Odasından çıkma izni yok, bu yüzden kapının önünden konuşabilirsiniz. | Open Subtitles | ، إنّه غير مسموح له بالخروج من غرفته . لذلك، يمكنك أن تتحدث له عبر الباب |
Yediğim şey hakkında kimsenin birşey söyleme izni yok. Nasıl diyorsan, Jack. | Open Subtitles | كل شخص غير مسموح له بالتكلم عما تناولته |
Hemen hemen hiçbir Kuzey Koreli'nin ülkeden ayrılmaya izni yok. | TED | فعليا لا يسمح لاحد من الكوريون الشماليون مغادرة البلاد . |
Hiç kimsenin aynı kişiyle üçten fazla kez dans etmeye izni yok. | Open Subtitles | إننى أحذركم أنه لا يسمح لأحد منكم بالرقص مع نفس الشخص أكثر من ثلاث مرات |
- Rita'nın telefona gelmek için izni yok. | Open Subtitles | "ريتا" ليس مسموح لها ان تتحدث فى الهاتف. |
Sizinle yaşamak için izni yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لها بـ أن تقطن معكم ياأطفال |
O benim terapistim. Sana söylemesi için izni yok. | Open Subtitles | فهي اخصائيتي النفسيّة، ولذلك لا يُسمح لها إخباركَ بشيء. |
Dava kapandı, tanığın davanın ayrıntılarını verme izni yok. | Open Subtitles | ليس مسموحًا للشاهد أن يشهد بتفاصيل تلك التّسوية |
Kimsenin o dosyadan bir şey alma izni yok. | Open Subtitles | لا أحد يسمح له بتولّي أي شيء في هذه القضيّة |
Beni uyarmadan bunu yapmaya izni yok. | Open Subtitles | غير مسموح له فعل هذا بلا انذاري |
Orayı kullanmaya izni yok biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف أنه غير مسموح له أن يستخدمه |
Seninle konuşma izni yok. | Open Subtitles | غير مسموح له بالتكلم معكِ |
Reddedildi. Koloniye giriş çıkış izni yok. | Open Subtitles | مرفوض , لا يسمح لأحد أن يكون في وسط أو قبالة المستعمرة |
Araç sahiplerine sesleniyorum, yoldan geçiş izni yok. | Open Subtitles | كلّ مستخدمي الطريق، لا يسمح لكم بالمرور. |
Kasabalıların gölde yüzmeye izni yok. | Open Subtitles | الفيسكونت لا يسمح للقرويين بالسباحة في البحيرة |
Simon sana söylemek istedi ama aramaya izni yok. | Open Subtitles | لقد أراد سايمون ان تعرفي ... لكن من الواضح ليس مسموح له ان يتصل ..لذا |
Her kimsen Amanda'nın ziyaretçi kabul etmeye izni yok. | Open Subtitles | حسناً , مهما تكوني ليس مسموح لـ( أماندا ) بالزيارة |
Hayır, kampüse girmeye izni yok. | Open Subtitles | لا ليس مسموح في حرم المدرسة |
Neden ekibinin katılmak için izni yok? | Open Subtitles | لماذا لا يُسمح لموظفّيك بالمشاركة؟ |
Glenn'in senden aksanlı konuşmanı isteme izni yok biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين انه لا يُسمح لـ (غلين) ان يطلب منك إستخدام تلك اللكنة, صحيح؟ اعني, أنا اعلم انه المدير |
Evet, buradaki hiçbir şeyin dışarıya çıkarılma izni yok. | Open Subtitles | -أجل، ليس مسموحًا أن يخرج شيء من هنا إلى الخارج . |
Portland'dan ayrılmaya izni yok. | Open Subtitles | لا، لم يسمح له بمغادرة بورتلاند. |