Orada sadece kısa bir süreliğine bulunacaksanız o hâlde sömürmeniz gerekir. | TED | وإذا قررتم البقاء لفترة قصيرة حينها يجب الاستثمار. |
Engel olabilirim, en azından kısa bir süreliğine. Biraz nefes alırsın. | Open Subtitles | يمكنني ذلك ولو لفترة قصيرة . وحتى تستطيع التقاط أنفاسك |
kısa bir süreliğine geliyormuş, sonra Amerika'ya gidecekmiş. | Open Subtitles | سيبقى هنا فقط لفترة قصيرة ثم سيرحل الى الولايات المتحدة |
Ahlakçılar, haklı zamanlarını çok fazla bu oyunla harcamamaları için uyardılar hatta kısa bir süreliğine, oyun Fransa'da yasaklandı, | TED | حذر الفاضلون من التكريس الكثير من الوقت لهم، مع لعبة الشطرنج حتى أصبحت محظورة في فرنسا لفترة وجيزة. |
Bence, seni buraya göndermesinin sebebi kısa bir süreliğine de olsa seni bir şeyden korumak içindi. | Open Subtitles | أعتقد أن سبب أرسالها لك إلى هنا لكي تحميك من شيء ما على الأقل لفترة وجيزة |
Yani, bunu bu şekilde kısa bir süreliğine yaparsak sonunda bizi daha güçlü gösteren bir davranışsal sonuca ulaşabilir miyiz? | TED | مثل، هل من الممكن أن تفعل هذا السلوك لمدة قصيرة ثم تشعر فعلياً بمخرجات هذا السلوك الذي يجعلك تبدو اكثر قوة؟ |
Onları kuru temizleme yapın diye getirmedim. Sadece benim için onları kısa bir süreliğine saklayın. | Open Subtitles | لا احتاج الى غسل هذه فقط ابقيها عندك بالمخزن لفتره |
kısa bir süreliğine burada, bir kız arkadaşı var, ve çok yakında da gidecek. | Open Subtitles | إنه هنا لوقت قصير لديه حبيبة و سيغادر قريباً |
kısa bir süreliğine buradayım. Onlar için de bu iyi olacak. | Open Subtitles | شيء جيد للجميع فأَنا وحيدُ هنا لفترة قصيرة ثمّ |
Kızını kısa bir süreliğine hayata döndürebilirim. | Open Subtitles | انا استطيع ان اعيد ابنتك للحياة لفترة قصيرة |
Yine herkes aynı çatı altında kısa bir süreliğine de olsa. | Open Subtitles | أن تنامي في تلك العليه مُجدداً ، ولو لفترة قصيرة. |
Ne yazık ki, kalkınca sadece kısa bir süreliğine kendinde oluyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ,حالما إستيقظت كانت عاقلة فقط لفترة قصيرة |
kısa bir süreliğine de olsa, çocuk yetiştirmek zor iştir. | Open Subtitles | حتى لفترة قصيرة تربية طفل تحتاج لعمل جبار |
Şu an burada sadece kısa bir süreliğine kalacak da olsanız tüm bunların keyfini sürebiliyorsunuz. | Open Subtitles | حتى و لو أنكم هنا و حتى ولو لفترة قصيرة يجب أن تستمتعوا بكل هذا |
kısa bir süreliğine burada olsanız da bence sahip olduğunuz bu şey sizler için çok önemli bir fırsat, o yüzden tüm bunların tadını çıkarmaya bakın. | Open Subtitles | اعتقد انها احدى مميزات هذه الفرصه بالرغم من جودكم هنا لفترة قصيرة يمكنكم الاستمتاع بكل هذا |
Ben de kısa bir süreliğine birinin yerine yaverlik yaptım. | Open Subtitles | ولقد اضططرت أن أستبدل مكان مرافق لفترة قصيرة |
Gençliğinde bunu düşünmüş ama çok kısa bir süreliğine. | Open Subtitles | فكّر في ذلك فعلاً لمّا كان يافعًا ولكن لفترة وجيزة جدًّا |
70'lerde kısa bir süreliğine şehrimiz bir kült etkisindeydi. | Open Subtitles | لفترة وجيزة في السبعينيات مدينتنا اُحتلَت بواسطة طائفة دينية |
En azından kısa bir süreliğine, ortalık biraz durulana kadar... | Open Subtitles | لفترة وجيزة على الأقل إلى حين تهدء الأوضاع هنا |
Sadece kısa bir süreliğine, sağlığı için, canım. | Open Subtitles | لمدة قصيرة من الزمن، من أجل صحته، عزيزتي. |
- kısa bir süreliğine hissetmeni kesebilirim. | Open Subtitles | إنه لا يؤلمني الآن يمكنني فقط أن أوقف الإحساس لمدة قصيرة |
Onları kuru temizleme yapın diye getirmedim. Sadece benim için onları kısa bir süreliğine saklayın. | Open Subtitles | لا احتاج الى غسل هذه فقط ابقيها عندك بالمخزن لفتره |
kısa bir süreliğine. Erken gitti. Biraz asosyaldir. | Open Subtitles | لوقت قصير, فقد غادر مبكراً, فهو صعب المراس إجتماعياً |
Herhangi birine burada kısa bir süreliğine burada kalacağımı, söylemezsin değil mi? | Open Subtitles | أتظنين انه باستطاعتك ألا تخبري أحدا اني هنا فقط لفتره وجيزه ؟ |