles | بالنسبة للسيد لان, الذى كان على الشاطئ يراقب الشر ,هه؟ |
Günün her saatinde sizi izleyen bir makine. | Open Subtitles | ألـة تتجسس عليك كل ساعة في كُـل يومّ |
Ayrıca soygun sırasında müşteri bölgesinde olayı izleyen ve sonrasında zorla olaya karışan genç bir kadın da aranıyor. | Open Subtitles | وهناك أيضًا امرأة مطلوبة... والتي يبدو أنها كانت تراقب الوضع بمنطقة العملاء... ثم لاحقًا ذهبت إلى مكان عملية السطو |
Favori deneyim, tepeye çıkmaya çalışan bir topu izleyen altı aylık bebekler. | TED | تجربتي المفضلّة لديها أطفال بعمر ستة أشهر يراقبون كرة تحاول جاهدة لصعود تلّة. |
Burası halka açık ve bizi izleyen olursa fark edeceğimiz bir yer. | Open Subtitles | ،إنه مكان عام، مفتوح من السهل أن نرى لو هناك من يراقبنا |
Beni izleyen biri varmış gibi bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | عندي شعور بان هناك من يراقبني 412 01: 13: 58,539 |
Hemen bakma ama dışarıda seni izleyen garip bir adam var. | Open Subtitles | إسمعي ، لاتنظري الآن لكن هنالك شخصاً مخيفاً يراقبك من الخارج |
Pes et! Senin küçük "sıçrama yap" felsefeni izleyen kimsenin sonu iyi olmadı. | Open Subtitles | يتبع أحد نصيحة الطفرات الفلسفيه و إنتهى أمره بشكل أفضل |
Otobüslerin hepsi boş boş, anlamsız gözlerle beni izleyen sarı ejderhalar gibi neredeyse tehditkâr, korkutucu görünüyorlar. | Open Subtitles | الحافلات فارغة و تبدو و كأنها مُتوعدة و مُهددة كما الكثير من التنانين الصفراء يراقبونني. |
İzleyen herkesi, bu ülkedeki herkesi, bu yüzlere iyice bakmaya davet ediyorum. | Open Subtitles | أنني أطلب من كل من يشاهدنا كل من في هذه الدولة بأن ينظروا جيداً إلى هذه الوجوه |
öyle görünüyor. Aslında, bizi izleyen gözlerin sayısı gittikçe artıyor. | Open Subtitles | فى الحقيقة, اعتقد ان عدد الاعين التى تراقبنا تزداد بثبات |
Bu yakışıklı teğmeni muhteşem organını sıvazlayıp okşarken izleyen bir eşcinselin düşünüp karar vermesi, 5 dakikadan fazla sürebilir. | Open Subtitles | يتطلب الأمر اكثر من خمس دقائق لكي يستطيع الشاذ تحديد قراره بينما يشاهد الملازم الوسيم وهو يداعب عضوه التناسلي |
Polisler, haberciler, haberlerde röportajınızı izleyen herkes... | Open Subtitles | المُراسلين الجميع يُشاهد إجتماعاتك على الأخبار |
O anlardan birinde eşinizi izleyen başka biri daha olabilir. | Open Subtitles | حسنا في احدى تلك اللحظات قد يكون هناك احد كان يراقبها ايضا |