"kırıkları" - Traduction Turc en Arabe

    • الكسور
        
    • شظايا
        
    • مكسور
        
    • المكسور
        
    • المكسورة
        
    • الكسر
        
    • كسور
        
    • وكسور
        
    • كسورها
        
    • كسر
        
    Bir röntgen, baştan ayağa kırıkları gösterebilirdi. Open Subtitles يكشف الفحص بالأشعة مجموعة من الكسور في عظامهم من الرأس حتى أصابع الأقدام
    Baldır kemikleri ve küboidlerdeki stres kırıkları cambaz ipinde yürümeleri yüzünden olmuştu. Open Subtitles الكسور التضاغطية على عظام الرسغ و الشظية في الساق؟ قد سببها المشي على الحبال
    Dolabının zemininde erimiş cam kırıkları bulduk. Anlatmak ister misin? Open Subtitles وجدنا شظايا من الزجاج الذائب على أرض خزانتك أتود إخباري عنها؟
    Heryerde cam kırıkları var ve biryerini kesebilirsin. Open Subtitles زجاج مكسور فى كل مكان يُمكن أن تصابى بجراح
    Proteinlerin bedenimde cam kırıkları gibi dolaştığını hissedince, ne yapacağımı şaşırdım. Open Subtitles شعرت بالبروتينات تسري في جسدي مثل الزجاج المكسور ولم أعرف ماذا أفعل
    Ön ve arka kaburga kırıkları var. Open Subtitles الأضلاع المكسورة من الأمام و الخلف
    İşiniz bitince beni tibia ve fibula kırıkları için çağırırsınız. Open Subtitles حسنا، استدعيني لإصلاح الكسر عندما تنتهون.
    Diz kapağı kırıkları, standart bir araba tamponundan birkaç santim daha yüksekti. Open Subtitles الكسور في الرضفة أعلى بعدد من السنتميترات من ضربة سيارة عادية
    Bu senaryo, tüm kemik hasarını ve kırıkları açıklar. Open Subtitles هذا السيناريو سيفسر لماذا حدث كل هذا الضرر و الكسور للعظام
    Kurbanda bulunan bütün yaraları ve kırıkları kaydettim. Open Subtitles إذن ادخلت جميع الجروح و الكسور التي عثر عليها بالضحيتان
    Yüzünde çoklu yaralar her iki pelviste kırıklar ve göğüs kafesi kırıkları var. Open Subtitles اصاباتفيالوجهمتعددة، الكسور الحوضية الثنائية، صدر سائب.
    Ayrıca emniyet kemerinin sebep olduğu ezik ve kaburga kırıkları var. Open Subtitles زجاج سيارة. لدينا أيضاً بعض الكسور بسبب حزام الأمان.
    Tuzun sert kabuğu porselen kırıkları gibiydi. Open Subtitles القشرة الصلبة من الملح، مثل شظايا من الخزف.
    Yerde cam kırıkları vardı. Open Subtitles كان هنالك شظايا زجاج سيارة محطم في الخارج.
    Cam kırıkları büyük bir atardamarı delmiş olsaydı... Open Subtitles إذا اخترقت شظايا الزجاج الشريان الحرج أو بقربه
    .. her yerde cam kırıkları var, bir çok insan da yaralı halde. Open Subtitles هناك زجاج مكسور بكل مكان و أصيب الكثيرون
    Bu terlikleri giy. Orada cam kırıkları var, yaralanabilirsin. Open Subtitles ارتدي الحذاء, هنالك زجاج مكسور قد تصابين بأذى
    Tuzun sert kabuğu porselen kırıkları gibiydi. Open Subtitles القشرة الصلبة للملح والتى تكون مثل انصال البورسلين المكسور
    kırıkları sargılanmış... Open Subtitles عظامهم المكسورة قُومت
    Halka kırıkları dural yırtığa sebep olur. Open Subtitles الآن، الكسر الحلقي دائما يسبب تمزقًا في الجافية.
    Bacak kırıkları, kalça kırıkları, kafatasındaki kırıklar. Open Subtitles كسور في الأرجل السفلى، كسور في الحوض، كسور حادة في عظام الجمجمة
    Burunda daha önce bulduğumuz kırıkları yeniden değerlendirdim. Open Subtitles حسناً، الآن، أعدتُ فحص الأسنان المتشققة وكسور عظام الأنف التي وجدتها سابقاً.
    Komplike kırıkları var ama fizik tedaviyle elinin tüm fonksiyonlarının geri geleceğini umuyoruz. Open Subtitles كسورها معقّدة، لكننا نأمل، مع التأهيل، أن تستعيد القدرة الكاملة لاستخدام يدها.
    Birşeyi tekrar ettirirsem, ahenk elde etme ihtimalim artar, Amerikan cevizi ve tavuk yumurtası, cam kırıkları ya da dallardan. TED لو استطيع تكرار اى شىء، فعندى إمكانيه لنمط، من مكسرات أو بيض دجاج، كسر زجاج او فروع.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus