"kılıcımı" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيفي
        
    • سيفى
        
    • السيف
        
    • بسيفي
        
    • وسيفي
        
    • بسيفى
        
    • سيف مستل
        
    • نصلي
        
    • سيفِي
        
    Tut şu Kılıcımı, yüzünü arkaya çevir ben atılırken üstüne. Open Subtitles أمسك سيفي و أدِر وجهك للخلف.. بينما ألقي بنفسي عليه
    Kılıcımı çekmekte hızlıydım, ama asla savunmasız birine zarar vermedim. Open Subtitles أسحب سيفي أحيانا كثيرة ولكني لا أهجم على من لا حول له ولا قوة
    Kılıcımı aldım ve ona sapladım ve onun sıcak kanını elimde hissettim. Open Subtitles أنا قتلت حبيبكِ أنا انتزعت سيفي وأغمدته في جسده وشعرت بدمائه الدافئة علي يدي
    İç organlarını tamamen dışarı çıkartmandan tatmin olana kadar Kılıcımı indirmeyeceğim. Open Subtitles إلى أن أصبح راضياً ستشق بطنك كاملة لن أنزل سيفى
    İnanıyorum ki, benim için önemli olanları korumak için Kılıcımı kullanmalıyım. Open Subtitles أعتقد بأنني يجب أن أستعمل السيف لحماية أشيائي المهمة
    Seni eski bedenine geri döndürürdüm ama... Kılıcımı kaybettim. Open Subtitles لقد كنت سأقوم بإرجاعكِ إلى جسدكِ، لكنني فقدت سيفي
    Parlayan Kılıcımı kaldırdığımda ve elim adaletin eli olduğunda düşmanlarımın hepsinden intikamımı alacağım. Open Subtitles عندما ارفع سيفي اللامع وتمسك يدي بمقاليد الامور سانتقم من اعدائي
    Kılıcımı çekip hedefime yaklaşıyorum, ve ben daha ne olduğunu anlamadan vücudum harekete geçiyor. Open Subtitles بمجردأن أحمل سيفي . . يبدأ جسمي بالتحرّك لوحده.
    Arı-iki Kılıcımı fırlattım, Orc'a gittim, yüzüne baktım ve dedim ki: Open Subtitles نزعت سيفي القصيرين ومشيت الي هذا الوحش ضربته في وجهه و قلت له
    Senin prensin olabilirim. Kılıcımı da yanımda getirmeliyim. Open Subtitles أجل، يمكنني أن أكون فارسك لكن سأضطر الى احضار سيفي
    Biri Clare'e kılıç çekerse, Kılıcımı kullanmam için tek bir neden yeter. Open Subtitles إذا وجه أحدهم سيفه إلى كلير هذا وحده سبب كافي لكي أسحب سيفي
    - Şövalyelik mi bekliyorsun? Kusura bakma ama Kılıcımı nereye koyduğumu bulamıyorum. Open Subtitles ولو كنت تتوقع نوعا من مراسيم الفروسية، يؤسفني أن أقول أنّني وضعت سيفي في غير مكانه.
    Kılıcımı çekerek ona doğrulttuğum anda onun ateşli bakışları gözlerimi yuvalarından uğratıp kafatasıma çökertti. Open Subtitles ورفعت سيفي أمامه ومجرد النظر إلى عينيه النارية جعلت عيّني تنقلب إلى رأسي
    Silahlarınızı bırakın yoksa Kılıcımı tadarsınız. Open Subtitles ضعوا أسلحتكم جانباً أو ستشعرون بقوة سيفي
    Kılıcımı almama izin verdiğin için sana teşekkür etmeliyim. Open Subtitles يجب أن أشكرك على السماح لي بإستعادة سيفي
    Bir hırsız ışın Kılıcımı çaldı, ve ona sadece birkez baktım. Open Subtitles لص قام بسرقة سيفي الضوئي وفقط لمحته بنظرة سريعة
    Emekli olduktan sonra kendimi biraz salmış olabilirim, ama Kılıcımı bırakmak hayatımda verdiğim en iyi karardı. Open Subtitles لربّما أهملت بنفسي قليلاً بعد التقاعد، لكن التخلي عن سيفي كان أفضل قرّارات حياتي.
    Kılıcımı Blucher'ın sırtından ayırmamak. Open Subtitles أوامرى من الإمبراطور دقيقة أبقى سيفى فى ظهر بلوخر
    Hikâyelerini dinleyeceğim ve sen tehlikedeyken Kılıcımı çekeceğim.'' TED سوف أستمع لقصصكم وسألتقط السيف عندما تكونوا في طريق الأذى."
    Sadece Kılıcımı tutup tüm işi benim yerime senin yapmanı sağlayabilirim. Open Subtitles أستطيع فقط الإمساك بسيفي وأجعلك تفعل العمل لأجلي
    Kollarım serbestti ve Kılıcımı elime almıştım. Open Subtitles ذراعيَّ كانا حُرّين وسيفي في يدي،
    - Kılıcımı havaya fırlattım... - Porthos! Porthos! Open Subtitles لقد القيت بسيفى فى الهواء بورثوس ، بورثوس
    Ben girişte bekleyeceğim. Kılıcımı elimden düşürmeden elbet. Open Subtitles سأقف على المدخل وبيدي سيف مستل
    Siz emri verirseniz albayım Kılıcımı tekrar bilerim. Open Subtitles ولكن قل الكلمة سيدي الكولنيل وسوف أحد نصلي ثانية
    Bugün Kılıcımı tadacak ilk kişi sensin. Open Subtitles أنتي سَتَكُونُ الأول لإحْساْس سيفِي اليوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more