Sonra da tüm kemikleri kırılana kadar botlarımla kafasını ezdim. | Open Subtitles | و بعدها دستُ على يده بواسطة حذائيّ حتى أنكسر كُل عظم فيها. |
Sonra da beni yakalayıp kolumu kırılana kadar bir aşağı bir yukarı çevirip durdular. | Open Subtitles | وبعدها قاموا بأخذي وبدأوا يقفزون على ذراعي مراراً مراراً وتكراراً حتى أنكسر |
Büyü kırılana kadar dünyada dolaşır ve insan beyniyle beslenirsiniz." | Open Subtitles | عليك أن تمشي بالأرض تتغذى على عقول الأحياء حتى تنكسر اللعنة |
Bunu elin kırılana kadar yapmaya devam edebilirsin ama hep aynı cevabı alacaksın. | Open Subtitles | يمكنك فعل هذا حتى تنكسر يداك وستحصل على نفس الإجابة |
Onları ayağım kırılana kadar tekmelemek zorunda kalsam bile umrumda değil. | Open Subtitles | لا أبالي إن كنت سأركلهم حتى تتكسر قدمي |
Sonra keten, parmaklar kırılana kadar her gün sıkılır ayağın altından katlanır ve kendini tabanla birlikte yassılaştırır. | Open Subtitles | ...الآن، هذا الكتان يُشدّ يومياً حتى تتكسر أصابع القدم وتنطوي تحت القدم |
Donmuş kemikler, kristal gibi kırılana kadar titreştirilmiş. | Open Subtitles | ارتجت حتى تكسرت تفتت العظام كالكريستال |
Ama parmaklarımın, bir şey kırılana kadar gırtlağına bastırdığını hissettim. | Open Subtitles | لكنّي شعرت بإصبع أبهامي تضغط على قصبته الهوائية... حتّى أنكسر شيءٍ ما. |
Kilitleme düğmesi kırılana kadar bekleyeceksin. | Open Subtitles | يجب أن تنتظر حتى تنكسر قضبان القفل |
Oluşmalarının sebebi net olarak bilinmemektedir ama yükselen manto sorgucu üzerindeki toprakları çatlayıp kırılana kadar bir ısı kabarcığı gibi iterek yoğun volkanik patlamaları tetikler. | Open Subtitles | ، ليس واضحا لم تشكلت لكن إرتفاع (ريشة الجبة) دفعت اليابسة لأعلى مثل البثور حتى تفتقت و تكسرت |