En kötü kısmı da nöbetçiler onu bulduğunda o da parçalara ayrılmış. | Open Subtitles | أسوأ جزء منه، عندما وجدت الحراس له كان مقطعة إلى قطع، أيضا. |
En kötü kısmı da, orada oturup hiçbir şey yapamadan sizi izlemekti. | Open Subtitles | أسوأ جزء كان يراقب، عدم القدرة على القيام بأي شيء. |
En kötü kısmı.. Fred e olandı | Open Subtitles | الجزء السيء الوحيد في هذا هو مافعلته لفريد |
Ve en kötü kısmı da artık o kadar çok acı vermiyor. | Open Subtitles | و الجزء السيء هو أنني لم أعد أشعر بالسوء تجاه ذلك |
Hayır, en kötü kısmı hâlâ sabotajcımın kim olduğu hakkında fikrimizin olmayışı. | Open Subtitles | لا أسوء جزء هو أننا لم نعرف من هي الفتاة التي تلاحقني |
- Aman Tanrım. - Aslında, en kötü kısmı bu değil. | Open Subtitles | أوه ، يا إلهي في الحقيقة ، هذا ليس الجزء الأسوأ |
En kötü kısmı ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف ما هو أسوأ جزء متعلّق بهذا المكان ؟ |
Soygunlar partilere benzer, en kötü kısmı temizliğidir. | Open Subtitles | السرقة مثل الحفلات .. و أسوأ جزء هو التنظيف |
Ergen bir kızın babası olmanın en kötü kısmı ergen bir erkek olduğun zamanları hatırlamaktır. | Open Subtitles | أسوأ جزء في أن تكون أباً لمراهقة هو تذكر أنك يوما كنت مراهقاً |
İşin en kötü kısmı ise toplantının karikatür gibi geçmesi. | Open Subtitles | أسوأ جزء في هذا الإجتماع هو حس الفكاهة الفطريّ |
En kötü kısmı da bu gece gerçekten hoşlandığım bir kız buldum. | Open Subtitles | أسوأ جزء هو أنني إلتقيت الليلة بفتاة أعجبتني حقاً |
Tek kötü kısmı bahar tatili. | Open Subtitles | الجزء السيء فقط هو العطلة الربيعية. |
En kötü kısmı da, kızımın önünde beni aptal yerine düşürmendi. | Open Subtitles | الجزء السيء في ذلك, أنكِ جعلتنيّ ـ أبدو كالأحمق أمام أبنتيّ ـأناالحمقاء! |
- kötü kısmı nedir? | Open Subtitles | -وما هو الجزء السيء . |
Herkesin bana güldüğünü bilmek en kötü kısmı. | Open Subtitles | أسوء جزء هو معرفة أنّ الجميع يسخرون منّي. |
Ve de hikayenin en kötü kısmı senin burada sıkışmış olman mı olacak? | Open Subtitles | وكونكِ عالقة هنا هو أسوء جزء في هذا السيناريو؟ |
Bu en kötü kısmı olabilir. Sana inandım, inanmamamı söylemiştin oysa ki. | Open Subtitles | قد يكون هذا أسوء جزء هو أني صدقتك و أنت قلت لي ألا أفعل |
Belki de yanlış kişiyle evliydin. Belki de en kötü kısmı bitti. | Open Subtitles | لقد تزوجتِ بالفعل من الرجل الخطأ و حصلت على الجزء الأسوأ معه |
Yemin ederim, kafein almamak hamileliğin en kötü kısmı. | Open Subtitles | أقسم , بأن القانون بعدم شرب شيء يحتوي الكافيين هو الجزء الأسوء خلال فترة حملي |
Evet, zor bir başlangıç oldu ama bence en kötü kısmı geride kaldı. | Open Subtitles | أجل، واجهنا بداية صعبة. لكن أعتقد أن الأسوأ قد مر. |
En kötü kısmı da şu, benimle arkadaş olmaya devam etmek istiyordu. | Open Subtitles | ثم إليك اسوء جزء لقد ظل يريد مصداقتي ومرافقتي |