Hollanda'da böcek üreten girişimciler var ve onlardan bir tanesi de izleyiciler arasında, bu resimde gördüğünüz kişi. | TED | وهناك رجال الأعمال في هولندا ينتجون منها، واحد منهم هو هنا في الجمهور ، ماريان بيتيرز وهو واضح هنا في الصورة. |
Söyleyin. İzleyiciler: Artık harikayım. | TED | قولوا ذلك. الجمهور: أنا في قمّة نشاطي الآن. |
Birkaç alkış ya da güçlü bir alkışlama olabilir ve ardından gösterici sahneyi terk edinceye kadar bir şey olmaz ve sonra izleyiciler tekrar tepki verir. | TED | قد تكون بضع تصفيقات أو تصفيق حار، و لن يحدث أي شي بعد ذلك حتى يترك المتفرج المسرح، و مرة أخرى سوف يستجيب الجمهور. |
Üçüncü bir seçenek olarak; izleyiciler arasinda aşırı bireysel özgürlükçülerin de olduğunu biliyorum. Şimdi lütfen elinizi kaldırın -- | TED | لأنني أعرف أن هناك عدد من الليبراليين بين المشاهدين . لذا , الآن , من فضلكم إرفعوا أيديكم -- |
İzleyiciler buna çok dikkat etmezler, Damien. | Open Subtitles | المشاهدين لا يعيرون ذلك أدنى أهتمام يا داميان |
Çünkü izleyiciler mutlu Amerikan ailesinin yıkılmasını kabul etmezler. | Open Subtitles | لأن المشاهدون يقبلوا رفضاَ للأسرة الأمريكية السعيدة |
George, tutsak izleyiciler olduğumuza göre, hadi bize bir fıkra anlat. | Open Subtitles | جورج, لأننا جمهور أسير, يقول خلاف ذلك لنا نكتة؟ |
İzleyiciler bunu fark edecektir. | TED | سيتمكن الجمهور من أن يكتشفوا حقيقة الأمر. |
İzleyiciler arasında plastik kimlik kartı olmayan kimse var mı? | TED | هل يوجد شخص في الجمهور لا يمتلك بطاقة بلاستيكية؟ |
Sen güzelsin. İzleyiciler bu güzelliğine uygun bir sesin olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انت جميلة، يعتقد الجمهور ان صوتك مناسب للك. |
Sarhoş izleyiciler gördüm kalp krizleri, rolün içine etmeler gerginlikler, dopingler, tiyatronun yanması. | Open Subtitles | قد رأيت أشخاص ثملون بين الجمهور سكتات قلبية, سطور مُختلقة أعصاب, مخدرات مسارح تحترق |
İzleyiciler komedinin kralının bu gece kraliçesiyle şovumuzda evlenmesini nasıl karşılar? | Open Subtitles | كم سيحب الجمهور أن يرى ملك الكوميديا يتزوج ملكته هنا على الهواء |
Ama izleyiciler bilmiyordu, Yağ Çuvalı'nın derdi kazanmak değildi. | Open Subtitles | ما لم يعرفه الجمهور أن لارداس لم يكن مهتماً بالفوز |
İyi hissetmek için, televizyonlarını bütün gece açık bırakan izleyiciler biliyoruz. | Open Subtitles | هنالك العديد من المشاهدين الذين يتركونه طيلة الليل,فقط من أجل الاٍحساس بالراحة |
İyi hissetmek için, televizyonlarını bütün gece açık bırakan izleyiciler biliyoruz. | Open Subtitles | هنالك العديد من المشاهدين الذين يتركونه طيلة الليل,فقط من أجل الاٍحساس بالراحة |
Duyarlı izleyiciler bu haberi seyretmesinler. | Open Subtitles | وعلى رقيقوا المشاعر من المشاهدين تجنب رؤية هذا |
İzleyiciler dizinin modern aile taşlamalarına doyamadı. | Open Subtitles | ولم يكتف المشاهدين من رؤية البرنامج الملتوية للعائلة الحديثة |
İzleyiciler seyretmek istedikleri şeyi kontrol edebilecekler. | Open Subtitles | المشاهدون يستطيعون نوعا التحكم ما الذي يريدون مشاهدته |
Yeni katılan izleyiciler için Los Angeles 'e bağlanıyoruz. | Open Subtitles | أيها المشاهدون الذين يرونا الآن نحن على الهواء فى وسط المدينة فى لوس أنجولوس .. يا تومى |
Hot in Cleveland Stüdyoda, izleyiciler önünde çekilmektedir. | Open Subtitles | تم تصوير المسلسل أمام جمهور حقيقى قى الاستوديو |
Times Square'deki izleyiciler, ekrana doğru bağırmayın. | Open Subtitles | مشاهدين ميدان(تايمز)، لا تضرخ أمام الشاشة |
İzleyiciler için heyecan yaratıyorlardır. | Open Subtitles | أَو لَرُبَّمَا هم يُتبّلونَه فوق للمشاهدين. |
Bay Başkan, Biliyorum bu zor bir soru ama izleyiciler bunu bilmek isteyeceklerdir. | Open Subtitles | سيادة الرئيس ، أعرف أن هذا سؤالا صعبا ولكن مشاهدينا يريدون أن يعرفون حقا |
Amerikan izleyicilerle Avrupalı izleyiciler arasındaki fark nedir? - Aslında Amerikan izleyicileri... | Open Subtitles | ما الفرق بين الجمهور الأمريكي والجمهور الأوربي؟ |
İzleyiciler arasında soyadı benim gibi Resnick olan kaç kişi var? Ellerinizi kaldırın! | TED | كم عدد الناس في الحضور الذين لديهم اللقب ريسنيك مثلي؟ ارفعوا أيديكم. |