"jelatin" - Traduction Turc en Arabe

    • الجيلاتين
        
    • جيلاتين
        
    • الجيلي
        
    • هلامية
        
    • الهلامي
        
    Ve insanlar Mythbuster ve CSI izledikleri için düşündüm ki, pekala, balistik jelatin için bir tarife koyalım. TED ولان الناس يتابعون مسليلات مايثبستر و سي اس اي فكرت انه لماذا لا نضع وصفة لعمل كور الجيلاتين
    Diğer şaşırtıcı şey ise, balistik jelatin düştüğü zaman güzel bir blok olarak geri döner. TED الشيء الاخر الرائع عندم يسقط قالب الجيلاتين يسقط مرة اخرى كقالب جميل
    Kuru jelatin negatif yeni bulunmuştu ve fotoğrafçılara daha önce mümkün olmayan alanlarda bile çalışma imkanı veriyordu. Open Subtitles الجيلاتين الجاف كان قد تم اختراعه للتو وسمح للمصور بالعمل في الاماكن التي كان من الصعب الوصول اليها
    Onlarda mı? Patlayıcı jelatin. Open Subtitles حسنا ، انها ، جيلاتين ناسف ،يا انسة
    Renkli jelatin önerisinin onun durumuma sempati göstermesi işareti olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن تقديم الجيلي الأخضر لي، وسيلة لإظهار عواطفه لى
    Bir kısmı salp denilen jelatin gibi bir hayvan türü tarafından üretiliyor. TED بعض منها تنتجه حيوانات هلامية تُسمى أسماك السالب.
    Kafandaki o jelatin gibi yığının içine in. Open Subtitles أحفر عميقاً في رأسك الهلامي
    Tuz ve jelatin karışımı sadece. Open Subtitles إنه خليط من المحلول الملحي ومـادة الجيلاتين
    Bizim kasabadaki son atı yıllar önce akıl hastanesi için jelatin yapmaya kullanmışlar. Open Subtitles اخر خيل في بلدتي استهلك في سنوات ماضيه في اعداد الجيلاتين للمستشفى الامراض العقلية
    Jelibon, adına jelatin denen kıvamlı bir maddeden yapılır. Open Subtitles جميع حلوى التوفي مصنوعة من "مادة عصارية تسمى "الجيلاتين
    jelatin, sadece hasta atların derisinden, kemiklerinden toynaklarından elde edilir. Open Subtitles الجيلاتين" يستخرج من جلد وعظام" وحوافر الخيول المريضة فقط
    Cin, centilmen, ceylan... jelatin... Open Subtitles جيني ، لطيفة ، ألماني ، الجيلاتين
    Ben en yakın arkadaşımın jelatin kız arkadaşını yedim, ve şimdide kendisi yenildi! Open Subtitles لقد أكلت صديقة صديقي المصنوعة من الجيلاتين وبعدها تم أكله!
    Şimdi su ve jelatin karışımını sana verdiğim oranlarda varile doldur. Open Subtitles جيد ، الآن إملإي مزيج الماء و الجيلاتين
    dolayısıyla üreticiler bu ürünlere jelatin ilave ederek kıvamı muhafaza ediyorlar. TED والذي يقوم به المنتجون هو وضع الجيلاتين ( المستخرج من الخنزير ) فيها لإعادة البنية
    jelatin shots var mıydı? Open Subtitles هل قامو بتوزيع أكواب جيلاتين ؟
    Ne bu, jelatin mi? Open Subtitles هل هذا جيلاتين ؟
    Bir orman büyüklüğündeki ağaçları büyük bir jelatin gibi doğrayıp geçebilir. Open Subtitles ويمكنه أن يقطع غابة من الشجر كقطعة ضخمة نم الجيلي
    Ama kolej eğitimli intiharcı bir moron ise, bu sıvıları jelatin bir kapsüle ya da ciklete sararak geride iz bırakmaz. Open Subtitles لكن أن تكوني فتاة جامعية حمقاء انتحارية وضعتها بكبسولات هلامية أو لبان لا يترك أي أثر
    Ve orada, yemin ederim ki, Cora, orada kocaman, kara jelatin gibi, Open Subtitles ...(وهناك، أقسم يا (كورا كان هناك ذلك الشىء الهلامي الأسود الضخم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus