| Tut şu Kılıcımı, yüzünü arkaya çevir ben atılırken üstüne. | Open Subtitles | أمسك سيفي و أدِر وجهك للخلف.. بينما ألقي بنفسي عليه |
| Kılıcımı çekmekte hızlıydım, ama asla savunmasız birine zarar vermedim. | Open Subtitles | أسحب سيفي أحيانا كثيرة ولكني لا أهجم على من لا حول له ولا قوة |
| Kılıcımı aldım ve ona sapladım ve onun sıcak kanını elimde hissettim. | Open Subtitles | أنا قتلت حبيبكِ أنا انتزعت سيفي وأغمدته في جسده وشعرت بدمائه الدافئة علي يدي |
| İç organlarını tamamen dışarı çıkartmandan tatmin olana kadar Kılıcımı indirmeyeceğim. | Open Subtitles | إلى أن أصبح راضياً ستشق بطنك كاملة لن أنزل سيفى |
| İnanıyorum ki, benim için önemli olanları korumak için Kılıcımı kullanmalıyım. | Open Subtitles | أعتقد بأنني يجب أن أستعمل السيف لحماية أشيائي المهمة |
| Seni eski bedenine geri döndürürdüm ama... Kılıcımı kaybettim. | Open Subtitles | لقد كنت سأقوم بإرجاعكِ إلى جسدكِ، لكنني فقدت سيفي |
| Parlayan Kılıcımı kaldırdığımda ve elim adaletin eli olduğunda düşmanlarımın hepsinden intikamımı alacağım. | Open Subtitles | عندما ارفع سيفي اللامع وتمسك يدي بمقاليد الامور سانتقم من اعدائي |
| Kılıcımı çekip hedefime yaklaşıyorum, ve ben daha ne olduğunu anlamadan vücudum harekete geçiyor. | Open Subtitles | بمجردأن أحمل سيفي . . يبدأ جسمي بالتحرّك لوحده. |
| Arı-iki Kılıcımı fırlattım, Orc'a gittim, yüzüne baktım ve dedim ki: | Open Subtitles | نزعت سيفي القصيرين ومشيت الي هذا الوحش ضربته في وجهه و قلت له |
| Senin prensin olabilirim. Kılıcımı da yanımda getirmeliyim. | Open Subtitles | أجل، يمكنني أن أكون فارسك لكن سأضطر الى احضار سيفي |
| Biri Clare'e kılıç çekerse, Kılıcımı kullanmam için tek bir neden yeter. | Open Subtitles | إذا وجه أحدهم سيفه إلى كلير هذا وحده سبب كافي لكي أسحب سيفي |
| - Şövalyelik mi bekliyorsun? Kusura bakma ama Kılıcımı nereye koyduğumu bulamıyorum. | Open Subtitles | ولو كنت تتوقع نوعا من مراسيم الفروسية، يؤسفني أن أقول أنّني وضعت سيفي في غير مكانه. |
| Kılıcımı çekerek ona doğrulttuğum anda onun ateşli bakışları gözlerimi yuvalarından uğratıp kafatasıma çökertti. | Open Subtitles | ورفعت سيفي أمامه ومجرد النظر إلى عينيه النارية جعلت عيّني تنقلب إلى رأسي |
| Silahlarınızı bırakın yoksa Kılıcımı tadarsınız. | Open Subtitles | ضعوا أسلحتكم جانباً أو ستشعرون بقوة سيفي |
| Kılıcımı almama izin verdiğin için sana teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أشكرك على السماح لي بإستعادة سيفي |
| Bir hırsız ışın Kılıcımı çaldı, ve ona sadece birkez baktım. | Open Subtitles | لص قام بسرقة سيفي الضوئي وفقط لمحته بنظرة سريعة |
| Emekli olduktan sonra kendimi biraz salmış olabilirim, ama Kılıcımı bırakmak hayatımda verdiğim en iyi karardı. | Open Subtitles | لربّما أهملت بنفسي قليلاً بعد التقاعد، لكن التخلي عن سيفي كان أفضل قرّارات حياتي. |
| Kılıcımı Blucher'ın sırtından ayırmamak. | Open Subtitles | أوامرى من الإمبراطور دقيقة أبقى سيفى فى ظهر بلوخر |
| Hikâyelerini dinleyeceğim ve sen tehlikedeyken Kılıcımı çekeceğim.'' | TED | سوف أستمع لقصصكم وسألتقط السيف عندما تكونوا في طريق الأذى." |
| Sadece Kılıcımı tutup tüm işi benim yerime senin yapmanı sağlayabilirim. | Open Subtitles | أستطيع فقط الإمساك بسيفي وأجعلك تفعل العمل لأجلي |
| Kollarım serbestti ve Kılıcımı elime almıştım. | Open Subtitles | ذراعيَّ كانا حُرّين وسيفي في يدي، |
| - Kılıcımı havaya fırlattım... - Porthos! Porthos! | Open Subtitles | لقد القيت بسيفى فى الهواء بورثوس ، بورثوس |
| Ben girişte bekleyeceğim. Kılıcımı elimden düşürmeden elbet. | Open Subtitles | سأقف على المدخل وبيدي سيف مستل |
| Siz emri verirseniz albayım Kılıcımı tekrar bilerim. | Open Subtitles | ولكن قل الكلمة سيدي الكولنيل وسوف أحد نصلي ثانية |
| Bugün Kılıcımı tadacak ilk kişi sensin. | Open Subtitles | أنتي سَتَكُونُ الأول لإحْساْس سيفِي اليوم. |