Karımla geçen yıl küçük bir sorun yaşadık. Ne yaptım biliyor musun? | Open Subtitles | أنا و زوجتي واجهنا مشكلة صغيرة العام الماضي, لذا أتعلم ماذا فعلت؟ |
Arada küçük bir sorun yaşadım, efendim, ama onu ilaçla hallettim. | Open Subtitles | عانيت من مشكلة صغيرة خلال الإستراحة يا سيدي، لكنّني عالجتها بدوائي. |
Ne yazık ki küçük bir sorun var ve o da bu ürünün kullanıcıları olan bizler gelecek kış yeni bir çeşit grip virüsüyle karşılaştığımızda, bir hafta sonra muhtemelen ölürdük. | TED | للأسف، هناك مشكلة واحدة صغيرة جدا، وهي أن مستخدم هذا المنتج، أنا أو أنت، ربما يموت في غضون أسبوع واحد من فصل الشتاء المقبل، عندما نواجه سلالة جديدة من فيروس الانفلونزا. |
Yardım etmek isterdim ama küçük bir sorun var. | Open Subtitles | أود حقاً مُساعدتك لكن هُناك مشكلة واحدة صغيرة |
Kusura bakmayın. İcabına bakmam gereken küçük bir sorun vardı da. | Open Subtitles | أسف , كانت مجرد مشكلة بسيطة كنت أقوم بحلها |
-Burada küçük bir sorun... -Yedi dolar daha. | Open Subtitles | .. واجهت مشكلة بسيطة - سبع دولارات إضافية - |
Bir şey değil. Sadece ırklarla ilgili dün gece ortaya çıkan küçük bir sorun | Open Subtitles | لاشيء عزيزي، مجرد مشكلة صغيرة حدثت الليلة الماضية |
Sadece küçük bir sorun ancak küçük gri hücreleri yeterince sarsacak bir sorun. | Open Subtitles | إنها مشكلة صغيرة بالكاد و لكنها مشكلة قامت بتهييج الخلايا الرمادية الصغيرة بشكل مناسب |
Eşinizin uçuşunda küçük bir sorun çıktı. Hazır bulunmanız rica ediliyor. | Open Subtitles | حدثت مشكلة صغيرة في طائرة زوجكِ . و مطلوب أن تحضري معي في الحال |
Bugün iş yerinde, küçük bir sorun çıktı. | Open Subtitles | هل تعلمين في العمل اليوم واجهتني مشكلة صغيرة |
Bununla There küçük bir sorun, çünkü kız pazarlığın bitiş korumak değildi. | Open Subtitles | يوجد مشكلة صغيرة بهذا لأن فتياتك لم يؤدوا قسمهم من الصفقة |
Son zamanlarda biraz dikkatim dağılmıştı. Federallerle küçük bir sorun yaşıyorum da. | Open Subtitles | اسمعني، لقد كنت مشتت مؤخراً، مشكلة صغيرة من الفيدراليين |
Ama küçük bir sorun vardı. | Open Subtitles | لكن كان هناك مشكلة واحدة صغيرة |
Bu planda çok küçük bir sorun var. | Open Subtitles | هناك فقط مشكلة واحدة صغيرة في هذه الخطة |
Bu planda çok küçük bir sorun var. | Open Subtitles | هناك فقط مشكلة واحدة صغيرة في هذه الخطة |
Tehlikeli madde bulundurmakla ilgili küçük bir sorun. | Open Subtitles | مشكلة بسيطة في حيازة مادة خطرة |
Aslında teslimatla ilgili küçük bir sorun çıktı. | Open Subtitles | في الحقيقة حدثت مشكلة بسيطة بالعمولة |
Tamam. Bu...bu küçük bir sorun. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لدينا مشكلة بسيطة لكنها لا تستدعي القلق |
Hey, halletmem gereken küçük bir sorun var. | Open Subtitles | لدي مُشكلة صغيرة في العمل يجب ان اذهب لأحلها |
Kartınızda küçük bir sorun var sanırım. | Open Subtitles | يبدو ان هناك مشكله صغيره فى بطاقتك |
Istiyorum burada diş macunu küçük bir sorun için geri dönün. | Open Subtitles | أريد أن أعود إلى قضية صغيرة هنا معجون الأسنان |
- Laboratuarda küçük bir sorun çıktı. | Open Subtitles | لدينا مشكله صغيره فى المختير |
Lafını bölmek istemem ama küçük bir sorun var. Ben 34 yaşındayım. | Open Subtitles | هناك فقط مشكلة واحدة لا أعنى مقاطعتك , ولكنى فى الرابعة والثلاثين |