bu sizin kültürünüz diil adamım. bu duvar bizim kalkanımız gibidir. | Open Subtitles | هذه ليست ثقافتك يا صاح، كل الذي أراه أنا هو هذه الجدران التي نحتمي بها، مثل القلعة |
Böylece bir dahaki sefere bir kuyumcunun önünden geçerken sergilenen güzelce kesilmiş göz yaşı-damlası biçimindeki taşın, sadece kültürünüz size o parlayan şeyin güzel olması gerektiğini söylediği için güzel olduğu konusunda emin olmayın. | TED | لذا في المرة القادمة التي تمر فيها بنافذة متجر مجوهرات ويعرض فيها قطع جميلة على شكل دموع لا تكن متأكداً بأن فقط ثقافتك التي تخبرك بأن هذه الجوهرة المتألقه جميلة. |
İşte sizin kültürünüz buydu. | Open Subtitles | ها هيَ ثقافتك. |
Jess, umarım kızıma sizin kültürünüz hakkında bir şeyler öğretebilirsin. | Open Subtitles | جيس، أتمنّى أن تعلّمي ابنتي شيئاً عن ثقافتكم |
Geleneğiniz nasıldır ondan bahsedin ve kültürünüz size ne ifade ediyor, ama onları göz ardı etmekte çok hızlısın. | Open Subtitles | تتحدّثون كثيرا عن مدى أهميّة تقاليدكم و معنى ثقافتكم لكم، و لكنّكم أقرب إلى تجاهلها. |
Sizin kültürünüz bir istila kültürü. | Open Subtitles | حضارتكم حضارة غازية |
Ama bir gün Pakistan'a geri dönmeyi umuyorum, tabii sizin fazla hoşgörülü kültürünüz tarafından bozulup ta sınırdan geri çevirilmezsem. | Open Subtitles | ولكنّي آمل العودة لـ(باكستان) يوماً شرط ألاّ تكون حضارتكم المتساهلة قد أفسدتني كثيراً فأطرد عند الحدود |