"jared'ın" - Traduction Turc en Arabe

• جاريد

Devletten bir müfettiş Jared'ın deposunu teftiş etmeye geliyor ve sonra Duverney'le satranç ve saçma sapan bir sohbet için dört nala Versay'a gideceğim.
المفتش الحكومي قادم لتفتيش مستودع جاريد. ومن ثم الى سباق الفروسية في الفيرساي. لعب الشطرنج و سماع الموسيقى مع دوفيرنيه.

Jared'ın küllerinin yerini belirleyemiyorlar.
انها المشرحة، حسنا؟ لا يمكنهم ان يحددوا رماد جاريد

Etiketleri düşmüş ama Jared'ın külleri ile aynı ağırlık ve ölçülerde.
التسميات مسحت ولكن هذا الوزن صحيح والحجم للرماد جاريد

Jared'ın küllerini bulduğuna memnun olursun sanmıştım.
كنت اعتقد أنك سوف تكون سعيد بالعثور على رماد جاريد

Ama hayır, onlardan birinin, Jared'ın ölmesini istediğini sanmıyorum.
لكن لا اظن بان اي شخص منهم اراد قتل جاريد

Jared'ın arabası birkaç gün önce hurdalığa çekildi.
سيارة جاريد كانت ضمن حيازة القانون لعدة ايام

Siz Jared'ın çiftliğini bastığınızdan beri aralarındaki iletişim kopuk.
لقد جاريد من الاتصال معهم منذ داهمت فريقك مزرعته.

Jared'ın kamyonuna yerleştirdiğimiz mikrofondan neler olduğunu anlarız.
سنعرف كل ما يجري على من خلال هيئة التصنيع العسكري وضعنا في شاحنة جاريد.

Jared'ın çalmaya yardım ettiği 2 milyon dolarla ilgili olduğuna bahse girerim.
{\pos(192,220)} أراهن أنّ لذلك علاقة بالمليوني دولار التي ساعد (جاريد) على سرقتها.

Eski işimden kalan eksik maaşlardan ya da Jared'ın Monica'yla beni arkadaş yapmaya çalışırkenki cinsel tacizlerinden bahsetmiyorum bile.
دون ذكر الاجور الضائعه من وظائفى السابقه والاضرار عندما تحرش "جاريد" بى جنسيا حتى يصبح صديقا لمونيكا

Jared'ın iyiliği için umuyorum ki ıslak toprağın üzerinde öldürülmemiştir.
" آمل من أجل " جاريد أنه لم يقتل لأجل طين مبلل

Jared'ın öldürüldüğü gün ziyaret ettiğin araziye ne dersin?
ماذا عن الأملاك التي زرتها يوم مقتل " جاريد " ؟

Jared'ın karısı bize, elden çıkarmayı kesinlikle reddettiğin bir mülk olduğunu söyledi.
زوجة " جاريد " أخبرتنا بأن هناك أملاك واحدة رفضت تفريغها

Yani Butch, Jared'ın Roxanne'den bunu gizlemesine yardım ederek yeni arkadaşına bir iyilik yapıyordu.
إذاً كان يقدم لصديقه الجديد خدمة يساعد " جاريد " بإبقائها في الظلام

Jared'ın onu hamile bırakmasını geçtim, tanımıyormuş bile doğru düzgün.
أجل، (جاريد) لم يجعلها تحمل منه قط، بل كان بالكاد يعرفها.

Jared'ın bana verdiği bilgiye göre CEO olarak Pied Piper'ın taciz politikası ve işyeri davranış kuralları hakkındaki tüm sorularınızı cevaplamakla yükümlüyüm.
(جاريد) اخبرني أنني كالرئيس التنفيذي؟ يجب ان اجيبكم عن أي اسئلة قد تكون لديكم

Jared'ın orada kaldığını bilmezken kemirgen olmadığını nasıl garanti ediyorsun?
كيف تضمن عدم وجود قوارض تعيش هنا؟ اذا كنت لا تعرف ان (جاريد) يفعل

Jared'ın sorunları vardı. Donanmadan sonra bir işte tutunamadı.
كان (جاريد) يعاني من صعوبات، بعد البحرية، إنتقل من عمل إلى آخر.

Jared'ın borcu vardı. Pek çok insanı kızdırdı.
كان (جاريد) يدين بالمال، أغضب الكثير من الأشخاص.