"köpeğini" - Traduction Turc en Arabe

• كلبك
• كلبه
• كلب
• الكلب
• كلبها
• كلبتك
• كلبكِ
• كلبة
• كلبته
• بكلب
• كلاب
• جروه
• كلباً
• كلبكَ
• كلبِكَ

Sayın meclis üyesi tüm bilindik sözleri söyledi... ..belki, "köpeğini bağla, şehri temiz tut" hariç.
أيها الحضرات المحترمين قد أستخدمنا كل مصطلح ما عدا بالطبع قم بتلجيم كلبك قم بتنظيف مدينتك

Güneşte uyuklayan köpeğini uyandırdığı için sokakta öksüren adamın tekiyle kavga eden adamsın sen.
لماذا تشاجرت مع رجل لأنه سعل فى الشارع لأنه أوقظ كلبك النائم

Hayır, köpeğini çaldığımız gangster herif hastaneye gelip onu öldürdü.
كلا ، رجل العصابات الذي معنا كلبه ذهب و قتلها

Buradaki akrabalarının tersine köpeğini kaltağı yapan bir adamdan korkum olmaz benim.
بخلاف أقاربك هنا، لا أخشى من أى إنسان يستغلّ كلبه وكأنه مومس

Eğer ne yaptıklarını biliyorlarsa, zavallı adamın köpeğini nasıl öldürdüler?
إذا كان الأمر كذلك فكيف إذاً قتلوا كلب ذاك الرجل؟

Mızrağımla ayıyı öldürdüm ve av köpeğini de çıplak ellerimle boğdum.
قتلت الدب برمحي. و تمكنت من خنق الكلب بواسطة يدايّ العاريتين.

İdrarını tutamayan köpeğini içeri sokmak için kürkünün altına sokmuş.
فيما تبين أنها معتادة على تهريبه في كلبها الهش اللطيف

Madem köpeğini bu kadar çok seviyorsun, belki de git-getircilik oynamalısın!
لكن إذا كنت تحب كلبك كثيراً فربما تحب أن تلعب لعبة الإلتقاط

Biri köpeğini senden almak isteseydi ne yapardın?
ماذا كنت ستفعلين إذا حاول أحدهم أخذ كلبك منك؟

Buraya köpeğini sevişini izlemeye gelmedim, dostum.
انا لم أجيء هنا لمراقبتك تداعب كلبك ، بريمات

köpeğini aramaktan vazgeçmedim. Onu bulmak için elimden geleni yapacağım.
‫لم أيأس من إيجاد كلبك ‫سأبذل جهدي لٕايجاده

Tatlını eğer kör değilsen köpeğini dışarı çıkarman gerek.
عزيزتي, مالم تكوني عمياء، فستضطرين لإخراج كلبك خارجًا.

Korkmuş bir çocuk annesinden sıyrılıp evine doğru köpeğini almak için koştu.
ابتعد صبي عن والدته ليعود مسرعاً إلى البيت ليجلب كلبه الذي كان خائفاً بشكل واضح

Onunsa durup, köpeğini Ona geri vermelisin.
إذا كان كلبه هنا فعليك أن تقف وتعطيه إياه

Geçen sene ziyaretine gittiğimde köpeğini kaybetmişti.
عندما زرته في العام الماضي، وكان قد فقد للتو كلبه.

Az önce komşunun köpeğini mi düzdün, yoksa hep böyle salak salak mı konuşursun Jake?
,فقط اطعم كلب الجيران مجددا , جاك ام انك ستظل دائما هكذا غافل العينين

Biriyle köpeğini konuşmak, bir dostunu konuşmaktan daha güvenlidir.
, لانه من الأمن ان تسال عن كلب احدهم لابد لى ان اقول , من ان تسال عن صديقه

Yeni polis köpeğini terbiye etmem gerekiyor.
نعم أحتاج لأن أقتحم بيت كلب الشرطة الجديد

Babam o süs köpeğini yanında getirirse. Annem düğüne gelmeyecek.
أمي لا تريد أن تذهب للزفاف إذا أحضر والدي الكلب

Sıkı çocuksun, ha? köpeğini çağırır mısın?
أنت الرجل الصلب، هاه؟ هل يمكنك الغاء الكلب الخاص بك؟

köpeğini evinizin yanından gezdiren kadınla?
هل تتحدث كل يوم مع المرأة التي تتمشى مع كلبها أمام منزلك؟

Brody, buraya öylece gelip, köpeğini bıraktıktan sonra geri dönüp, hiç birşey olmamış gibi burayı terkedemezsin.
برودي ، لا يمكنك الظهور هنا و حسب تترك كلبتك هنا تعود ثم تغادر و تدعّي أن شيئًا لم يحدث

köpeğini mutfağımda görmek istemiyorum, anlaşıldı mı?
لا أريد كلبكِ في مطبخي على الإطلاق أفهمتي ذلك؟

Patronumun köpeğini almaya gelecektim. Karısı bu sabah size bırakmıştı.
أنا قادمة لأستلم كلبة رئيسي أحضرتها زوجته هذا الصباح

Ama şu anda, Pinkis'in köpeğini ameliyat edişini seyrediyor.
لكنه الآن يراقب بينكس وهو يُجري العملية على كلبته

Bay Grayson'ın köpeğini yanımızda getirdiğimizden bahsetmeyi unutmuşum.
نسيت أن اذكر بأننا أتينا بكلب السيد غريسون معنا

Kimliğini çabuk bulursam, av köpeğini kızdırmamış olurum.
علي أن أجد مطابقة لها بسرعه لأبعد كلاب الصيد عني

Andreas, polise köpeğini ne hâlde bulduğunu anlattı.
وقد أخبر إندرياس الشرطة كيف وجد جروه

Gerçekten ona kendi köpeğini almalısın.
يجب عليك حقاً أن تحضري لها كلباً خاصاً بها.

Tamam mı? Birisi gelirse köpeğini dolaştırıyormuş gibi yap.
إذا أتى أحد, تظاهر أنّك تأخذ كلبكَ في نزهة

Yani köpeğini gezdirmek için evine gitmiyorsun.
لذا لا تذهب البيت لتَمْشِية كلبِكَ.